TEK BİR DOKUNUŞ...

2. BÖLÜM

Nihayet beden eğitimi dersi bitmişti koridorda edebiyat dersine gidiyordum tabi aklımda zümrüt yeşili gözlerle birlikte. Sınıfa girdiğimde sıram boştu konuşanlardan duyduğuma göre Michal hastaydı ve bugün okula gelmemişti yani bugün tek oturucaktım. Nora bay doğrusuyla birlikte okulu ekmişti bugün tektim anlaşılan. Sırama geçip oturdum kitabımı çırkadım sayfalara bakıyordum fakat tek gördüğüm o gözlerdi noluyordu böyle yahu.. Farkettirmeden kötü gencimize bakmak istedim en arka sırada tekbaşına oturuyordu ben bakmak için döndüm ve şaşırdım çünkü o zaten beni izliyordu birsüre öylece bakıştık, sonunda başını çeviren ben olmuştum önüme döndüm ve kitabımla ilgileniyormuş gibi yaptım düşüncelere dalmıştımki bir öksürük beni kendime getirdi oydu tepemde dikilmiş bana bakıyordu.

_ oturabilirmiyim ?

_ ah, tabi otur.

_ adım Jakob ve seninkide ?

_Alex.

Yeşil gözleri şaşırmış gibi bakıyordu. bense ah Tanrım ben heycandan ölmek üzereydim sadece umursamaz görünmeye çalışıyordum.

_ Alex mi? ciddimisin?

_ aslında Alexandra

_ hıım..

Yüzündeki ifadeye gıcık olmuştum gülmek istedeği her halinden belliydi.

_ bukadar komik olan ne Jakob?

_ isminin bir erkek ismi olduğunun farkındasın dimi ?

_ yok artık ciddi olamassın öylemiymiş ..diyerek gözlerimi devirdim.Pişmiş kelle gibi sırıtıyordu

_ tamam tamam kusura bakma lütfen alex

_ babam bir ekek oğlu olmasını istemiş ama süpriz ben çıkmışım. Ama o genede büyükbabamın adını koymuş bana.

Gözlerine ulaşan sıcak bir gülümseme gönderdi bana ve ben eridim yanağındaki tek gamzesi gizli silahı gibiydi çok ama çok yaşıklı oluyordu böyle.Bir insanın bukadar yakışıklı olması imkasızdı ama gülünce dahada iyi oluyordu ve bende ona aval aval bakmamak için büyük çaba harcıyordum.Düşüncelerimden sıyrılıp gerçek dünyaya döndüm ama o bu dünyaya ait gibi durmuyordu , yüzündeki gülümseme gitmişti çok dikkatli bakıyordu bana, sonunda,

_ tanıştığıma sevindim diyerek kendi sırasına döndü, bense neden gelip neden gittiğini anlamamıştım.

Bugünkü okul maratonunuda bitirip eve döndüm hemen bir duş alıp karnımı doyurdum . Ödevlerimi yaparken telefonum çaldı arayan Noraydı,

_ naber bebek

_ iyi senden

_ iyi annem seni ararsa bugün okulu ekmedim tamammı.

_ hıı, burger kızarmış patates ve kola?

_ hain seni.. tamam anlaştık

_ anlaştık.

_ kapatmam lazım seni seviyorum

_ bende seni eylenmene bak.

Telefonu kapattım ve başımın ağrıdığını hissettim saate baktım 23:00' ı gösteriyordu. Yatmaya karar verdim hemen pijamalarımı giyip örtünün altına girdim.

Berbat bir gece geçirdim rüyadan rüyaya atlıyorumdum bir o karanlık ormanı görüyordum bağıriyordum sesim çıkmıyodu koşuyodum ama bir amacım yoktu ter icinde uyanıp tekrar uyuyordum budefada zümrüt yeşili gözleri karanlık bir uçurumun tepesinden izliyordum uzanamıyordum ona bir adım atsam uçurumdan düşecektim ama yalvarır gibi bakıyorlardı gene ter içinde uyanmıştım. Gecem berbattı yani. Bu sabah iyi değildim kafamda binbir tilkiyle dolandım odanın içinde ve laptobumun başına geçtim. Arama motoruna falcı yazdım ve Neworaleans'ın en iyi falcısının adresini buldum küçük bir kağıda yazdım adresi üstümü değiştirip kahvaltı bile yapmadan çıktım evden. Annem falcıya büyücüye inanmazdı ve şuan benim onlardan birine gittiğimi duysa çok kızardı normalde bende inanmazdım ama başka seçeneğim kalmamıştı bu rüyalar yüzünden delirecektim bir açıklama bulmak zorundaydım ve bunu tek başıma yapamazdım. Annemede anlatamazdım zaten omuzlarında birsürü sorun yüklü birde benim icin endişelenmesini istemiyordum. Oraya vardığımda hala sabahtı adres bir cafe&bara aitti. Girişteki tabelada büyük güçler size geleceğinizi söylecek yazıyordu bu biraz ürkütücüydü.İçeri girip doğruca bir bar taburesine tünedim barmen bana şöyle bir baktı ve Rosali için geldin dimi diye sordu bende başımı salladım. Kafasıyla duruvarın dibinden aşağı inen merdivenleri işaret etti bende yerimden kalkıp gösterdiği yöne gittim.