Annem: Ne oldu Zeyn?
Babam: Cansu, Cansu...
Annem: Ne olmuş Cansu'ya, cevap ver!
Babam: Bizden intikamlarını çok acı aldılar Seval! Üzgünüm, hepsi benim suçum! Eğer sana o zaman dürüst olsaydım!
Canan: Bu senin suçun değil baba! Dürüst olsaydın bile ablamı o zaman öldürürlerdi!
Annem: Canan haklı Zeyn! Ne kadar üzülsek de o artık... "Ne çabuk hazmettiler ya! İnsan birkaç gün yas felan tutar! Bunlar olan oldu diye ağlamayı kestiler! Demem ki ajan olursanız olan oldu diyebiliyorsunuz. Neyse yine boş konuştum!"
O anda Jony ve ekibi:
Joyn: Şimdi işimizi halledelim!
Monica: Neden onlara öldürdüğümüzü söyledin ki?
Jayn: Ah Monica anlasana! Bizi şimdi rahat bırakacaklar ve biz de işimizi yapacağız!
Monica: Ama kız özel değilmiş!
Jony: Olabilir ama işimize çok yarayacak!
Monica: Ama nasıl?
Jony: O Ne kadar hava şartlarına uygun bir denek olmamış olsa da kendi kendine büyüme yetisi gösterebiliyor.
Monica: Aslında Profesör Seval'in karnında büyüdü ve bütün besin kaynaklarını da oradan sağladı!
Jony: Yanlış biliyorsun Monica! Doktor Zeyn yeni bir çeşit embriyo üretti. Yani o embriyo aynı bir yumurta gibi sıcak bir alanda kendine oluşturduğu kabukta kendi yaşamsal faaliyetlerini sürdürebiliyor! Bu dünyada bir ilk ve o şuan bizim elimizde bunu riske atamazdım! Ayrıca intikamımı da aldım. Yani bir taşta iki kuş vurmuş oldum! Şimdi sorun bittiyse şurada bulunan yaşlı kadını öldür ve deneği arabaya al!
Monica: Tamam efendim!
O sırada ailem:
Canan: Baba sence gerçekten ablamı öldürmüşler midir? Çünkü biliyorsun ki o bir denek!
Annem: Ablan hakkında öyle şeyler söyleme!
Babam: Tamam Seval yeter ağlama artık!
Freddy: Hmmhmmmm!
Canan: Peki bu ne olacak!
Babam: Tabiki icabına bakacağız!
Birkaç saat sonra:
Babam: Canan anneni eve götür ben hemen geleceğim!
Canan: Tamam!
Babam arabayla gider ve Canan annemi içeri götürür sonra da kendisi dışarı çıkıp Burak'ın yanına gider:
Canan: Burak yardımına ihtiyacım var!
Kankim Burki: Ne olursa!
Canan: Biraz su lütfen!
Kankim Burki: Dalga geçmeyi kes ve ne olduğunu söyle haydin!
Canan: Vallahi su ver söyleyeceğim ben buraya gelene kadar öldüm!
Kankim Burki: İşte al!
Canan: Sağol!... Oh rahatladım!
Kankim Burki: Anlat haydi!
Canan: Ablamı alan teşkilat aslında kötüymiş ve şuan ablamın ellerinde olduğunu düşünüyorum! Çünkü bize hiçbir kanıt göstermediler ve böyle insanlara asla güven olmaz! "Daha ne yapsın kız ya birkaç bölümü birkaç cümlede özetledi!"
Kankim Burki: What?
Olanları anlattıktan sonra "Ne yani okumayanlar için özet mi geçeyim! Aslında geçerdim ama kimsenin okumadan geldiğine pek inanmıyorum. Neyse devam ediyorum."
Canan: İşte böyle!
Kankim Burki: Peki şimdi ne yapacağız?
Canan: Tabiki peşlerinden gideceğiz! Ablamın konumu ben de var ve ablamın onlara söylemediğinden yüzde bin eminim. Çünkü eğer söyleseydi şuan hareket halinde değil ölü bedeniyle yerde yatıyor olmalıydı!
Kankim Burki: Peki bunu neden annenlere söylemedin?
Canan: Eğer söyleseydim bana inanmaz ve inansalar bile belli etmezlerdi. Ben de her türlü sana gelmek durumunda kalırdım!
Kankim Burki: Doğruya doğru!
Canan: Eeeeee geliyor musun?
Kankim Burki: Tabi ki geliyorum, bütün macerayı sana bırakacak değilim! Bu arada senden de harika dedektif olurdun!
Canan: Eeeeee kimin kardeşiyim ben! "Abla kız aynılar be!"
DEVAM
EDECEK
Evet arkadaşlar bu bölümde bu kadardı ve ben yakından final yapmayı planlıyorum. Sizce?
