14.BÖLÜM :

12 4 0
                                    

Kaçmakta olan Caner ve Demet'e bakarken , ellerimi çözen Doktor Musa Bey'e de bakıyordum.

-SİZ, NE ARIYORSUNUZ BURADA ?

-Sonra anlatırım kızım. GEL HADİ !

Kuzu gibi onu takip ediyordum.Beni nereye çağırırsa oraya... Koştura koştura bir evin önüne kadar gelmiştik. Nâlân oradaydı.

-Nâlân ! Senin hastane de olman gerekmiyor mu ?

-Evet.

-Neden buradasın Nâlân?!  Musa Bey birşey söyleyin. Hiç bir şey anlamıyorum. Nâlân ne arıyor burada ?

-Bu soruya Nâlân cevap verebilir bence.

("-Tamam."demiş, Nâlân'a dönmüştüm.)

-Evet Nâlân,seni dinliyorum.

-Babamı görmek istediiim...

-He ?!

-Babamızı.

-?

Musa bey ' e dönmüş : "-Nâlân ne demek istiyor." diye sormuştum. Ondan Aldığım cevap ise ,beni daha da şok etmişti.

-Kızım ! Sizi çok aradım. Sonunda buldum. Sizi, Bul-dum.

-N,nası ya ? Şimdi siz, Doktor Musa , bizim ... Ne !?

- Evet, kızım .

-BABA !?

Öyle bir ağlamaya başlamıştım ki. Boynuna sarılıp gözyaşı dökerken şunları söylüyordum: -Bunca sene neredeydin? O da benimle beraber ağlıyordu.

-Sizi çok aradım kızım, Kırcam. .

Sarıldığım boynundan bir anda kollarımı çekmiş ve "Annem ?" Demiştim. Onun cevabını merakla beklerken.

-Annen konusuna sonra geleceğim.

- Baba herşeyi anlat bize , herşeyi.

-Anlatacağım, içeri gelin.

Babamın o güzel evine girdiğimizde benim sorularıma vereceği cevapları can kulağıyla dinliyordum. İlk soruma cevap vermekle beraber, benim sormayı unuttuğum sorulara bile cevap vermeyi başarıyordu. Şöyle başlamıştı söze :

-Kırca, yıllar önce sen doğduğunda annen ile aramız gayet iyiydi. Ama maddi durumumuz o kadar kötüydü ki . Sen 2 veya 3 yaşında iken Benim kazancım bize yetmiyordu. Bu yüzden Annen in de çalışması gerekiyordu. Onu yurt dışında ki akrabaları burada iş ayarlama teklifiyle yanlarına çağırdılar. Annen Öz kardeşin olan Nâlân ' ı da yanına almıştı.Ben ilk önce izin vermedim ama  para gerektiği için yolladım. O yoldayken uçak kazası geçirmişler diye bir haber duyduk. O kadar yıkıldım ki. Evden dışarı adımı mı bile atmadım. Seni komşumuz Neriman hanım'a bırakmaya karar verdim. Ona emanet edip yetimhane kayıtları yaptırmaya başladım. Kaydını aldıkları günler sen yürümeye hetta koşmaya bile başlamıştın. Çok yetenekliydin. 5 yaşlarında iken Neriman hanmdan seni alıp , yetimhaneye verdim. Okul durumun çok kötüydü yaşın ilerledikçe haylazlıkların bitmiyordu. Nâlân üvey değil öz kardeşin yani. Sizi ayırma sebebimiz ise birinizin annende birinizin bende kalmasıydı. Nâlân öldü sandık ama uçaktan kurtulanların arasındaydı. Onu bana getirdiler. Bende onu da senin yanına yetimhaneye verdim. Orada güvende olacağınızı düşündüm. Sonra çok çalıştım. Üniversiteyi okudum. Doktor oldum. Para kazandım ama harcamadım. Biriktirdim. Param çok fazla olunca sizi alacaktım. Ama yetimhaneniz değişmiş di. Gerisini bilmiyorum.

Ben bunları dinlerken Nâlân'ı kolumun altına almış ağlamaya devam ediyordum.

-BABA, yetimhane de bizim üvey kardeş olduğumuzu söylediler. Niye ?

- Bilmiyorum. Belki de Demet'in Annesi seni sevmediği için sizi ayırmak istemiştir.

-Demet'in Annesi derken ?

-Yetimhane nin sahibi.

- Yani , Ben Demete beraber hırsızlık yapıyordum diye ,kendince benden intikam mı almış ?

- Sanırım öyle...

- Baba,seni çok özledim ben.

Ağlamam durmuyordu bir türlü. Şimdi ise Nâlân'a bakıyordum. Hareket etmiyordu.

-Nâlân ?! Öz kardeşim !

-Kırca Abla senden iki tane var.

- Ne ?!

-BABA BİRŞEY YAP !!!

Nâlân kolumun altından kayıyordu, onu koltuğa yatırıp, şaşı bakan gözlerini izledim ve babamın harekete geçmesini bekledim. Babam telaşla yerinden kalkmış,Nâlânın yüzünü çok hafifçe tokatlıyordu. Ondan tepki göremeyince bana : "hemen odadan çantamı getir!"diye bağırdı. Ben yerimden kalkıp odaya uçmuştum resmen. İlk gördüğüm Kızılay resimli çantayı saplarından tuttuğum gibi babama yetiştirmiştim.

-Sen önü Aç !

-Açıyorum !

(Ellerim titriyordu...)

𝕂𝕒𝕝𝕡 𝕪ü𝕜ü𝕞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin