"Hadi Hoseok! Bunu benim için yapıcaksın? Lūtfen"
"Hayır Jimin. Bunu yapamam. Senin sevdiğin çocuğa yazamam"
"Normal bir şekilde konuşmayacaksın ki zaten!? Sadece beni seviyor mu onu test edeceğiz"
"Ya çocuk seni sevmiyorsa,üzülmeyecek misin? Ya yanlışlıkla bana aşık olursa?"
"Sen kendini sen olarak tanıtmayacaksın ki. Sen başka bir isimle hesap açacaksın sonra da ona yazacaksın. Ona onunla ilgili sorular sorucaksın"
"Bir nêvi onunla flört mü edicem?"
"Bak şimdi gerizekalı. Çocukla kanka olucaksın. Ve sana benimle ilgili şeyler söyleyecek mi ona bakıcaz"
"Of Jimin. İlla yaptıracaksın değil mi?" Dediğimde hızla kafa sallayıp gülūmsedi. Sonradan da karşıdan gelen Yoongi'yi görünce ona döndü. Benimde kulağıma eğilip konuşmaya başladı.
"Baksana Hoseok. Ne kadar da tatlı. Aynı kediye benziyor uwu" demişti. Bende karşıdan gelen Yoongi'ye baktım. Gerçekten de kediye benziyordu. Tıpkı bir kedi gibiydi. Siyah saçları o kadar yumuşak duruyordu ki. Kaşları,burnu ve dudakları yüzünde çok tatlı duruyordu. Eminim her kızın dibi düşüyordur. Tabii erkeklerinde. Jimin zaten ayran gönüllüydü. Bu ayın şanslı kişisi Yoongi olmalıydı. Çünkü Jimin'de erkek olmasına rağmen kızları kıskandıracak derecede gūzeldi. Uzun süre Yoongi'ye bakmış olmalıyım ki geçerken bana göz kırptı. Bir dakika! Bana göz mü kırptı?! Tanrım umarım Jimin yanlış anlamaz. Jimin'e döndüğümde kollarını göğsünde birleştirmiş bana bakıyordu.
"Bak bak çekinme. Ulan bir çocuk seviyoruz o da kankamıza pas veriyo. Aga n'apıyim ben?" Diye isyankâr bir şekilde konuştu. Ben ise ona bakıp nefes verdim.
"Jimin çocuk sadece göz kırptı?"
"Ama neden?"
"Jimin sen yine saçmalamaya başladın. N'apıyim ben Yoongi'yi? Umrumda bile değil"
"Her neyse. Haa bu arada Yoongi eşcinsel. O yüzden erkek ismiyle hesap aç. Eve gider gitmez yap ama" dedi
"Of tamam yaparım" diyip onunla beraber spor salonuna geldim. Yoongi ve arkadaşı basketbol oynuyordu. Jimin'in de ağzından su akıyordu. Gülerek konuşmaya başladım
"Ağzını kapa ağzını"
"Hoseok hadi kantine inelim"
"Ne yani Yoongi'yi izlemeyecek misin?" Demiştim gülerek. Jimin ise koluma vurarak konuştu.
"Ya bağırarak konuşmasana!"
"Beni mi izliyordunuz?" Dedi biri. Bu ses? Bu ses Yoongi'nindi. Jimin hemen konuşmaya başladı.
"Ş-şey hayır. N-niye seni izleyelim ki?" Diyip sahte bir şekilde güldü. Tanrım,Yoongi Jimin'in dediklerine inansa bile o sahte gülüşten sonra yalan söylediği çok belliydi.
"Tamam o zaman" diyip ayrıldı yanımızdan. Aptal Jimin hemen koluma vurdu.
"Ben sana dedim 'bağırarak konuşmasana' diye. Bir kere de beni dinle dişimi kırarım ya" dedi ve õnden gitmeye başladı. Gidip koluna girdim.
"Jimin-shi"
"Hm?"
"Affet. Seni dinlemeliydim"
"Şapşik ben sana küsmem ki" diyip sarıldı bana. Jimin'i seviyordum. İyi bir arkadaş,iyi bir sırdaştı. Benim kardeşim gibiydi. Neredeyse herkesi kendine aşık edebilirdi. Yoongi hariç. Yoongi taş kalpliydi. Benden ayrılınca gülümsedim ona.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
who am i ? | Sope |
FanfictionOysaki sadece en yakın arkadaşıma yardım edecektim. Nerden bilebilirdim en yakın arkadaşımın sevdiği çocuğa aşık olacağımı?