Sadece Zevk İçin

-15.Bölüm-

Medya:Melissa Stan, Matt Black ve Matt&Melissa çifti

ღ

Merhabalar merhabalar, canım okurlarım. Size ufacık bir haberim var. Artık sevinir misiniz? Üzülür müsünüz bilemem ama söylemem gerekiyor.

SZİ çok yakında final yapıyor.

Evet yanlış duymadınız. 

''Daha çok erken.''

''15 bölümcük ama...''

Dediğinizi duyar gibiyim fakat ben bu 15 bölümün dolu dolu olduğunu ve kesinlikle ayarında gittiğini düşünüyorum. Okuyucu sayım beni çok mutlu ediyor, hele ki güzel yorumlarınız! Bitanemsiniz siz benim.

Sizin gibi güzel okuyuzuları sıkmak, bunaltmak istemiyorum ve hikayemi uzatmadan sonlandıracağım, okuduğunuz için teşekkür ederim. 

İyi Okumalar...

ღ

Sert kulaçlarım ıssız denizi döverken kıyıda oturan Matt'e kaydı bakışlarım. Sahile gelmeyi ben istemiştim ufacık bir karavan kiralamıştık ve şehrin oldukça uzağında bir yere gelmiştik. Hem onun bebek hakkında ki görüşlerini merak ediyordum.

Ikimizin bebeğini karnımda taşıdığım aklıma gelince ellerim suyun içinde karnımı buldu ve sakince okşadım.

Kendimi iki gündür çok farklı hissediyordum. Anaç duygularım belirli bir oranda artmış, kendimi daha sorumluluk sahibi hissediyordum. 2 buçuk aylık olan bu bebeğe kesinlikle bağlanmıştım.

Korkmuyordum.

Hatta aşırı derece de garip hissediyordum. Içimde bir can Taşımak kadar büyüleyici birsey var mıydı?

Kıyıya ulaştığımda denizden çıktım ve Matt'in uzattığı kalın havluya sarıldım.

Mükemmel vücuduna güneş ışınları değiyor, onun çekiciliğine çekicilik katıyordu.

Yutkundum.

"Iyi misin güzellik?"

Kıkırdadım.

"Harikayım. Üzerimi değiştirip geliyorum."

Küçük karavanın içine girdiğimde bikinilerimden kurtuldum ve kuru iç çamaşırlarımı giydim. Sonuçta artık bir anneydim ve üşütmemeliydim. Şortumu ,ince bluzumu giydiğimde gömleği belime bağladım ve Matt'in yanına gittim. Elinde buz gibi birası ile denize bakıyordu. Sakince kucağına oturdum ve boynuna ufacık bir öpücük bıraktım. Birasını bana göstererek 'ister misin?' dercesine gülümsedi.

"Yok hayır sevgilim."

Alkol artık bana yasaktı.

"Hayrola diyette filan mısın?"

Dilimi çıkarttım.

"Hayır tabikide sadece içesim yok."

Dudağıma ıslak bir öpücük bıraktıktan sonra elleri bacaklarımı buldu ve sakince okşamaya başladı. Alt dudağını dişlediğimde kalçalarımı iyice kendine çevirdi ve olduğu yerden karavana yürümeye başladı. Ufak karavanda ki yatağa beni bıraktığında öpüşleri sakinliğini yitirmiş istekle artıyordu. Bluzumu sıyırmaya başladığında zorla ondan ayrılarak kucağına çıktım ve başımı omzuna yasladım.

"Matthew?"

Tepkimden şaşırmış bir ses tonu ile konuştu.

"Evet?"