Seninle Herşeye Evet

~8♥~ Klostrofobi

Multimedia : Deniz.

Deniz'in dedikleri kesinlikle aklıma takılmıştı ve kafamda binlerce soru işareti oluşmuştu. Her akşam sıra arkadaşım ve aynı okulda okuduğun kişinin katil olma olasılığıyla kabuslar görüp çığlık atarak uyanıyordum. Bu konuyu bir an önce onunla konusmalıydım. Bu yüzden kanlı gözlerle kalktım yatağımdan. Her gece kabus görüp uyanınca uykusuz kalmıştım tabii. Deniz götünden mi uyduruyor yoksa dediği şeyler gerçek mi bir de Doğukan'dan öğrenelim bakalım diye düşünüp hazırlandım. Aşağı inip ayakkabılarımı giydim hiç zaman kaybetmeden dışarı çıktım. Kapıyı açmamla servisin gelmesi bir olmuştu.

Hemen servise bindim ve okula varmayı sabırsızlık içinde bekledim. Tabii o anda da Deniz ile kötü kötü bakıştık. İçimden ona karşı kötü şeyler besliyordum nedensizce. O da öyle gibi görünüyordu. Biz bakışırken servis durdu ve kapı açıldı. İnip okulun içine yürürken arkadan biri çantamın sapından beni arkaya çekti ve yere kapaklandım. 10 sniye gözlerimi açmamayı tercih etmiştim. Açtığımda kahkağalarla bana bakan Deniz'i gördüm tepemde.

Arkamdan hızla yükselen ayak seslerini duydum. Doğukan servisten inmiş buraya doğru koşuyordu. Sonra geldi ve Deniz'i itip iki elimden tuttu ve beni kaldırdı. Ben o an şokta olduğum için tepki veremedim ama katil olduğu ihtimali aklıma geldikçe kendi kendime kızmaya başladım. Bir katil bana yardım etmişti . Buna izin vermiştim. Bunlar aklıma geldikçe sinirlendim ve okulun içine girince Doğukan'ı en yakındaki yere , rehberlik odasına sürükleyip konusmaya başladım. :

- Duyduklarım doğru mu Doğukan ? ya da katil mi desem. Doğukan sana yakışmıyor !

+ Neyden bahsediyorsun anlamadım Gizem ?

- Diyorum ki Deniz bana herşeyi anlattı. Katil olduğunu , olaylara karışıp birilerini öldürdüğünü !. dedikten sonra biraz durdu şaşkın bir yüz ifadesiyle.

+ Ne saçmalıyosun ? ben karıncayı bile öldürmedim bu hayatımda Deniz ne halt yiyor ya ?! . uydurmasın ayrıca sana söylemedim ama haddini aşmış artık. Deniz beni seviyor. O yüzden onun her dediğine inanma. Sana yakın davrandığımı gördüğü için kafasına göre konuşuyor işte. Bana güvenebilirsin. ben öyle birşey yapmadım yapmam yapamam !.

Çok ciddi konuşmuştu. Ne diyeceğimi bilemeden biran önce girdiğimizi odadan çıkmak için kapıya yöneldim. Lanet olsun bu kapı açılmıyordu !. Doğukanla birbirimize baktıktan sonra gelip bir de kendisi denedi ama faydası yoktu. kaldık işte burada...

Cidden yok böyle birşey ya. Lanet olsun , lanet olsun diye mırıldanıp oturdum ve saçımı ellerime sıkıştırdım. Başımı kaldırıp Doğukan'a baktığımda nefes alamıyor bir haldeydi. Onu görünce gözlerim açıldı ve NE OLUYOR ???? diye bağırdım. Hemen yanına gittim ve kızarmış suratında meydana çıkmış mavi gözlerine baktım. Heceleyerek birşeyler anlatmaya çalışıyordu.

- Be-nim

- Ka-pa-lı

-Yer-le-re

-Fo-bim-var

Onu anlamak zor da olsa klostrofobisi (kapalı alana korku) olduğunu anladım ve Doğukan'ın Denizle konuşurken hobilerini ve fobilerini söylediğini hatırlayınca istemsizce " Bittin sen kızım" dedim ve Doğukan'ı teselli etmeye çalıştım.

- İyi olacaksın. Birazdan bütün gücümü toplayıp bu kapıyı kıracağım. Sen derin nefes almaya çalış yeter.

İçimdeki iman power duygusu dışarı çıkmıştı ve tişörtümün kollarını geriye doğru çektim saçımı at kuyruğu şeklinde bağladım ve geri geri gittim. Kapının yerinde Deniz orospusu olduğunu düşününce kırmak daha da kolay oldu tabiki.

Koştum ve tekmeyi koydum. Kapı pat diye yere düşünce Doğukan'ı kolundan tutup tuvalete soktum. Elini yüzünü yıkadım. Sonra iki elinden tutup kendime döndürdüm ve "iyi olacağını söylemiştim." diyerek gülümsedim.

-Bunu onun yanına bırakmayacağım. dedikten sonra bana doğru yaklaşmaya başladı ve gözlerimi kapadım. Birkaç saniye geçtikten sonra hadi öp artık diye düşünürken kulağıma fısıldadı :

-Bu iyiliğini unutmayacağım. ama bana katil dediğini de unutacağımı sanma.

Diyecek birşey bulamadığım için sadece gülümsedim ve "Denizle yarım kalan bir işim var" diyerek yanından ayrıldım. Arkamdan gelip kolumu tuttu ve kendine cevirdi.

- O iş bende. karışırsan seni öldürürüm. sonuçta ben katilim.

Kahkaha atarak elimi boynuna doladım ve ona sımsıkı sarıldım. Kulağına fısıldadım :

- Sabah kaldırdığın için teşekkürler ... dedim ve yanağına bir öpücük kondurdum