Daha fazla duymak istemiyordum dayanamıyordum ,
-Hava almaya ihtiyacım var, ben dışarı çıkıyorum Jak.
-Seni anlıyorum , hava karardı dikkatli ol serçe..
O, bunu söyledikten sonra üstüme ceketimi alıp çıktım, burası çok ıssız biyerdi etrafta başka hiç bir ev yoktu daha doğrusu bi hayat belirtisi yoktu, çünkü bir Jak'ın evi bir ormanın kıyısındaydı.
Yüzüme değen serin hava ferahlatıcıydı, iyi gelmisti braz etrafta dolandım , yürürken orman içine dogru uzanan dar patikayı gördüm.
Orman gece karanlığında biraz ürkütücü görünüyordu ama ne farkederki iki haftadır yaşakdıklarım zaten yeterince korkutucuydu bu solda sıfır kalıryordu.
Düşünmeden girdim patikaya , kafamda milyontane soru vardı, karmançorman olmuştu. Herşey rayından çıkmıştı .
Bu dönüştüğüm şey korkutuyodu beni, Jak onu sevdiğimi bilmesede ki asla itiraf edemezdim bunu ona zarar verme düşüncesi içimde bişeyleri parçalıyordu, canımı yakıyordu. Gerçi ben Jak'a nezaman aşık olmuştum , bunu neara başarmıştım oda meçhul.. Sahi madem ben onun ırkını yok etmek için yaratıldım , ona nasıl aşık olmuştum. Bizim dogal duşmanlar olmamız gerekmiyormuydu yani onun benden , benim ondan nefret etmem gerekmezmiydi? off! Hiç bir taş yerine oturmuyodu, kafam kazan gibiydi, sorular altın bende kepçe.. romanlar halt etmiş benim yanımda..
Ormanın sonuna geldiğimi hiç farketmemişim , bir uçurumun kenarındaydim, nasıl biyerdi burası böyle.
Dönüp etrafıma bakınca, şok oldum resmen , şaşırdım çünkü burası bu orman benim geleri rüyamda gördüğüm o ormandı. Bundan emindim burasıydı o ormandı..
Ben şaşkın şaşkın etrafıma bakarken biranda kör edici bir ışık patlaması oldu, etraf bianda sise bulandı, bir şey görüyodum, yeşil bir bulutmuydu o !?
Aman Tanrım, o bir bulut değil o bir insanda değildi, tam karşımda etrafından yeşil ışık saçılan, ne akı,ne irisi olmaya kapranlık gözlere sahip, kanadı bile olmadığı halde havada süzülen bir kadındı. Kadınmıydı gerçekten..
Donup kalmiştım, dilim tutulmuştu sanki, koşup ordan kaçmak istedim fakat ayaklarım hareket etmiyordu, korkudan ölmek üzereydim. Karbeyazı, upuzun saçları vardı neydi bu böyle..
-Alexandra, benden korkma, ben yalnızca bir elçiyim.
Kendimi toparlayıp cevap vermem biraz zaman aldı ,
-Ne, ne elçisi !
-Sana olanları ve olucakları anlatmak için gönderildim. Dinle Alexandra, senin ruhun yüzyıllar önce yaratıldı ,dünyada yoktun ama ozamandan beriki bütün kainler kehanetlerinde seni anlattılar, gelecekte seni gördüler. Henüz var olmadan savaşlara sebep oldun.
-Ama nasıl, ben hiçbir şey anlamiyorum , neyim ben. ?
-Kainler seni gördü Alexandra ama ne olduğunu hiçkimse bilmiyordu, sen mühürlü olandın. Yok etmek için yaratıldın sen...
-Dur biraz, yapamam ben kimseyi yok edemem, melez ırkına zarar gelmesini istemiyorum.
-Yapıcaksın Alexandra , bu senin kanında var. Fakat melez ırkını degil, kainlerin yanlış yorumuydu bu sadece.
-Ozaman neyi yada kimi yok etmek için yaratıldım?
- Furileri. Furiler yarı melek,yari canavardır. Tanrılar onu kendilerini korumak amacıyla yarattılar, savaşmak ve öldürmek için varlar.
Ama neyazık ki, gücün ve hırsın esiri oldular.Onlar geliyorlar, hem sizin hem bizim dünyalarımızı yok etmek icin burada olacaklar.
- İyi ama tanrılar neden, yarattıklari gibi yok etmiyorlar ?
-Yapamazlar,tanrılar kendi yarattıkları ölümsüzleri yok edemezler, sen buyüzden varsın.
-Anlıyorum ama yapamam hem nasıl yapıcamki benim hiçbir gücüm yada yeteneğim yok.
-Yanılıyorsun, sen dört elementin hepsini birden kontorol edebilirsin Alex. Sende dünyada var olan hiçbir yaratıkta var olmayan bir şey var Alexandra.
Sormaya korkuyordum,
-Nedir o ?
- Akaşa..
-Ben bu yetenekleri nasıl kullanıcam hiçbir şey bilmiyorum?
-Elementler için o melezden yardım al. Akaşayı kendin bulmak zorundansin, sen bir yarı tanrısın o senin içinde , çıkar onu oradan.
-Lanet olsun..
-Geliyorlar Alexandra, tanrıların,insanlığın,değişken ırkların kaderi senin ellerinde. Savaş çok yakın ve Alexandra sen, kehanetlerdeki kopucak olan o büyük tufansın...
Işık kayboldu ve ben gecenin karanlığına tek başıma kaldım. bir yarı tanrıydım, savaş geliyordu, ben kehanetlerdeki o büyük tufandım ve başarıcaktım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEK BİR DOKUNUŞ...
Fantasy-Korkuyorum... -Şşş, ben yanındayım serçe sana zarar gelmesine izin vermeyeceğim.. -Ama nasıl Jak ? bu işin sonunu biliyorum ben... -Yemin ediyorum minik serçe Yemin ediyorum sana zarar gelmemesi için canım pahasına mücadele edeceğim.. Ve tek bir do...