Derin bir nefes alıp arabaya bindim ve direk olarak iskeleye sürdü genç adam. Saat sabahın 9'uydu ama kız hava kararana kadar orda olacağını söylemişti. Kaçta gideceğini bilmese de şu an orda olduğunu hissediyor gibiydi.
Çok geçmeden arabayı kenara çekti ve sahil yolunda yürümeye başladı. Gerçekten bomboştu şu an burası. Sabah koşusu yapan birkaç kişi dışında.
İleride bankaların birinde bir kız gördü. Saçları erkek gibiydi ama vücudu o kadar cılız ve küçüktü ki kız olduğunu anlayabiliyordunuz. Bu o muydu? Saçlarını mı kestirmişti?
Yanına vardığında yüzünü bir an olsun adama çevirmedi kız. Biraz ötesine oturduğunda da konuşmayınca gerçekten o olduğunu anladı.
Yüzü.. O kadar tanıdık ve hatırındaydı ki sanki daha en son geçen gün görmüş gibi. Ama demesine göre en son 4 yıl önce görmüştü adam onu.
"Merhaba Asaf Efe." sesi kalbinde sızlamaya neden olurken boğazını temizledi genç adam. "Merhaba Aymira." Kafasını yere eğdi.
"Saçlarıma şaşırdın değil mi? Daha uzun bekliyordun?" sordu ama cevap vermesini beklemeden kız kendisi devam etti. "Aslında 4 yıldır saçımı uzatmıyorum." e adamın bulduğu fotoğraflar...
"Bulduğun bütün fotoğraflar eskiye aitti. Hepsi senin çekmendi. Evet, instagramdakiler de aynı şekilde." Sanki aklını okuyor gibi hepsine cevap vermesiyle iki kat şaşırdı adam.
Rüzgar eserken gülümsedi kız. "Seni tanıyorum ama artık seni tanımak istemiyorum. Gelmeseydin de tanımayacaktım artık. Neden geldin?" Cevap vermedi ama kız da cevap bekliyor gibi görünmüyordu.
"Şimdi sana senin gittiğin gün neler olduğunu ve saçlarımı neden kestirdiğimi anlatacağım. Merak ediyordun değil mi? O zaman iyi dinle."
Düz olan yüz ifadesinin bir saniyeliğine acıyla karıştığını gördü adam ama o kadar anlıktı ki hayal bile etmiş olabilirdi.
"Sen işin olduğunu söyledin, annen seni çağırıyordu o yüzden gittin. O gün sıkıcı bir okul günüydü ve çıkışın gelmesini iple çektim. Ama ne olacağını önceden bilseydim asla o zamanın gelmesini istemezdim."
Kısık sesini duymak zordu bu yüzden biraz yaklaştı ve dikkatle dinlemeye devam etti.
"Okul çıkışı kursa kalmak zorundaydım, normalde kalmazdım ama matematikçi cezaya bırakmıştı beni. Çıktığımda hafiften kararmaya başlamıştı hava, beni almaya gelmeni bekledim ama hava karardığında korkmaya başladım. Gelmemiştin ve eve tek gitmek zorundaydım."
Sanki sesi o an yaşadığı bütün hislerini anlatıyordu. Acı çekti adam.
"Korktuğum için hızlı hızlı ilerliyordum ama, hatırlamazsın belki, okul yolumuz çok tenhaydı. Bir kavga gördüm yolda giderken. Sarhoşlardı, doğru düzgün ayakta bile duramıyorlardı. Görünmemek için onlara uzak kenardan sessizce yürüdüm ama biri beni gördü. Koştum ama bacaklarım titriyordu korkudan, kaçamadan yakaladılar beni."
Dinlemek istemedi. Devamını öğrenmek istemedi. Kaldıramayacağı bir şeydi. Nefesi daraldı. Aymira gözünden damlayan bir yaşı hemen elinin tersiyle sildi ve sesinin titremesine aldırmadan konuşmaya devam etti. Sanki o geceye geri dönmüş gibiydi.
"Çantamı kenara attılar, saçlarımdan tuttular. Yalvardım, yakardım, bağırdım.. Hiçbir işe yaramadı. Pis elleriyle her yerime dokundular, bağırmaktan sesim kısıldı. Üzerimde ki okul kıyafetlerini yırttılar. Ağladım, çok ağladım. Tanrıya yalvardım beni kurtarması için."
Ağladı, durmadı. Erkekler ağlamaz sözüne inat, bir kız için ağladı. Yaşadıkları için ağladı.
"Ve inanır mısın? Duamı kabul etti. Oradan bir araba geçerken durdu ve beni kurtardı oradan. Tam olarak tecavüz edilmeden kurtarıldım ama o günden sonra kendime asla gelemedim. Vücudumda görünmez bir iz kaldı. Bende o izleri görünür yaptım."
Karnını açıp gösterince kanı dondu adamın. Karnında yırtınma ve sürtme izleri vardı. Kendi derisini kendi tırnaklarıyla oymuştu.
"Bunlardan vücudumun her yerinde var."
Saçlarına dokundu ve burukça gülümsedi.
"Saçlarıma dokundular, babamın okşamadığı saçlarıma. Sen okşamıştın ama senin izlerini sildiler. Nefret ettim saçlarımdan. Kestim. "
Kollarını açtı.
"Bir daha bu kollarla kimseye sarılmadım. Çünkü insanlardan nefret ettim."
Göz yaşlarını silip kaşlarımı çattı.
"İnsanlardan gerçekten nefret ettim. Çünkü o olaydan sonra misantropi sendromu geçirdim."
Duyduğu şey bugüne kadar duyduğu hiçbir şeye benzemiyordu. Bu çok ağırdı..
"Bu sendromdan sonra kimseye dokunmadım. İğrendim insanlardan. O kadar iğrendim ki insanların yüzüne bile bakmayı kestim. Ben bütün hislerimi kaybettim, nefret dışında."
Gerçekten bunları anlatırken bir an bile yüzüne bakmamıştı adamın. Konuşmadı süre.
Asaf dalgınca elinde kalan defteri ona uzattı. Deftere baktı. Aldı eline ve içini açıp bazı yerleri okudu, gülümsedi.
"Neyse her şey bitti artık. Hoşça kal Asaf Efe."
Ve ayağa kalkıp arkasını döndü, gitti.
Arkasında bıraktığı acıyı bilmeden.
![](https://img.wattpad.com/cover/213758536-288-k737981.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hemsaye | texting
Short Story[texting, tamamlandı] estrella; küçük bir kız çocuğu gibi eve gitmek istiyorum diye ağlayıp, sana gelemedim. estrella; bu da benim kabahatim. 28220 | v'