Boynundan ayrıldıktan sonra ona bakıp bütün samimiyetimle güldüm. O ise anlıma bir öpücük kondurup havalı bir şekilde merdivenlerden çıktı. Ben de arkasindan yürüdüm ve sınıfa gittim. Sınıfa girmeseydim daha iyi olurdu diye düşündüm çünkü Deniz'i yerde ağzından kan akmış bir şekilde görünce kalbim duracakti. Doğukan mı yaptı bunu ? ne zaman gelip bu hâle çevirdi Deniz'i ? acele ile sınıftan çıkıp Doğukan'ı bulmaya gidiyordum ki arkamdan bir el omuzuma dokundu:
- Merak etme ben yapmadım , başkasına yaptırdım. Katil değilim ben.
Bu ses tabiiki Dogukan'a aitti. Arkama dönüp Dogukan'ın gözlerine baktım.
-"Keşke bu zevki ben tadabilseydim" dedim.
+Geç kalmış sayılmazsın. dedi ve beni sınıfa götürdü.
Deniz'i yerde goremeyince sırasına baktık. Sırasında oturmuş ağlıyordu. Yanında da iki kız vardı. Deniz'i durttuler. Deniz gozyaslarini silip oldugumuz yöne baktı. Doğukan ona isaret parmağıyla gel buraya dermişcesine hareket yapıyordu. Deniz sırasından kalkıp yanımıza geldi. Doğukan sinirli ve ciddi bir şekilde eliyle beni gostererek "Özür dile , hemen !" diye bağırdı.
Deniz kaşlarini havaya kaldırıp "niyeymis o" dermis gibi baktı. Doğukan , " ikiletme bana" diye bağırdı. Bu sever Deniz'in kolunu tutup sıktı. Daha çok sinirlenmişti. Deniz kolunu Doğukan'ın parmakları arasından kurtarıp bana yukarıdan aşağıya baktı. Ve özür dilemesini beklerken , "Ne yani, beni bu kıza mı tercih ediyorsun ?" dedi.
Bu kızın boğazına yapışmamam için bir nedenim kalmamıştı. Ama Doğukan benden önce davrandı. Attığı tokatın sesi binada yankılanınca sınıfın kapısının dışındaki koridorda hayat durdu. Herkes buraya doğru bakmıştı. Doğukan ile Deniz'e kötü bir bakış atıp hızla sınıftan çıktım.
Doğukan'ın Deniz'e " Bu sefer çok kaşındın seni sürtük" diye bağırışları koridorda yankı yapıyordu. Tuvalete girdim ve aynaya bakıp, iç geçirdim. Şu an gerçekten bu okuldan nefret ettim. Lanet olası ders zili de çalmıştı. Ders matematik off kahretsin !. Ölsem de girmezdim o derse. O yüzden bahçeye çıkıp görünmemek için kamera olmayan bir yere oturdum. Hava almaya ihtiyacım vardı.
Müzik dinlemek için telefonumu çıkardım. Doğukan'dan bir mesaj vardı.
+"Neredesin? sınıfa gelmedin , ben de tuvalet bahanesiyle sınıftan çıktım. bahceye doğru geliyorum"
Cevap yazdım, "Ben de arka bahcedeki bankta oturuyorum."
Onun gelmesini beklerken karışmış kulaklığımı düzeltip kulağıma geçirdim ve müğiği açıp söylemeye başladım.
All of my love
-Aşkımın tümü-
All of my love
-Aşkımın tümü-
All of my love to you now
-Aşkımın tümü , senin için artık-
I get little bit lonely
-Birazcık yalnız kalıyorum-
Just a little , just a litte bit loney, yeah.
-Birazcık, sadece birazcık, sadece birazcık yalnız.-
Kafamı sağa doğru çevirdim , ve Doğukan'ı görünce hemen kulaklığı kulağımdan çıkarıp şarkı söylemeyi kestim.
+"Sesin güzelmiş" diyerek kahkaha attı.
-" Çok komiksin be" dedim ve birbirimize bakıp gülüşmeye devam ettik.
Saçını parmaklarının arasına geçirip geriye doğru düzeltti ve birşey söyleyecekmiş gibi ağzını açtı ama geri kapadı. Ben de " Birşey mi söyleyecektin" dedim. Cevap verdi ;
-Evet , ama kabul eder misin bilmiyorum. Bu akşam bir arkadaşımın doğum günü. Gelebilir misin diye soracaktım. Herkes sevgilisiyle gelecek ben de seninle gitmek isterim prenses.
+Tabii gelirim. Ama bütün kıyafetlerim anneannemin evinde kaldı. Taşınırken de alamadım. O yüzden partiye pijama ile gelmek istemem açıkcası.
- Bunu sorun etme. Ben bugün okul çıkışı alışverişe gidecektim. sen de geliyosun o zaman anlaştık mı ?
+"Anlaştık." dedim ve baş parmağımla onay işareti yapıp gülümsedim.
Biz dışarıda sohbet ederken çıkış zili çalmıştı. Çantamı almaya sınıfa çıkarken Doğukan , " Ben çantanı getirmiştim." deyince durup geri döndüm ve çantamı alıp ona güldüm. Giderek tatlı gözüküyordu gözüme..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seninle Herşeye Evet
Teen FictionGozlerini kaciriyor benden. Oysaki benim sığındıgım tek yer orasiydi