Okuma yetimi kaybetmekten korkuncaya dek, okumayı asla sevmedim. Soluk alıp vermeyi sevmez ki insan.
.
.
.
Bir insanı anlayabilmek için, o insanın baktığı açıdan bakmayı becerebilmelisin.
.
.
.
Sen bunu anlayamayacak kadar küçüksün, dedi ama bazen bir adamın elindeki İncil, babanın elindeki viski şişesinden daha tehlikeli olabilir.
.
.
.
Bazı adamlar vardır, o adamlar... Öbür dünyayla o kadar meşguldürler ki bu dünyada yaşamayı hiç bilmezler, şu sokağa bak, sonucu görürsün.
.
.
.
İnsanların başına ne geldiğini asla bilemeyiz. Kapalı kapılar ardında evlerde neler olup bittiğini, ne sırların gizlendiğini...
.
.
.
Sıfatları kaldırırsan geriye gerçekler kalır.
.
.
.
- Atticus, davayı kazanacak mıyız?
- Hayır, tatlım.
- O zaman neden...
- Daha başlamadan yüz yıl önce davayı kaybetmiş olmamız demek kazanmaya çalışmayacağımız anlamına gelmez, dedi Atticus.
.
.
.
Pantolon giydiğim sürece kibar bir hanım olamazdım: elbise giydiğim zaman bir şey yapamadığımı söyledim, o da pantolon giymeyi gerektiren şeyler yapmazsın, olur biter, dedi.
.
.
.
İstediğin kadar saksağanı vur vurabilirsen ama unutma, bülbülü öldürmek günahtır.
.
.
.
Başınızı dik tutun, yumruklarınızı da indirin. Kim size ne derse desin, sinirlerinize hâkim olun. Değişiklik olsun diye, kafanızla mücadele edin... Öğrenmeye dirense de kafa denen şey iyi bir şeydir.
.
.
.
...ama başka insanların yüzüne bakabilmek için ilk önce kendi yüzüme bakabilmeliyim. Çoğunluğa bağlı olmayan tek şey insanın vicdanıdır.
.
.
.
- Getiremezsin beyaz çocuk buraya. Onların kendi kiliseleri var, bizim kendi. Bu bizim kilise, öyle değil mi; Bayan Cal?
-Tanrı aynı Tanrı, öyle değil mi?
.
.
.
Kendi kilisemde tanık olduğum gibi yine burada da bütün din adamlarının kadınların iffetsizliği öğretisini takıntı haline getirdiklerine tanık oldum.
.
.
.
Ayrıca insanlar kendilerinden daha çok şey bilen birini çevrelerde görmekten hoşlanmazlar. Sinirlenirler. Doğru konuşarak onları değiştiremezsin, kendileri öğrenmek istemelidir, onlar öğrenmek istemiyorlarsa bir şey yapamazsınız, ya çeneni kapar ya da onlar gibi konuşursun.
.
.
.
- Tutuklanmaktan mı korktun, yaptığın şeyi kabullenmek zorunda kalmaktan mı?
- Hayır, efem, yapmadığım şeyi kabullenmek zorunda kalmaktan.
.
.
.
O kız, acımasız yoksulluğun ve cehaletin kurbanıdır...
.
.
.
Hepimiz biliyoruz ki, bazı insanların bize inandırmaya çalıştığı gibi insanlar eşit yaratılmamıştır. Bazıları ötekilerine göre daha zekidir, bazı insanlar doğuştan kazanılmış daha fazla olanağa sahiptir, bazı insanlar ötekilere göre daha fazla para kazanır, bazı kadınlar başka kadınlara göre daha iyi kek yapar... Bazı insanlar pek çok insanın normal kapsama alanı içine girmeyen yeteneklere sahiptir.
.
.
.
"Scout", dedi Atticus, zenci hayranı, 'sümüklü' gibi hiçbir anlamı olmayan deyimlerden biridir. Açıklaması çok zor; beş para etmez, cahil adamlar bir insanın zencileri kendilerinden üstün gördüğünü düşündükleri zaman söylerler bunu. Birini bayağı, çirkin bir etiketle yaftalamak isteyen bizim gibi bazı insanlar yüzünden bu deyim dilimize girdi.
.
.
.
Bu dünyada bazı insanlar bazı sevimsiz işleri bizim yerimize yapmak için doğmuştur.
.
.
.
Galiba ben büyüyünce soytarı olacağım, dedi Dill.
Jem'le ikimiz yürümeyi bıraktık.
"Evet, efendim, bir soytarı," dedi "Dünyada başka insanlar için yapabileceğim hiçbir şey yok, gülmekten başka, işte bende bu yüzden bir sirke katılıp gülmekten öleceğim."
"Ters söylüyorsun, Dill," dedi Jem. "Soytarılar kederlidir, insanlar onlara gülerler."
.
.
.
...beyaz bir adam siyah bir adamı aldattığı zaman, o beyaz adam kim olursa olsun, ne kadar zengin olursa olsun, ne kadar iyi bir aileden gelirse gelsin, beş para etmezin tekdir.
.
.
.
- Bak ama Jem, bana kalırsa tek bir tür insan var. İnsanların hepsi insan.
- Yalnızca tek tür insan varsa, o zaman neden hiç geçinemiyorlar? Hepsi birbirine benziyorsa, niçin özel bir çaba harcayarak birbirlerini aşağılıyorlar, Scout...
.
.
.
Bu kasabada oyunu kurallarına göre oynamanın Yalnızca Beyazlar İçindir damgasını taşımadığına inanan bir avuç insan; adil yargılanma hakkının yalnız bizlere değil herkese ait olduğuna inanan bir avuç insan; bir zenciye baktıkları zaman, Tanrı bana acımasaydı ben de onun gibi olabilirdim, diye düşünecek kadar alçakgönüllü olan bir avuç insan.
.
.
.
İnsanların çok tuhaf yaratıklar olduğu sonucuna varmayıp da ne yapabilirdim? Onları düşünmekten vazgeçtim, düşünmek zorunda kalıncaya kadar düşünmedim.
.
.
.
İnsanlar en tuhaf koşullarda bile her şeyi gündelik hayatta alıştıkları biçimde yapıyorlar.
.
.
.
İnsanların çoğu iyidir, Scout, yeter ki sen onları bir gün gör.
Link:
https://www.soylentidergi.com/irkciligin-ve-esitsizligin-hikayesi-bulbulu-oldurmek-26-alinti/
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KİTAP ALINTILARI
RandomBütün hayatımızı yersiz çekingenliklerle mi geçireceğiz Olric? Cesareti yalnızca kafamızda mı yaşayacağız? -Tutunamayanlar . ... ..... ..... ... . Bende iz bırakmış yazarların kitaplarından, bağrından kopan alıntıları sizlerle paylaşacağım. -Sayfa...