4.Bölüm (Doğru yol)

95 13 21
                                    

Otostop çekip eve öyle gitmeyi düşünsemde bu bana göre bir şey değildi. Kaldırımda oturarak arabaların geçişini izledim. Bu sessizlikte bana yardımcı olacak bir ses bekliyordum ama kimsenin beni gördüğü yoktu. Şimdi ne yapacaktım. Ayağa kalkıp yürümeye devam ettim. Gittikçe okuldan uzaklaşmaya başlıyordum. Şu an bu yakıcı güneşin altında olmaktansa evde bir şeyler yiyerek film izlemeyi tercih ederdim.
Ben yalnızlığımla yürümeye devam ediyordum. Biran daha sakin ve ıssız bir bölgede olduğumu farketim. Bu beni korkutmuştu. Kaybolma ihtimalini düşünerek daha fazla korkuyordum. Boğazım iliklenmişti. Ağlamak istiyordum ama tek göz yaşım akmıyordu. Tam olarak bitkin düşmüşken ilerde birininin olduğunu görerek kendime geldim. Orada duran benim yaşlarımda sıska bir çocuk vardı. Umarım bu bir serap değidi. Aslında serap olarak insan değil su görmüş olmalıydım. Gördüğüm kişiye doğru yürüdüm. Bu benim için iyi bir şanstı. Ona yaklaşarak bana dönmesi için elimi uzatım ama ona daha dokunmadan bana döndü. Hiçbir şey söyleyemeden duraksadım. Sanki bu yüzü bir kez daha görmüştüm. Bu dejavu olabilirdi. Bana şaşkın gözlerle bakıyordu. Galiba konuşmamı bekliyordu fakat ben tekrardan susuyordum. Bu çok tuaftı, bir insan aşık olunca dili tutulurdu fakat bu çok daha farklı bir şeydi. Beklemekten sıkılırcasına konuşmaya başladı:

Çocuk: Ne diye başucumda duruyorsun!

Ela: Şey ben buralara yakın bir okuldan geldim ve yolu bilmiyorum. Ne yapmam gerekiyor?

Çocuk biraz bekleyerek, düşünüyormuş gibi durdu. Sanki bu çölde doğmuş çöl çocuğuydu. Farklı davranıyordu. Biraz sonra cevap verdi.

Çocuk: Peki nereye gideceksin?

Boynumu bükerek bilmiyorum, dedim.

Çocuk: O zaman ben de sana yardımcı olamam.

Ela: En azından şehir yolunu tarif edemezmisin?

Çocuk: Evet, tabi yardım edebilirim. Şu tarafa doğru düz yürü.

Ela: Bu kadar mı?

Çocuk: Evet daha ne bekliyorsun.

Çocuğun dediği gibi düz bir şekide yürüdüm. Bu biraz uzun sürmüştü. Yürüdükçe uzun apartman ve arabaları görebildim. Hemen o tarafa doğru koştum. Fazlasıyla mutluydum. Artık bir otobüse binip evimi bulabilirdim. Evin nerde olduğunu bilmiyordum. Ama ne tarafta olduğunu biliyordum. Hemen bir otobüs durdurarak evin yolunu tarif ettim. Zor olsada evi bulmuştuk. Eve yaklaştığımızda evi özlediğimi hissetim. Eve koşarak kapıyı çaldım. Annem açarak:

Anne: Nerdesin sen okuldan kaçtığını söylediler.

Ela: Kaçmadım sadece eve gelmek istedim.

Anne: Oh ne güzel. Ne kadar merak ettiğimi bilmiyorsun.

Ela: Anne üzgünüm ama dinlenmek istiyorum. Lütfen beni anla çok yoruldum.

Annemin gözlerindeki üzüntüyü farketmiştim. Hemen odama koşarak yatağıma uzandım. Hemen yatmak istiyordum. Bugünkü
Şeyleri unutmak ve güzel şeyler düşünmek. Daha fazla dayanamadan uyudum. Rüyalar yine beni yanlız bırakmamıştı...

(Aslında bizim kötü ve iyi günlerimizde rüyalar bize eşlik eder. Bir dostan ziyade, rüyalar)

Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayınız...

Rüyalar AlemiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin