Imagıne Dragons ~ I'm so sorry
Bir gün gideceğim bu pas tutmuş dünyadan. Kavuşacağım ait olduğum huzura.
İnsan ölmek için yaşar mı? Yaşıyorum. Ölüm bana kollarını açsa sımsıkı sarılırdım.
Yaşadığım hiçbir şey kolay değildi ve ben güçsüzdüm. Çok çabuk güvendim. Çok çabuk kırıldım.
Artık tepkisiz mimiklerim ve buz tutmuş tebessümüm. Kaybettim ben gülüşümü. Sımsıkı sarıldığım anılarım... Kaybettim onları. Beklemiyorum artık çünkü giden gelmiyor. Benim gidenlerin ise zaten gelemez. Ölüm ayırdı onları benden.
Kader işte. Hayat işte. Çoğusuna göre oyun olan bu hayat benim hapishanem. Gökyüzü boğuyor beni bazen. Nefesim kesiliyor. Hatta bazen o kadar çok özlüyorum ki. Hıçkırıklar tavana asılı bir ip gibi boğuyor beni.
Hayaletim ben çoğu zaman. Genellikle göremezsiniz beni. Sıradan bir tipim. Renkli gözlerim yok. Sarı saçlarım yok. Muhteşem dudaklarım yok. Burnum o kadar da güzel değil. Çillerim yok. Saçlarım kıvırcık değil. Sevimli de değilim. Oldukça sıradanım ama sizden biri de değilim. Hiçbir zaman ait hissetmedim. Hissedemiyorum. Belki eskiden hissederdim. Ne biliyim. Dedim ya, anılarım kayıp. Hislerim kayıp. Gözümün içinde yanan ateş kayıp.
Gerçi bunlar çok normal çünkü ben kayboldum. Dünyanın en derin ve dipsiz uçurumunun dibinde kayboldum ben. Bulamıyorum beni. Bulamazlar.
Tepkisizliğimden korkmasınlar diye gülerim bazen. Gördüğünüz en gerçekçi gülüş sanırsınız hiçbir zaman gerçeğini görmediğiniz ve göremeyeceğiniz için.
Çoğu zaman garip bulursunuz beni.
Yalnızım. Çok yalnızım. Kafamın içiyle konuşmaya fazlasıyla alıştım. Kafamın içi dünyanın en tehlikeli yeri oysaki. Alışmak zor derler halbuki oldukça basit. Bırakırsın akışına ve alışırsın.
Alışmak kolaydır fakat bırakmak zordur. Bırakamazsın. Seviyorsan, özlüyorsan, değer veriyorsan bırakamazsın.
O seni bırakınca da dünyan yıkılır başına.
Hayatımdan 3 değerli insan gitti benim. Hepsini ölüme verdim. Ölüm beni de alsın diye her gün yalvarıyorum. Ben yapamıyorum. Olmuyor. Denemekten bıktım ve evet bıraktım. Akışına bıraktım. Yaşamıyorum biliyorum. Sadece sürükleniyorum.
Kollarım da yaralı benim. En az yüreğim kadar. Kendimi çok kez deneme tahtası yerine koydum ama bunlar oldukça önemsiz konular. Kendimle ilgili üzüldüğüm tek şey çok çabuk olgunlaşmış olmam.
Adım Beria. Anlamı, olgunluk ve güzelliğiyle üstün demek. Bu saçmalık. Ben güzel değilim. Olgun da olmak istemezdim.
20 yaşındayım. Alıştım. Umudum yok benim. Kaybedecek bir şeyim hiç yok. Acılıyım ama asla öfkeli değilim. Sakinim. Sanki hala bir şey bekliyorum. Ya da beklemiyorum. Emin değilim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PEMBE BULUTLAR, MAVİ UMUTLAR, KANLI SABAHLAR
ChickLitAcımla baş başa bırak beni. Bırak da ölümü kucaklayayım. #evdekal