I.

35 3 0
                                    

2018'in Mart ayında, ben kulübümde yakın dövüş silahlarıyla çalışıyordum. Adım Shima, 17 yaşındayım. Arkadaşım yok denecek kadar az, 2 yakın arkadaşım ve bir de sevgilim var. Kulübüm bittikten sonra arkadaşlarımın yanına gidecektim. Bana en yakın olan kişi Roni. Dövüş sanatlarında profesyonel bir manyak. Kulübüm nihayet bitti ve kılıcımı alıp Roni'nin yanına gittim. Her zamanki gibi bana vurmaya çalıştı. Onu aldıktan sonra Kai'nin yanına gittik. O ise bir ok manyağıydı. Bütün zamanını ok ve yaylarla geçirir, başka hiçbir şeye bu kadar vakit ayırmazdı. Onu da aldık ve sohbet ede ede sevgilimin yanına geldik. Adı Daphne'ydi. Annesi bir eczacı, babası ise onu küçük yaşta terk etmişti. Kendisi de hırs yaparak Tıp bölümünü kazanmış, doktor olmayı hedefliyordu. 4 kişilik bu grupta açık ara en zekimiz Daphne idi. Okuldan sonra bir kafede otururduk her gün. Yine bir okul çıkışı aynı kafeye doğru yola koyulduk. Aramızda en iyi anlaşan iki kişi Daphne ve Kai idi. Açıkçası onları kıskanıyordum çünkü ben bile Daphne ile bu kadar yakın değildim. Onlar önümüzde yürürken biz de Roni ile arkada gülüşerek devam ediyorduk. Kai'nin arkasında ok ve yayı, benim elimde gerçek bir japon kılıcı, Roni'nin ise elinde veya yanında hiçbir şey yoktu. Gerçi onun bir şeyi olmasına gerek de yoktu. Daphne de bir dahi ve Tıp okuduğu için doğal olarak onun da yanında bir şey yoktu. Kafeye vardık. Her zaman oturduğumuz köşedeki yeri direkt olarak kaptık. Buraya her geldiğimizde Daphne ile ben beraber otururduk. Ama bugün ne gariptir ki Kai'nin yanına oturdu. Bu yüzden ben de Roni ile birlikte oturdum. Gün güzeldi. Sohbet ederek, gülüşerek geçirdik günü. Dağılma vaktimiz geldiğinde genelde Daphne'yi evine ben bırakırdım fakat, bugün bir değişikti. Kai ile birlikte gitmek istediğini söyleyince ben de bir şey diyemedim. Ne de olsa onu kırmak istemiyordum. Eve giderken düşündüm, acaba ne oldu da benden uzaklaşmaya başladı? Ne yaptım ben ona? Bir cevap bulamadım. Kendi kendimi üzmeye devam ettim bunu düşünerek. Akşam eve geldiğimde ise telefonumdan mesajlaşmak istediğimde bana soğuk soğuk cevaplar vererek geçiştirmeye çalıştı beni. Bu arada hepimiz aynı okulun ama farklı sınıfların öğrencileriydik. Yaşlarımız hepimizin aynıydı. Roni ile ben küçüklükten beri aynı okulda okumuştuk. Aramızdaki bağı hiçbir şeye değişmezdim. Aynısı Daphne ile Kai için de geçerliydi. Onlar da çocukluk arkadaşıydı. Bütün gece bu soğukluk neden diye düşünüp durdum. Yine bi cevap bulamadım. Ertesi gün okula geldiğimde hiç göremedim onu. Gözlerim onu aradı ama onu hiçbir yerde bulamadım. Kafam çok karışıktı. Onun soğukluğu sadece bana mıydı? Bunu Kai ile de konuştum. Kai'ye de aynı şeyi yapıyormuş. Onu aradım ve nerede olduğunu sordum. Bana evde olduğunu fakat onun yanına gelmemi istemediğini söyledi. Neden diye sorduğumda ise telefonu yüzüme kapattı. O gün kulüpte çok zorlanmıştım. Kulüp çıkışı Kai ve Roni'yi alıp o kafeye gitmek yerine Daphne'nin evine gittik. İlk zili çaldığımızda kapıyı açmadı ama ikinci kez çaldığımızda kapı açıldı ve ardından cılız ve güçsüz bir ses bize ne istediğimizi sordu. Ben o sesin Daphne'ye ait olmadığını bi şekilde anlamıştım. Daphne'nin nerede olduğunu sordum. "İçeride, ama içeri gelecekseniz lütfen sessiz olun." dedi o cılız ses. İçeri girmeye karar verdik. Onun odasına girdim ve kapıyı kapattım. Kendisi yatakta yatıyor, acı içinde kıvranıyordu. Çok hastaydı. Ona "Bunu bana neden söylemedin?" dediğimde bana "Endişelenmeni istemedim, çünkü seni seviyorum." dedi. Hasta olacağımı bilsem bile ona sarıldım, öptüm. Bundan sonraki 4 gün yine aynı şekilde devam etti. Daphne 4 gün boyunca acılar içinde kıvrandı, ben ise 4 gün boyunca sürekli onun yanındaydım. Sırf onun yanında olabilmek için yetimhaneden gizli okuldan kaçıyordum. Bu arada söylemeyi unuttum. 