Bunu düşünmek bile mideme kramplar girmesine neden oluyordu.
-Ben çıkıyorum Jak.
-Bu saatte nereye gidiyorsun?
-Hava almam lazım, duyduklarımı idrak edemiyorum bir türlü..
-Tamam, dikkatli ol serçe.
Kapıdan dışarı çıktım serin hava yüzüme değince ferahladım.
Hafif hafif yağmur çiliyordu birazdan bastırırdı ama umurumda değildi içeri girmek istemiyordum.
Evin etrafını turlamaya karar verdim dolaşmaya başladım burası çok ıssız biyerdi etrafta tek bir ev yoktu tek bir sokak lambası çünkü bir ormanın kıyısıydı burası. Yolun karşısında ormanın içine giden dar bir patika vardı , oraya dogru yürüdüm patikaya girip ormanın içine dogru yola koyuldum , sonunda düşüncelerimle başbaşa kalmıştım.
Hiç birşey mantıklı gelmiyordu ben dönüşmüştüm.. Ama neye dönüştüğümü ne olduğumu bilen kimse yoktu tekbildikleri benimde tek bildiğim sevdiğim adamı onun ırkını yok etmek üzere yaratılmıştım.
Ama bu cümlede yanlış olan birşeyler vardı , madem melez ırkını yok etmek için yaratıldım neden onlar tarafından korundum,beni yok etmek için ellerinde koca üçgün vardi ama ben hala hayattaydım.
Ve madem onları yok etmek üzere yaratıldım onlara karşı doğal, içgüdüsel bir düşmanlık olması gerekmezmiydi bende, yok etme arzusu..
Yoktu, hiçbir kin,düşmanlık yada öldürme isteğim yoktu bu bir tesadüf olamazdı değilmi yada genlerim bozuk olamazdı.
Onu seviyordum, aldığım nefes kadar değerliydi benim için, ona bir zarar gelmesinin düşüncesi bile mahvediyordu beni bunu benim yapıcak olmam bu yüzden yaratılmış olmam imkansız.. Bu düşünce içime kor alevler yolluyordu içten içe yakıyordu beni, canım acıyordu,yüreğim yangın yeriydi sanki..
Bunların bir anlamı olmalıydı bu tesadüfün,yollarımızın bu şekilde kesişmesinin bir anlamı olmalıydı ,ona bir zarar gelmesinin düşüncesi bile öldürüyordu beni ,bunu yapıcak olanın ben olmam imkansızdı,düşünmek bile anlamsızdı.
Bir yolu olmalıydı , buna gerçekten inanıyordum, bu işten kimsenin canı yanmadan sıyrılabileceğimiz bir yol..
Arkamda bir hışırtı duydum hemen o yöne döndüm kimse varmı diye etrafa bakın , o andan kafama dank etti ,farkına vardım , bu orman rüyalarımdaki ormandı, her gece gördüğüm o ormandi.
Etrafa bakındım kimse yoktu çıt çıkmiyordu , kendi nefesimin sesini duyabiliyordum.
Henüz yağmur yada fırtına yoktu ama bir şimşek çaktı heryer bembeyaz ışık oldu , kör gibi bakındım etrafıma, o sisin arasın kırmızı birşey gördüm, dur biraz bu bir kadındı upuzun karbeyazı saçları vardı.
Uçuyordu, bildiğin uçuyordu kanatları olmadan. Yüce Tanrım..
Önümde durdu kafamı kaldırıp baktım ve donakaldım.
Mavimtrak bir ten,kırmızı bir elbiseye ve ne akı ne irisi olmayan kocaman karanlık gözler..
Korkudan ölmek üzereydim,elim ayağım tutmuyordu ,dehşete kapıldım ,koşmak için harekte geçtim fakat yerimden bir milim bile kımıldayamadım..
-Alexandra, benden korkma..
Söylemesi kolaydı, dilim tutulmuştu ağzımı açamadım.
-Ben yalnızca bir elçiyim ,sana doğru bilgileri ulaştırmak için gönderildim.
Kendimi toparlamaya çalıştım , mantığımı geri kazandıktan sonra konuşabildim ancak,
-Bütün bunlara bir açıklama mükemmel olur dogrusu..
-Öncelikle kafandaki soruya cevap vereyim, evet yok etmek için yaratıldın ama melez ırkını değil
-Nasıl? ben sanıyordum ki onları..
-Dinle Alexandra, melez ırkıyı yüzyıllar önce bir anlaşma sağlandı .
-evet yok etmek için yaratıldın ama onları değil..
-Ozaman kimi?
-Furileri, onlar yarı melek yarı canavarlar Alexandra,Tanrıları korumak için savaşçı olarak yaratıldılar.Fakat onlar değişti ,hırslarına, güce duydukları aşka yenildiler. Artık hem sizin hem bizim dünyamızı tehtit ediyorlar, yok edilmeleri gerekiyor,ve bunu birtek sen yapabilirsin..
Böyle soğuk kanlı olmama kendim bile şaşırdim ,
-Bunu nasıl yapıcağımı bilmiyorum ve yapabileceğimdende emin değilim. Neden Tanrılar var ettikleri şeyi yok etmiyorlar.
-Olmaz, kendi yarattikları ölümsüzü yok edemezler bunu yapmak için sen seçildin.
-Nasıl yapıcam, ben hiçbirşey bilmiyorum ve hiç bir gücümde yok.
-Yanılıyorsun Alexandra sende yaratılmış hiçbir varlıkta olmayan birşey var. Akaşa.. Birtek Tanrılar bilir ve kullanir .
-Ozaman ben..
-Yari Tanrısın, kehanetteki kopacak olan büyük tufansın sen...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEK BİR DOKUNUŞ...
Fantasy-Korkuyorum... -Şşş, ben yanındayım serçe sana zarar gelmesine izin vermeyeceğim.. -Ama nasıl Jak ? bu işin sonunu biliyorum ben... -Yemin ediyorum minik serçe Yemin ediyorum sana zarar gelmemesi için canım pahasına mücadele edeceğim.. Ve tek bir do...