FOREVER

L.A., "Nadine", Ayrılık

Uçağımız L.A'a indiğini piste gürültülü bir şekilde inmemizden anladım ve sıçrayarak kalktım. Harry'nin omzunda uykuya dalmıştım ve öylece uyanmıştım işin güzel tarafı kesintisiz olarak uyumuş olmamdı. Harry'i uyandırma ihtiyacı duydum

"Harry, sevgilim. Uyan bebeğim uçak indi" dedim ve yanağına öpücük kondurdum. Biraz kıpırdandıktan sonra gözlerini araladı ve dudaklarını öne iterek konuşmaya başladı

"Günaydın" dedi

"Günaydın sevgilim hadi montunu giyde inelim artık" dedim kafa sallayıp ayağa kalktı. Montlarımızı giydik ve uçaktan indik. Lou'nun kucağındaki Lux dikkatimi çekti

"Hey" dedim Lou'ya

"Lux'ü ver istersen sende üzerini giyin" dedim

"Çok iyi olur" dedi ve Lux'ü bana verdi uyuyan güzel. Üzerini iyice kapattıktan sonra bizim için gelen minibüse bindik Lou üzerini giymiş bir şekilde arabaya bindiğinde Tom'un yanına oturdu. Biz Harry ile yan yana oturuyorduk ve ikimizde Lux'e bakıyorduk. saat burada daha geceydi ve 11'e geliyordu. Dört saatlik uçuştan sonra bir de jetlag eklenince garip olmuştu. Terminale geldiğimizde hemen içeri girdik ve pasaport kontrolünden geçtik. Etrafta bolca koruma vardı. Hepimiz terminalden çıktığımızda uğultu vardı. Kızlar çığlık atıyordu. Bir taraf One Direction diye bağırırken diğer taraf Summer diye bağırıyordu onlara hızlıca el salladım ve arabaya geçtik. İmza ya da fotoğraf verememiştik hem çok yorgunduk hem de benim kucağımda Lux vardı. Otele yola çıktığımızda arabada sessizlik hakimdi. Turnenin avrupa ayağında otobüsle seyahat edecektik ama Amerika ayağında uçakla gidecektik.

Otele hızlı bir giriş yaptıktan sonra Tom resepsiyona ilerledi ve hepimizin oda kartlarını dağıttı. Harry ve ben aynı odada kalıyorduk. Hepimiz için 7. kat kapatılmıştı tüm ekip olarak orada olacaktık ve korumalar bekliyecekti o katta. Herkes kendini asansörlere attı ve odalara dağıldık bizim odamız 7040'tı Louislerin 7041. yanyanaydık tabii diğerlerininkini sormadım

Bavullarımızı yere bıraktık ve ben banyoya koştum tuvalete girdim girmesem mesanem patlıyacaktı. Ellerimi yıkayıp çıktığımda Harry'nin yatağa yığılmış vaziyette telefonuyla uğraşıyordu. Yanına gittim ve saçlarını okşamaya başladım.

"Ne yapıyorsun bebeğim?" diye sordum

"Buradaki arkadaşlarımla yazışıyorum" dedi.

"Kimmiş o arkadaşlar?" diye sordum

"Nadine ve Stephan" dedi

"Sevgililer mi?"

"A hayır Stephan'ın sevgilisi var Amy" dedi

"Nadine'in?" diye sormadan edemedim Harry'nin olmadığı bir anda da kızın resmine bakmayı aklıma not ettim. Sonra kendi bavulumun yanına gittim ve eşyaları dolabın raflarına yerleştirmeye başladım. Yanıma aldığım bir kaç elbiseyi de astıktan sonra ayakkabılarımı çıkardım bavuldan onlarıda dolabın içine koydum. Takılarımın olduğu kutuyu makyaj masası gibi olan yere bıraktım. Küçük bavulumu da yerleştirdikten sonra pijamalarımı aldım ve banyoya girdim. Harry'e garip şekilde sinir olmuştum ve kıl kapmıştım. Ahh Harry ah ne yapıyorsun gene umarım bu olay bizim ilişkimize yarar vermez. Bugünlerde elinden telefon düşmüyordu. Üzerimi giyip tuvaletimi yapıp dişlerimi fırçaladım. Banyodan çıktım ve yatağa yol aldım şarj aletimi prize taktım ve telefonuma bakınmaya başladım. Biraz Twitter ve İnstagramda vakit geçirdim. Annemlerle yazıştım ve telefonumu kapattım. Harry'e baktığımda telefonuylaydı gene. Ne üzerini değiştirmişti ne de bavulunu yerleştirmişti. Bende kendi tarafımdaki ışığı kapattım.

"İyi geceler Harry" dedim ve sırtımı ona döndüm. Cevap vermedi cidden cevap vermedi ama Harry Styles görüşeceğiz sizinle efendim. On dakika sonra bilincim kapanmaya başladı sonra kendimi sorunsuz bir uykuya bıraktım. Gece belime sarılan ellerle uyanır gibi oldum. Beyimiz yeni yatmıştı anlaşılan telefondan saatime baktım. Gece üçe geliyordu cidden bu saate kadar. İnanamıyorum öküz. Belimdeki ellerini çekmesini sağladım sonra kalktım ve tuvalete girdim. İşimi hallettikten sonra odaya geri döndüm. Kıyafetleriyle yatmış. Bavulunu açtım ve içinden pijamalarını çıkarttım. Hava soğuktu ve ben bu aptalın hasta olmasını istemiyorum. Harry'nin yanına gidip onu dürtükledim