2 yaşımdan beri yetimhanede kalıyorum. Annem beni doğurduktan sonra ölmüş, babam ise bana bakmayı reddetmiş ve beni yetimhaneye vermişti. O yüzden bir ailem yoktu. Her hafta sonu annemin mezarına gider, bir çiçek koyar ve ağlardım. Roni'nin de durumu benden pek farklı değildi. Annesi babasını kendisine şiddet gösterdiği için silahla öldürmüş, ardından kendini de vurmuş. O yüzden o da benimle beraber yetimhanede kalıyordu. Aynı odada 15 yıl beraber yaşadık. Daphne ile Kai'de ilkokuldan beri yakın arkadaşlar. Yaklaşık 10 senedir. Bizim aramızdaki ilişkiler böyle karışık işte. Daphne ve ben yaklaşık olarak 6 senedir beraberiz. Genç yaşta başladık birbirimizden hoşlanmaya. O zamandır hiçbir şekilde kavga etmedik, birbirimizin kalbini kırmadık. Bu 4 gün içerisinde her gün yanına gidip onu neşelendirdim, yemek yaptım kendi elimle yedirdim. Cılız sesli olan annesinin de dükkanı batmaya yakın olduğu için o da iyi değildi. E tabii annesi böyleyken kendisi hiçbir şey olmamış gibi yaşamaya devam edemezdi. Bütün bu olanları duyduktan sonra teselli etmeye çalıştım ama nafile. Evlerini bile kaybedeceklerdi. Üzüldüm, çünkü Daphne bizim gibi değildi. En başından beri kendisine bakan ve seven bir annesi vardı. O konuda şanslıydı ama onun da bizim durumumuza düşmesini hiç istemezdim. 4 günün sonunda iyileşmeyi başardı. Yine o günlere geri döndük ama Daphne hiç de iyi gözükmüyordu annesinin durumundan dolayı. Biz de yapacak bişey bulamıyorduk. Daphne bizim gibi yetimhane veya yurtta kalsın istemezdim çünkü o tarz yerlerde hiç kalmamış, öyle yerlere hiç girmemişti bile. Bunca zamandır annesi o dükkanda çok iyi işler yapıyor, evini geçindirebiliyordu. Kai'nin ailesi oldukça zengindi, bu yüzden aklımıza onun ailesinden yardım istemek geldi. Ailesiyle konuştuğumuzda bunu büyük bir anlayışla karşıladılar. Biz de haliyle sevindik tabii. Olayı Daphne ile konuşmak yerine direk annesiyle konuşmak istedik. Bize başta çok kızdı, başkalarından yardım kabul edemeyeceğini söyledi. Biz çok ısrar ettik. En sonunda o da kabul etti. Kai'nin ailesi Daphne ve annesine küçük ama onlara yetebilecek bir ev satın aldı ve onları kira borcundan kurtardı. Kai'nin babası Daphne'nin annesini yanında işe aldı ve güzel bir maaşla çalıştırdı. Böylelikle hem iyi bir işi oldu, hem de iyi para kazandı. Daphne'ye artık daha çok ilgi gösterebiliyordu bu sayede. Artık her şey normale dönmüştü. Yine her okul çıkışında yaptığımız gibi o kafeye gittik. Bu sefer o kafeden biraz erken ayrıldık ve boş sokaklarda gezmeye karar verdik. Cebimden son sigaramı çıkarıp yaktım. Dışarıda hafif ama kasvetli bir hava vardı. Daphne kolumda, Kai ve Roni de arkamdaydı. Bu durumdan oldukça memnundum. O gün bir şeyler olacağının farkındaydım ama hayatımızı böylesine derinden etkileyeceğini cidden ummazdım. Sokaklarda boş boş yürürken bir yandan da sohbete dalmış, etrafımızda olan bitenlerden haberimiz yoktu. Günün sonunda Daphne'yi eve bırakmayı hep beraber yapacaktık. Taa ki filmlerde görebileceğimiz şeylerle karşılaştıktan sonra...

Son OyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin