İyi okumalar~~
Sabah telefonumun çalmasıyla uyandım. Gözlerimi ovuşturup komidinin üzerinden telefonumu aldım. Youngjae arıyordu. Hemen telefona cevap verdim.
"Alo,efendim Youngjae"
"Hoseok nerdesin sen? Okula asla geç kalmazdın. Hasta falan mısın?" Demesiyle saate baktım. Sonra da sesli bir şekilde kūfür ettim. 1.dersi kaçırmışım. Hemen telefonu kapatıp dolabın karşısına geçtim. Okul kıyafetlerimi úzerime geçirdim. Sonra da hemen banyoya ilerledim. Yüzümü yıkayıp,dişledimi fırçladım. Tarağımı çantama koydum. Kravatımı da boynuma asıp evden çıktım. Koşarak gidiyordum. Giderken bir yandan da gömleğimi düğümlemeye çalışıyorum. Tabii baya zordu. Okula geldiğimde tenefüstelerdi. Hemen bizimkilere -Tabii ki Yoongi'ye görünmemek için- görünmeden lavaboya gittim. Tarağımı çıkarıp saçımı taradım. Sonra da gömleğime kaydı bakışlarım. Evet düğümleyememişim. Hepsini bozup tekrar düğümledim. Tam bitirdiğim sırada zil çaldı. Hemen toparlanıp lavabodan çıktım. Hemen sınıfa girdim. Bizimkiler beni görünce hemen yanıma geldiler. Bende sırama geçtim. Zaten Youngjae ile yan yana oturduğum için o da yanıma oturdu.
"Hoseok-ah,hasta mısın sen? Neden geç kaldın?" Diyip dudaklarını alnıma bastırdı. Ama hayır hasta deģildim. Sonra da dudaklarını geri çekti.
"Neden geç kaldın?"
"Uyuyakalmışım"
"Aish aptal. Hastasın sandım" dedi bende ona gülümsedim. Sonra da Yoongi'ye döndü bakışlarım. O kız yine yanındaydı. Aptal kız. Yoongi ise ona baktığımı sezmiş olucak ki bana baktı. Ve alayla gülümsedi. Sonra da bakışları gömleğime kaydı. Bende onunla gömleğime baktım. Kravatımı yapmayı unutmuşum. Hemen yapmaya çalıştım ama olmadı. Sınıfa hocanın girmesiyle herkes yerine geçti. Dersimiz Tarih'di. Hoca yoklamayı alıp sınıfta gözlerini gezdirdi. Beni fark edince konuşmaya başladı.
"Jung Hoseok,ilk ders neden gelmedin?" Dedi. İçimden "sanane aq" desemde gülümseyip konuşmaya başladım.
"Alarmım çalmamış hocam,uyuya kalmışım"
"Bir daha olmasın" diyip derse başladı. Sıkıcı geçen bir desten sonra Jimin ve Youngjae ile kantine indik. Kendimize bişeyler aldıktan sonra masaya oturduk. Youngjae'nin elini kravatıma atmasıyla ilk irkilsemde sesimi çıkarmadım. Bir yandan kravatımı yapıyor bir yandan da konuşuyordu.
"Aptal,saatini kurmadın mı da bu kadar geç kaldın?"
"Valla bilmiyorum kanka. Kurmuştum ama duymadım demek ki. Ayrıca sen bana laf yetiştireceğine arkandan gelene bak" diyip sırıttım. Arkadan gelen Jaebeom'un sesiyle önce yerinden sıçradı Youngjae. Sonra da saçını başını düzeltip bize sordu.
"Nasılım,nasılım?" Dedi. Biz ise bıkmış bir şekilde Jimin'le birbirimize baktık.
"Mükemmelsin Youngjae"dedi Jaebeom yanımızdan geçerken. Omzunu da sıvazlamıştı. Tabii Jaebeom'un bu hareketinden sonra Youngjae ölür büyük bir ihtimal.
"Aynen kanka Jaebeom haklı. 'Mikemmelsin'mişmiş. Ulan bence git açıl çocuğa. Git karşısına "Ölüyom lan senin için!"de." Dedi Jimin. Bu dediğine ben kıkırdarken Youngjae ise göz devirdi.
