2/2

28 1 0
                                    

Kapımın gürültülü çalışıyla uyandım, ağlamaktan gözlerim acıyordu. Etrafı bulanık görüyordum. Kapıyı açtığımda onu gördüm karşımda hayır, hayır.. Bu gerçek değildi. Gözlerimi ovuşturdum.

''S-sen?'' dedim konuşamıyordum. Üstünden buram buram alkol kokusu geliyordu.

''Asıl sen!'' parmağı ile beni işaret etti. ''Neden yaptın? Neden. Beni mahvettin! Beni neden bıraktın Mira?''

Hiç bir şey diyemedim. Sadece ağladım.

''Beni öldürdün, beni yaşarken öldürdün Mira. Şimdi ne sana gelebiliyorum ne de ondan gidebiliyorum. Senin yaptığını yapamıyorum ben onu yüzüstü bırakamıyorum. Ama seni de bir an aklımdan çıkaramıyorum Mira. ''

''O zaman neden nişanlandın! O yüzü parmağına neden geçirdin Kerem!'' Aslında hesap sormak için bile o kadar haksızdım ki..

''Çünkü ben hayatımda aşık olduğum tek kadından darbe yedim. Sana babam vefat etmeden evlenmek istediğimi söyledim. Sen ne yaptın beni yarı yolda bıraktın! Baktım severek olmuyor mantıkla olsun''

''Özür dilerim Kerem. Ben yapamadım tamam mı yapamadım. Korktum çok korktum. Ben yapamadım onu yenemedim''

''Neyi Mira?''

''Kendimi. Kafamdakilerle mücadele edemedim onlar beni yendi Kerem. B-bu benim yaptığım bir şey değil. Elimde değil iste-'' sözümü tamamlayamadan kollarına sardı beni. Uzun süre sonra bu anı yaşamak sahilde delicesine koşmak gibiydi. 

Ağlamaya başlamıştım. 

''Lütfen burada kalır mısın? Korkuyorum'' dedim.

''Bana sorunun ne olduğunu anlat Mira''

Bunu ona nasıl anlatacağımı bilmiyordum ama başımı sallamakla yetindim. Kollarından ayrılarak içeri geçmesine izin verdim.

Hayatımın en uzun akşamı olacaktı.

Balkonda oturuyorduk önümüzde beyaz şarabımız eşlik ediyordu.

''Evet Mira seni dinliyorum'' 

O kadar kolay olsaydı keşke Kerem. O kadar kolay olsaydı.

''Kişilik bozukluğuna sahibim Kerem. Kendim koymadım bu teşhisi. Gitmeyeceğini bildiğim halde zihnim bana oyunlar oynadı. Her gecem kabuslarla geçti ağlayarak uyandım. Aynaları parçaladım. Durduramadım. Zihnim bana türlü oyunlar oynadı. Bunu durduramadım inan çok denedim''

 Ağlamam şiddetlenmiş kendimi yere bırakmıştım. Kerem hızla kalkmış yanıma oturmuştu. Kollarını omuzlarımdan sarmıştı. Yüzlerimiz o kadar yakındı ki. Göz yaşlarını sildim. 

''Lütfen ağlama. Her şey benim yüzümden oldu'' 

''Bana neden anlatmadın Mira. Neden?''

''İnanmak istemedim. Psikolojik bir sorunum olduğuna. Deli olduğumu düşündüm. Bunu kendime anlatamadan sana nasıl anlatabilirdim ki?'' 

''Sana kırgınlığım hiç geçmiyor Mira. Ama en azından başka biri için ya da benimle alakalı olmadığını bilmek yüreğime su serpti.''

''Şimdi ne önemi var ki? Sen onunlasın. Onunla evleneceksin. Sen onunla aynı yastığa baş koyarken benim huzurlu uyumamın ne anlamı var?''

''Mira ben seni sevmekten vazgeçmedim. ''

''Vazgeçmesen ne değişecek Kerem. Birazdan seni o arayacak onun yanına gideceksin''

''Delireceğim Mira! Ne yapayım söyle ne yapayım atayım mı yüzüğü ne yapayım? Söyle hadi söyle ben seninle bir yola çıktım sen ne yaptın? Tamam sebebini artık biliyorum.Ama şimdi onu mu bırakayım?'' Sinirle kustu sözlerini suratıma.

''Söylesene senin onu bırakman onu ne kadar üzecek? Kast ettiğim onu bırakman değil. Ama ben kaç gece can verdim bu balkonda kaç defa öldüm o şirketin merdivenlerinde haberin var mı?''

''Mira anlamıyorsun-''

''Anlıyorum Kerem. Ona haksızlık olur her şey benim yüzümden oldu. Ben bu acıyı hak ettim. '' balkondan çıkmak üzere arkamı döndüm.

''O ölmeyecek ama ben öleceğim Kerem. Lütfen bana düğün davetiyeni yolla mutlu olduğunu görmek istiyorum.''

Ve sevdiğim adamı bir enkaz olarak tekrardan arkamda bıraktım. Benim de ondan bir farkım yoktu zaten.

CanhıraşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin