20.Bölüm

3.8K 211 25
                                    

Beklenen gün gelmişti  Seda eşini Meryem hoca da eşini alarak Zeynep'in evine geldiler Zeynep Mürdüm rengi gold rengi işlemeleri olan abiye giyip üstüne gold rengine yakın şal takmıştı çok heyecanlıydı sevdiği adam ile bugün sözü vardı nişan istemiyordu söz nişan gibi olacaktı kimseyi istemiyordu bunu Egemene anlatmıştı Egemende onu anlayışla karşıladı oda askeriyede yakın arkadaşlarını çağırmıştı biraz insan olmasını istiyordu Egemendede acayip bir heyecan vardı dedesi ikisine bir süprizi olacağını söylemişti onuda merak ediyordu nişan mahallede olacaktı eskiler öyle değil miydi evlenen nişanlanan evinin önünde yapardı düğün salonu mu vardı var ise güçleri mi yetiyordu Zeynep mahallede olmasını istemişti fazla masrafa gerek yoktu Muzaffer bey yinede kazan kurdurmuş yemek veriyordu mahalleliye Eskişehir halkınınında böyle bir adeti vardır kızını yada oğlunu evlendiren düğün sahibi halka yemek yedirir hatta kız tarafı kına günü akşam yemeği verir oğlan tarafı ise hem öğle yemeği hemde akşam yemeği verir bunada halk yemeği denir  nişanı elinde olanda yemek verir olamayan vermez nişanda yemek dağıtmak zorunlu değil ama hane sahibine bağlı Muzaffer bey keseyi açmıştı anlaşılan( yazarınız Eskişehirli bizde öyle adetler ) Muzaffer beyde vermek istedi çünkü bugün Zeynep ile Egemenin imam nikahı vardı ama ikisinin haberi yok süprizi bu olacak Egemen berberden çıkıp mahalleye yol aldı çok heyecanlıydı açıkçasına
Egemen hayallerine biraz daha yaklaşıyorsun
Aynen Serdar  çok heyecanlıyım sende böyle olmuş muydun
Sorma kayınbabam çok zor bir adam heyecandan çok korku vardı Egemen biliyorsun nişanı bozucak diye çok korktum
Fehmi amca sanada az kök söktürmedi
Aynen sen şanslısın ki kayın baban yok
Aslında var Serdar
Nasıllan Zeynep yetim değil mi
Zeynebin annesi doğumunda ölmüş babası yetimhaneye bırakmış yaşıyor ama   Zeynep bunu bilmiyor ailesini kazada kaybetti biliyor babası öyle istemiş büyüyünce onu bulmasın diye
Adamda baya şerefsizmiş
Aynen
Zeynep'e söyleyecek misin
Söylemek istiyorum ama bilmiyorum

Mahalleye gelmişlerdi apartmana çıktı Egemen Zeynebin kapısını çaldı Meryem hanım açmıştı kafasıyla selam verip içeri girdi Zeynep salonda Egemeni bekliyordu Egemen Zeynep'i görünce dili tutulmuş öyle bakıyordu Zeynep utanıp bakamıyordu
Zeynep çok çok güzel olmuşsun
Egemennn
Zeynep utancından cevap bile veremiyordu Egemen anlamıştı Seda salona girdi hadi çıkın artıkta nişan başlasın herkes burada
Durun
Dede ne oldu
Oğlum önce imam nikahınız kıyılsın ondan sonra başlasın
Ne
Ne
İkiside aynı anda
Size süprizim var demiştim haram içinde dolaşmayın
İkisi şaşkın şekilde kafa sallamışlardı Zeynep'le Egemen için için mutluydular hem nişanlı hemde Allah katından da evli olacaklardı  Muzaffer dede
Abdestiniz var mı
Zeynep abiyesini giymeden önce abdestini almıştı
Benim yok dede hemen alıp geliyorum
Tamam oğlum bende hocayı getireyim aşağıda
Egemen abdestini alıp salona gelmişti hoca yere oturmuş ikisini bekliyordu
....
Nikahları kıyılmıştı aşağı indiler herkes dışarıda Meryem hanım kocasıyla kız tarafını temsil ediyordu Muzaffer beyde erkek tarafını Zeynep Seda'nın hazırladığı kahveleri mahalleye çıkardı onunda sözü herkesinkinden farklı olmuştu bunda Egemen suçluydu bu kadar insan çağırılırmıydı arkadaşları çok olunca Muzaffer beyde mahalleliyi çağırmıştı  sadece altı kahve vardı buda Muzaffer beye Meryem hanım eşi Seda eşi ve Damata yani Egemeneydi tuzu basmıştı o değilmiydi Banuyla konuşan Egemen tuzlu kahveyi bir dikişte içti hemen suya yanaştı tüm herkes gülerken Muzaffer bey sebebi ziyaretim şu kalabalığa bakınca belli Allah'ın emri peygamrin kavli ile kızımız Zeynebi torunum Egemene istiyorum
Meryem hanımın eşi Mert bey Zeynep abim senin rızan var mıdır
Meryem hanım atıldı yoksa niye bu kadar süslensin Mert
Adettir hatun sormadan olmaz
Zeynep var mıdır rızan Zeynep kafasını salladı
Mert bey o zaman bende verdim gitti
Herkes bir birine sarıldı Mert beyin sözüyle herkes kahkaha attı Meryem ben bugün anladım ki ben kızımı vermem
Ay Mert zamanı gelince vereceksin yooook veremem bir an Zeynep yerine kızımı düşündümde kızım yamacımda kalsın bundan sonra söz merasimi başladı söz yüzüklerini Muzaffer bey kesecekti  yüzüklerini eline alan adam önce Zeynebin sonra Egemenin parmağına taktı hayırlı dualar edip kesti ilahiler açıldı sohbetler edildi yemekler yenildi herkes dağılmaya başlamıştı
Afff çok yoruldum ben Ya
Birde bana sor cadım patladım resmen
Ama yinede çok güzeldi teşekkür ederim
Niye
Bana böyle bir mutluluk nasip ettiğin için
İlk defa gözlerinin içlerine böyle bakıyorlardı Egemen içi gidiyordu yanındaki nişanlısına yada karısına artık karısı idi değil mi bu curcuna da bir türlü baş başa gelip konuşamamıştılar
Zeynep'te aynı şeyden şikayetçiydi için için evli ve nişanlıydı ne kadar tezat bir durum değil mi ama olsundu helal yoldan gidiyorlardı
Zeynep
Efendim
Gece kapına gelicem
Niye
Baksana bizi bir rahat bırakmadılar
Ne yapayım bizim nişanımız bizim için bu telaşeleri
Biliyorum ama ben seninle artık rahat rahat konuşucam bu sefer nasıl kaçacaksın
Kaçmak isteyen mi var komutan
Zeynep hemen Seda nın yanına gitti
Kaç bakalım Zeynep hanım kaç
...
Serdar'a gelen telefonla hemen kuytu bir yere gitti
Efendim Salih
Buldunuz mu adamı
Tamam ben Egemene söylerim
Saol koçum
Serdar Egemeni aradı
Alo Egemen
Şimdi beni dinle Zeynebin babasını bulduk kardeşim Ankara'da
Tamam işte bu hafta içi o adamla konuşuruz ona göre Zeynep'le konuşursun ondan babasını saklama

Elimi bırakmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin