Birbirlerinden küçük yaştan beri haber alamayan bir çocukluk aşkı vardır. Verilen bir de sözde vardır tabi 'seninle büyüyünce evleneceğim' sözü. Ama birbirlerinin öldüğünü sanan ve aynı şehirde yaşayan iki genç vardır. Yiğit büyüyünce çok yakışıklı bir genç olmuştur ve lisenin son sınıfında olduğundan dolayı da üniversite sınavlarına hazırlanıyordur. Zeynep ise büyüyünce çok güzel bir genç kız olmuştur ve tabi ki de Yiğitle aynı yaşta olduğundan dolayı o da üniversite sınavlarına hazırlanıyordur. Günlerden bir gün Yiğit ve Zeynep'in sınav günleri gelmiştir. İkisi de ayrı bir heyecan içinde sınavdan yüksek bir not alıp Marmara Üniversitesine gitmek istiyorlardır. Sabahın ilk ışıklarıyla nüfus cüzdanlarını ve gerekli olan araç-gereçlerini alıp anneleriyle, babalarıyla ve kardeşleriyle yola düşmüşlerdir. Sınav yerine vardıklarında heyecanları ikiye katlanmıştır. Ve sınav saati gelmiş çatmıştır. Sınav yaklaşık iki buçuk saat falan sürecektir.
'Sınavda en büyük şey stres yapmamaktır 'diye kendini kendine mırıldanan Zeynep. Heyecanını yenemeyen Yiğit ve sınav bittikten sonra sınavdan ikisi de yüzleri gülerek çıkmıştır. Sınav sonuçları iki hafta sonra açıklanacaktır. Bunu heyecanla bekleyen Zeynep sınavdan bir iki gün sonra annesinin kanser olduğunu öğrenir. Zeynep bunu öğrendikten sonra yıkılır. Yiğit tabi ki bunu duyar kendi annesinden , Zeynep'in annesinin kanser olduğunu öğrenir. Ve bu duruma çok üzülür. Zeynep annesinin bu hastalığını duyduktan sonra onunla birlikte her gün hastaneye gelir. Annesi tedaviler sonucu sağlığına kavuşmuştur. O gün gelmiş çatmıştır. Sınav sonuçlarını artık öğrenme vaktidir. Zeynep annesini yanına alıp sınav sonucuna bakmaktadır, bakması ve çığlık atması bir olmuştur Zeynep 'in. Annesi Zeynep'e sormuştur.
'Ne oldu diye.' Zeynep ise şöyle karşılık vermiştir
.'Artık karşında bir mimar var anne' deyip Zeynep annesini de mutlu etmiştir. Yiğit'te sınav sonucuna tek başına bakmak istemiştir. Sınav sonucuna baktıktan sonra o da kahkaha atmaya başlamıştır .Ve annesinin yanına gidip
'Anne senin oğlun artık mimar 'demiştir .Annesine sarılıp mutluluğunu paylaşmıştır onunla.
Aynı üniversiteye düşen Yiğit ve Zeynep birbirlerinden habersiz aynı günde Üniversiteye gelip kayıt yaptırmışlardır. Kayıt çıkışından sonra Zeynep ve Yiğit çarpışmıştır. Zeynep'in elinde olan gerekli evraklar yere saçılmıştır. Yiğit, Zeynep'e evrakları toplamasına yardım edememiştir, Yiğit'in gözüne bir şeye takılmıştır. Kayıt kağıdın üstünde Zeynep ACAR yazmaktadır. Bu isim ve soy isim Yiğit'e tanıdık gelmiştir. Eve gidip eski çocukluk fotoğraflarına bakmıştır. Ve Yiğit ve Zeynep'in bulunduğu küçüklük fotoğrafın arkasında Zeynep ACAR ve Yiğit ÖZGÜN yazmaktadır .Bir anlık bir şaşkınlıkla kendi kendine sormuştur.
'Bu dünyada ondan başka Zeynep ACAR vardır .'diye ve iki üç gün sonra unutmuştur bile bu yaşadıklarını .Ve Üniversitede ilk gün başlamıştır. Şans ya aynı sınıfa düşmüşler. İyi ya onlarda birbirleriyle kaynaşmışlardır bile çoktan. Üniversitede bir gezi düzenleniyordur. Gezide hocalarıyla birlikte belirli bir ormana gidip kamp kurucaklardır. Zeynep annesinden izin ister ve annesi ve babasına sormuştur ve bunu kabul etmişlerdir. Yiğit'te bu geziye gideceğini annesine ve babasına söylemiştir .Gezi günü gelip çatmıştır. Belirli bir saatte Üniversite'nin orada toplanıp otobüse binip yolculukları başlayacaktır. Yiğit iyi anlaştığı Zeynep'in gelmesini beklemektedir. Sonunda da Zeynep'in gelmesiyle de Yiğit'in yüzündeki gülücüklerin oluşması bir olmuştur. Kamp alanına varmışlardır. Zeynep ve Yiğit'in kalacağı çadırlar yan yanadır. Akşam üstüne doğru kamp ateşi yakılmıştır ve bütün öğrenciler bu ateşin etrafında toplanmışlardır. Bir öğrenci gitar getirmiştir, güzel bir şarkı çalıp herkesin o şarkı da dans etmesini istemiştir. Bunu duyan Yiğit hemen kalkıp Zeynep'in yanına gitmiştir .Onu dansa kaldırmıştır bir süre dans ettikten az bir süre sonunda yemek yemişlerdir. Yemek yedikten sonra herkes çadırlarına dağılmıştır. Ve o gecede Yiğit için güzel bir gece geçirmesine vesile olmuştur. Ve sabah kahvaltı edildikten sonra yola koyulmuşlardır. Üniversite' ye varıldıktan sonra herkes evlerine dağılmıştır.