"Hani derler ya hep korktuğun şey gelir başına ben bu zamana kadar korktuğum herşeyi yaşadım..."
~
Saatlerdir yattığım yatağımdan çıkıp,bitkin bir halde Songül'ü aramıştım buluşmak için, beni teselli edecek tek kişi oydu. Dolabımdan siyah bir elbise çıkartıp geçirdim üzerime ve beyaz spor ayakkabılarım giyip cüzdanım ve telefonumu alıp indim aşağıya.
Babam çıkmıştı,anneme söyleyip arabamın anahtarını alıp çıktım bende. Yol boyu aynı şarkıyı geri sarıp ağlıyordum... Nefes almakta zorlanıyordum, artık yaşamak istemiyordum...suçum neydi benim ne yapmıştım da bunları çekiyordum...hayat bazen gerçekten de çok acımasız olabiliyormuş... Songüllerin evine geldiğimde beni bekliyordu kapıyı açıp öne oturdu. "Selam naber?"
"Süper(!)sen?"
"Yapma böyle... madem buna mahkum edildin bir karar seçimi yapılmadı senin için, sen de zoraki olarak sunulan bu yolun rotasını kendin çiz ama kendini harap etme..."Doğru söylüyordu aslında herşeyi kendi isteğime göre çevirebilirdim ama bunu yapabilecek gücü bulamıyordum ve birşey istemiyordum ki..."Ya ben bu yoldan çıkmak istiyorsam"
"Başka şansın yok Ecem, bir söz vardır;cesaretsizseniz
cesaret- sizsinizdir, sen çok güçlü ve cesaretli bir kızsın benim kuzenim böyle yıkılmaz, yıkılamaz ben buna izin vermem."
"Ben o kadar güçlü değilim Songül dayanamam..."
"Dayanırsın Ecem dayanmak zorundasın annen için benim için sevdiklerin için...
"B-ben istemiyorum"derken boğazımdan bir hıçkırık koptu.
"Yalvarırım yapma..."başımı direksiyona yasladım ağladım,hayatım aniden değişmişti. Tanımadığım biri ile evlenmeye mahkum edildim... Ve elimden gelen birşey yok... Yaklaşık 10 dakika sessizce ağlıyorduk, ikimiz de... Zaten ben ağlarken onun gülmesi imkansız bir şeydi. Onun ve annem için yaşıyordum... Yoksa şimdi çoktan kıymıştım canıma, Songül ve annem için... Ve onlar için dayanacaktım,başımı kaldırdım gözlerimi sildim. Songüle eğildim birkaç dakika sarıldık...Songül başını kaldırdığında burnunu çekti. Ve ellerimi tutup başladı,kabullenmemi sağlayan konuşmasına."Ecem bak...
İstemiyorsan polise gidebilirsin ama anneni ve babanı düşünerek..."
Babam olacak adam umrumda değildi ama annem... Henüz okulum bitmemişti moda tasarım son sınıf öğrencisiydim ve annemle bir geçim sağlayamazdık... Babamı polise şikayet etmek demek onu hayatımdan tamamıyla çıkarmam demekti ve o olmazsa annemle ben gerçekten geçinemezdik ve annem yalnız kalırdı...Burnunu çekerek konuşmaya başladım"B-ben yapmak zorundayım...
Annem için"
"Evet..." Gözlerimi sildim. Arabayı çalıştırıp kafeye sürdüm.
~
Songül'le kafede oturup biraz dertkeştikten sonra onu eve bırakıp bende eve geldim şuan tüm gücünü 21 yaşında kullanmış bir kızım... Tüm gücüm tükenmişti sanki... Kalktım duşa girdim. Suyu ayarladım küvetin içinde oturup saatlerce düşündüm eskisine göre tek fark ağlamıyor olmamdı, belki de ağlıyamıyor olmam... Aras'ı düşündüm, kendimi, annemi, hayatı...
