Sadece Zevk İçin

Geçmiş Rüzgarlar ∞

Merhaba canlarım :) Bu bölüm Melissa ve Anna'nın geçmişlerinden bahsettim. Herşeyin nasıl başladığına dair bir fikriniz olsun diye. Umarım okurken keyif alırsınız. İyi okumalar...

Medya: Melissa 17 yaşındayken.

ღ

''Siz iki güzel genç kızın kalıcak yeri yok mu?''

Başımı öne eğdim.

''Pek var sayılmaz efendim.''

Kuru ellerini suratıma sürttü.

''Adın ne senin küçük?''

''Melissa efendim.''

Gözü Marrtye kaydı.

''Peki senin ne güzelim?''

Korktuğu her halinden belliydi. Bende korkuyordum. Bu kadın gerçekten mide bulandıran bir tipti.

''Anna, Marry Anna.''

Ellerini çırptı ve bizi kolları altına aldı.

''Madem sizin kalacak yeriniz yok ve bendede fazladan barınacak yer var. Neden bende kalmıyorsunuz? Buralar hiç tekin değildir. Sizi rezil ederler, tecavüz hatta öldürürler.'

Gözlerim dolmaya başlamıştı.

''Tecavüzden ölmüyor bir insan.''

Sessizce söylenmiştim. 14 yaşındayken tecavüze uğramıştım ve bunu hatırlamak canımı yakıyordu.

'''17 yaşındayız biz. Başımızın çaresine bakabiliriz.''

Kadın kırmızıya boyadığı dudaklarını Marry'e değdirdi.

''Sen bilirsin küçük. Benim kapım sıze her zaman açık. Gelmek isterseniz diye söylüyorum, amacım sizi korumak.''

Kadında tebessüm ettim. Marry'nin elinden tuttuğum gibi dışarı çıktık.

Anna elini cebine attı ve 10 dolar çıkarttı. Omuzlarını umutsuzca kaldırdı.

''Bende bu kadar var Meli.''

Kendi ceplerimi karıştırdım ve 5 dolar 20 cent çıkarttım.

Bu geceyi nasıl geçirecektik ki biz?

''Tommy'i arayalım. O bize yardım eder.''

Onu onayladım. Telefon kulubesine girdik. Elimizde olan azıcık paranın bir kısmını telefona attık ve Tommy'nin numarasını tuşladım.

-Alo.

-Tommy,ben Melissa.

-Aa efendim?

-Napıyorsun?

-Oturuyorum.

-Bizim biraz yardıma ihtiyacımız var.

-Hey. Nerdesiniz hemen geliyorum. Ya da siz bana gelin.

-Peki. Yarım saate ordayız.

-Dikkat edin kendinize.

Telefonu kapattık ve hızlı adımlar ile Tommy'nin evine gittik. Kalıcak bir yerimiz yoktu ,çünkü 5 gün önce acilen yurttan çıkmıştık. Orası bize iyi gelmiyordu. Şimdide beş parasız sokaklarda sürtüyorduk. Uykusuzluktan gözlerim yanıyordu. Hava kararmak üzereydi ve sokak serserilerinin çıkmasına çok az kalmıştı. Marry esen rüzgara boyun eğerek daha çok sarıldı ceketine. Elinden kavradım. Taşıta binecek kadar paramız yoktu. Bu yüzden yürümek zorundaydık. Marry'e uygun değildi bu hayat. Evet oda benim gibi annesiz ve babasızdı, fakat o narin, hanımhanımcık bir kızdı. 5 gündür nasıl dayanıyor aklım almıyordu. Duyulan kalın erkek sesleri ile adımlarımızı hızlandırdık. Para biriktirmiştik fakat 5 gün içinde tuzla buz olmuştu. Tommy'lerin caddesine girince derin bir nefes aldım. Tek parça bir şekilde eve ulaşabilmiştik. Zile sakince dokundu Marry. Bir kaç dakika içinde kapı açıldı ve Tommy göründü. Üstü çıplaktı, altında ise bir eşofman vardı. Bizi görünce kocaman gülümsedi.