"Off ne kadar da tatlıı" dedi Youngjae. Her ne kadar sürekli Jaebeom'u anlatsa da seviyorum Youngjae'yi. Masamıza bizim sınıftan Mark'ın gelmesiyle sustuk ve ona baktık. O ise çekinen bakışlarla bana bakıyordu. Jimin bu sessizlikten sıkılmış olacak ki hemen konuşmaya başladı.
"N'oldu? Neden geldin Jinyoung?" Dedi. Jinyoung Jimine baktı. Hemen sonra ise tekrar bana baktı.
"Şey hoca benden bişey yapmamı istedi ama kardeşim hasta olduğu için eve gitmem lazım. Bizim sınıftan herkese sordum ama kabul etmediler. Bende size sormaya geldim" dedi ve ensesini kaşıdı.
Youngjae "Hayır bizde yapama-" derken lafını böldüm ve "Ben yaparım Jinyoung" dedim. O ise gülümseyerek bana bakmıştı. Jimin ile Youngjae ise birbirlerine bakıp göz devirirken Jinyoung bana teşekkür etmişti. Bende ona bakıp "rica ederim" dedim.
"O zaman bir sonra ki teneffüs ben sana söylerim ne yapman gerektigini. Tekrardan teşekkür ederim" dedi. Bende ona bakıp gülüseyerek,
"Önemli değil Jinyoung. Sonra görüşürüz" dedim. Jinyoung masadan giderken bizimkiler bana anlayamadığım bir şekilde bakıyorlardı. Onlara bakıp "ne?" Dermiş gbi bir bakış attım. En sonunda Jimin konuşmaya başladı.
"İyilik meleği Jung Hoseok"
"Neden herkese yardım ediyorsun ki?" Dedi Yougjae de.
"Kardeşi hastaymış ve eve gitmesi gerekiyormuş. Ne yapsaydım? Sizin gibi geri mi çevirseydim"
"Bebegim bak,biz kötü değiliz. Sen fazla iyisin. Yahu neden yardım ediyorsun ki!" dedi Jimin. Ben ise masadan kalktım ve lavaboya girdim. Ellerimi yıkarken içeriye Yoongi girdi. Onu umursamayarak ellerimi yıkamaya devam ettim. O ise yüzünde ki anlayamadığım ifadesiyle aynadan bana bakıyordu. Ellerimi yıkadıktan sonra ona bakmayarak çıkacaktım ki bileğimi tuttu. Sonra da aniden bağırdı.
"Herkes çıksın dışarı! Sonra yine girersiniz!" Dedi. Lavaboda olanlar çıktıktan sonra bana döndü. O sinirli haliyle dibime kadar girdi. Sonra yine bağırmaya başladı.
"Senin Jinyoung'la ne işin var?!" Dedi. Korksam da yüzümde ki alaycıl gülümsemeyle ona baktım.
"Niye karışıyorsun ki? Hani ben senin bişeyin değildim. Şimdi niye beni kıskanıyorsun ki? Git de Eun bi'yi kıskan!" Dedim. O da bu dediğime karşılïk sinirle etrafına baktı. Sonra da aniden dudaklarıma yapıştı. Onu ittirmiyordum ama karşılık da vermiyordum. Bu dudakları özlemiştim,yalan söylemeye gerek yok. O aniden alt dudağımı ısırınca karşılık vermek zorunda kaldım. Ben karşılık verince dudakları gerindi. Gülūmsediģini anlamak zor değildi. Bu dudakların tadını unutmak istemiyordum. O beni öpmeyi bırakmıyordu , bende onu. Sanırım 1-2 dakika falan öpüşecegiz. Bizi ayıran şey lavaboya aniden Jimin'in girmesiydi. Bana baktı ve konuşmaya başladı.
"Yazıklar olsun Hoseok. Hani eskisi gibi olacaktık!" Diye bağırdı.
Tanrım,bu çocukla gerçekten işim var...
***
Selam canlarımm. Bölūm birazcık geç geldi ama önemli olan gelmesi dimi. Bu bölüm pek içime sinmedi. Düşüncelerini yazın lütfen. 10 oy istiyorum.Sizi seviyorum canlarım kendinize iyi bakın..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
who am i ? | Sope |
FanficOysaki sadece en yakın arkadaşıma yardım edecektim. Nerden bilebilirdim en yakın arkadaşımın sevdiği çocuğa aşık olacağımı?