Yarın alışverişe çıkmam gerekti ne de olsa perşembeyi saymazsak iki gün sonra nişanım, dört gün sonra kınam ve beş gün sonra düğünüm vardı. Derin bir nefes aldım duşumu tamamlayıp çıktım üzerime pijamaları mı giyip annemin yatağıma indirdiği yemeği yedim yavaş yavaş. Aşağıya babam varken inmeyeceğimi biliyordu... Yemeğimi bitirip makyaj masamın üzerine indirdim tepsiyi ve yatağıma girdiğim sırada telefonum çalmaya başladı. Aras'tı o arıyordu...Telefona bakakaldım bir süre sonra başımı iki yana sallayıp kendime geldim, telefonu açıp kulağıma götürdüm."Alo..." Dedim titreyen sesimle."Alo Ecem, kusura bakma biraz geç oldu ama şimdi arayabildim,yarın alışverişe çıkmamız gerekiyormuş."
"Evet..."
"Tamam. Sen iyi misin?"
"Evet" değilim..
"Sesin biraz garip geliyor" çünkü içimde bir fırtına kopuyor, çünkü içimde bir enkaz var ve ben o enkazın altında kaldım Aras...
"İyi olmaya çalışıyorum"
"Herşey için üzgünüm,keşke b-"diyip sustu, biraz bekledim devam etmesi için ama ses gelmedi"Aras?"
"Efendim"
"Birşey mi oldu?"
"Hayır, kendine iyi bak iyi geceler"
"Sana da "diye mırıldanıp telefonu kapattım. Ne diyecekti acaba... Ama bunun bir önemi yoktu benim için. Yoktu demi? Yoktur ya... Var mıydı acaba? Öff ne saçmalıyorum. Yatağıma girip başıma çektim çarlafımı sonra günlerdir uyuyamadığım derin uykuma daldım...
~
Günlerdir ilk kez gözlerimi huzurla açtım. Nedenini bilmiyorum ama huzurla. Kalkıp elimi yüzümü yıkadım, ve dolabının karşısına geçip giyecekleri mi aldım yatağa indirip dün makyaj masamın üzerine koyduğum tepsiyi alıp aşağıya indim. Annem kahvaltıyı hazırlıyordu."Günaydın anne"
"Günaydın bitanem" tepsiyi indirip masaya oturdum."Bu gün Aras ile alışverişe çıkmamız gerekiyormuş...
Sen de gelsene anne...?"
"Ben şey..."
"Noldu anne?"
"Iıı şey gelirim belki yani"
"Kötü birşey mi oldu anne?"
"Yok... Of, şirkete gitmem gerek imzalamam gereken birkaç belge varmış baban öyle dedi."
"Tabi Arasların hissesine ortak olacak demi" Üzülüyordum... Böyle iğrenç bir adama baba dediğim için...Gözlerim dolacaktı yine yanmaya başladılar. Annem görmesin diye başımı eğdim gözlerimi hemen sildim"Aras gelecekti ben hazırlanayım..." Kalkıp mutfaktan çıkmıştım bile.
"K-kahvaltı yapmadın kızım"
"Aç değilim anne."diyip odama girdim. Gözlerimi sildim ağlamak yoktu artık...
Üzerime bir t-shirt bir de kot pantolon giyip taba rengi bir çanta takıp telefonumu da alıp aşağıya indim.
Merdivenlerden inerken telefonum çaldı.
Aras arıyordu."Alo"
"Geldim hayatım kapıdayım"
"Hayatım mı? Ben mi?"
"Evet güzelim bekliyoruZ"dedi z'yi bastırarak."Haa annen mi yanında?"
"Hıhı görüşürüz" cevap vermeden gözlerimi devirerek telefonu kapatıp annemin yanına gittim."Anne ben çıkıyorum gelmişler"
"Ela hanım da mı gelmiş?"
"Evet"
"Ben şirkete gi- aman neyse birkaç saat sonra giderim."
"Aynen babam dünürünün geldiğini duyunca hiçbir şey demez. Ne de olsa para onların elinde."
