FOREVER

Kavga, Barışma, Kolye

2 GÜN SONRA

Sabah gözlerimi burnuma değen saçların gıdıklamasıyla uyandım. Harry kafasını benim göğsüme koymuştu ve saçları burnumun içine giriyordu. Uzayan saçları benim sevgilimi çok yakışıklı gösteriyordu ama ona rapunzel demek istemiyorum. O nedenle saçlarını biraz kestirmeli hem bakımı da daha zorlaşıyor. Hatta geçen gün saçlarını benim taramamı istedi kıvırcıkları banyodan sonra karışmışta. Neyse bu iki günde ne oldu; Robert geçen gün bizim eve geldi ve Kristen ile kavga ettiler. Olay şöyle oldu. Kahvaltımızı yapmıştık ve salonda oturup televizyon izliyorduk Harry ve ben koltuğa iyice yayılmıştık kapı çalmıştı Kristen'ın kalkması daha kolay olduğu için o kalktı ve kapıyı açtı bir süre gelen olmayınca ben ve Harry kalkıp Kristen'ın yanına gittiğimizde Robert ile öylece birbirlerine baktıklarını gördük sonra ben devam ettim

"Hoşgeldin Robert içeri geçsene Kristen sende çekil." dedim hep beraber salona geçtik ve koltuklara oturduk

"Bir şey içermisin Robert?"

"Hayır teşekkürler"

"Neden geldin?" diye sordu Kristen 

"Geliş sebebim Niall" dedi

"Ne olmuş Niall'a?" diye araya girdi Harry onun bacağını cimcirdim susması için

"Sen Niall ile olamazsın anlıyor musun?"

"Neden olamazmışım seni ilgilendirmez" dedi Kristen.

"Çünkü sen benimsin ve benden başka kimseyle olamazsın. İzin vermiyorum!" diye bağırdı...

"Birincisi ben senin değilim ikincisi senin iznini istemedim zaten!" diye ona bağırarak karşılık verdi.

"Evet sen benimsin Kristen her ne kadar beni aldatsan da benimsin benim olacaksın ve benden başka kimse ile olamazsın!"

"Hayır ben senin değilim anladın mı hem eğer ben seninsem sende benimsin ve benden başka kimseyle olamazsın!"

"Ben olabililirim!" 

"Hayır olamazsın!" diye bağırdı Kristen

"Ben seni aldatmadım!" dediğinde Robert Kristen'ın gözleri doldu bu sözler onun canını yakmıştı Kristen ve yönetmen  sarhoşlardı. Yaptıkları o aptalca hata Kristen'ın her şeyini yani Robert'ı kaybetmesine yol açtı. 

Kristen'ın gözlerinden birkaç yaş döküldü ve hemen yukarıya kaldığı odaya çıktı. Robert'ta sarf ettiği kelimeleri fark ettiğinde gözleri doldu ve hırsla evden çıktı. Harry ve ben birbirimize şaşkın şaşkın bakıyorduk. Daha demin ne olmuştu öyle? Neyse kendimize geldiğimizde ben hemen yukarı Kristen'In  yanına fırladım Harry de muhtemelen dışarı çıktı. Söylemeyi unuttum iki gün sonra Londra'da konserimiz var sonra İrlanda'ya gidiyoruz ve burada yağmurlar hızlandı daha fazla yağıyor ama özlemişim kışın yağan yağmurlarını Londra'nın. Neyse Kristen'ın kapısını tıklattım ama beni takmadı bende direk içeri daldım salak kapısını kitlemeyi unutmuş. İçeride yatağının üzerine oturup bavuluna bakıyordu

"Tatlım iyimisin?"

"Sence?"

"Tamam aptalca bir soruydu. Bak geçicek her şey" dedim

"Yok bitti artık ben Amerika'ya geri dönüyorum" 

"Pes mi ediyorsun yani?"

"Evet pes ediyorum bitti Yıl başını evde tek kutlayacağım" dedi

"Hımm o zaman gitme beraber kutlayalım"

"Hayır gidiceğim umudum kalmadı artık yeni bir hayat istiyorum"