"Kızım deme öyle"
"Yalan mı?"annem cevap vermek yerine kalktı yanaklarımdan öptü."Bana resim yolla olur mu?"
"Olur annem..." Bende onu öptüm. Kapının çalmasıyla birbirimizden ayrıldık ve kapıya doğru ilerledik. Kapının önünde derin nefes alarak kapıyı açtım."Merhaba hoşgeldiniz" dedim zoraki gülümsememle "Merhaba hoşbuldum kızım,ne güzel olmuşsun sen maşallah" güzel mi? Mor mor olan gözlerimle mi? Silmekten kızaran burnumla mı? Sinirden kemirdiğim dudaklarımla mı? Uzun belime kadar inen kestane rengi saçlarıma ettiğim eziyetlerle mi?"Teşekkürler"diye mırıldandım."E hadi siz gidin"dedi gülümseyerek, başımı salladım, kapıdan çıktım. Arkama döndüm"Görüşürüz"diyerek el salladım.Onlar da el sallayıp kapıyı kapattıklarında oh be diyerek önüme dönememle bir vücuda çarpıp attığım adımı geri vermem bir oldu.Başımı kaldırıp Aras'ı görünce kaşlarım kendiliğinden çatıldı."Napıyorsun burda!?"
"Şşt camdalar"dedi. Elimi tutarken yüzümü ağlayacak gibi yapıp bende elini tuttum, tam arkama dönüyordum ki öbür elini omzuma atarak başımı omzuna yasladı. Napıyordu bu?!"S-sen napıyorsun!"
"Arkana dönüpte onlara belli etmene izin mi verseydim. Oyun yaptığımızı çok belli ediyorsun. Dediğim gibi sana meraklı değilim. Böyle yapmamız gerek"dedi. Kaşları çatık bir şekilde ilerlerken.Camdan hâlâ bizi iliyorlardır düşüncesi ile başımı omuzundan kaldırıp elini yavaşça omuzumdan indirdim.Ve maalesef tam ayrılıp belli etmemek adına elini tutmaya devam ettim."Sen de fazla gerçekçi mi oynuyorsun acaba? Yoksa bunlar yalan değil gerçek mi?"diyiverdim bikereden.
"Ne ? Neler ? Neler gerçek mi?" Bir kereden böyle şaşırıp garip bir tepki vermesi hafif gülümsememe sebep oldu. "Hislerin" dedim bastırarak. Ve gözlerinin içine baka baka."Ne hissi be" dedi gıcıkça gülerek. Hafifçe gözlerimi kıstım "Bana olan hislerin Aras"
"Benim sana karşı bir hissim yok Ecem"dedi, oda benim onun ismimi bastırarak söylememe karşılık olarak benim ismimi bastırarak söyledi. Arabanın önüne gelmiştik geçip arabaya yaslandım ve devam ettim."Peki madem, öyle varsayalım"
"Ne demek öyle varsayalım?"
"Hiç yok birşey"dedim göz kırparak. Bayağı münazaradaymışız gibi laf sokuyorduk birbirimize mimikler falan, iki düşman gibiydik. Aras tam karşımda duruyordu. Ben arabaya yaslanmış ondan gelen cevabı bekliyordum.Sonra beni baştan aşağıya süzdü,süzdü ve bir adım attı.İyice yaklaştı, kalbim duracaktı. Nolur yapmasın nolur Allah'ım nolur...~Bölüm Sonu~
•Lütfen oylamayı unutmayın✨•
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•ZORAKİ•
Roman d'amour"Böyle olmamalıydı...Sana inanmamalıydım..." "Ecem açı-" "Kes sesini" gözümden damla damla yaş serpiliyordu. Boğazım düğümlendi... Yutkunamadım... "Ecem bak" "Aras BİTTİ!"Arkama dönüp açık kalan kapıdan çıkıp kapıyı çarptım. Arabama koştum.Ona hazır...