"Şu enfordindenden falan pek anlamadım ama çikolata yemememelisniz Bay Wonka."
Bay Wonka bana bakıp göz temasını kesmeden ellerini göğsünün altında birleştirip konuşmaya başladı:
"Buna sen dışarı karar vermezsin benim sevgili çocuğum."
Bu cümlesine biraz sinirlenmiştim aslında. Bana çocuk derken beni gerçekten bir çocuk olarak mı düşünüyordu? Ama benim demişti. Ben onunmuydum ki?
Bay Wonka'ya döndüm. Ben bunları düşünürken hala yüzüme bakmış ne düşündüğümü tartmaya çalışmıştı. Sanırım üzülmemi bekliyordu, ona istediği şeyi vericektim. Ama aslında üzülmemiştim.
Dudaklarını büküp olabildiğince üzgün gözükmeye çalıştım, ama bir yandan da beni bir çocuk gibi görmesi beni mutlu etmişti:
"nasıl yani beni bir çocuk olarak mı görüyorsunuz?"
Bay Wonka bana evet anlamında kafa salladı, tamam eğer beni bir çocuk olarak görüyorsa bayan Beurgarde'ı da bir çocuk olarak görmeliydi:
"Bayan Beurgarde'ı kim ne olarak görüyorsunuz?"
Biraz durdu ve düşünmeye başladı, demek ki daha önce onun hiç neye benzediğini düşünmemişti bu beni mutlu etti. Bıyık altından güldüm. En azından benim ne olduğun ve ya neye benzediğin hakkında düşünmüştü.
Bay Wonka elini çenesini altına koymuş düşünürken Yavaşça kafasını bana çevirdi. Diliyle koyu pembe dudaklarını yaladı:
"Bence aklı başında bir kadın. Senin aksine, sevgili çocuğum."
Bay Wonka bana bunu dedikten sonra bayan Beurgarde gözlerini odaklamıştı. Gözlerini uzun bir süre ondan ayırmadığında beni duymayacağını düşünüp mırıldandım:
"Evli olan bir kadın."
Eşini hiç görmemiştim, televizyona çıkarken bile sadece bayan Beurgarde ve Violet vardı. Evli olsa bile bu bayan Beurgarde'in Bay Wonka'ya yanaşmasını engelleyememişti.
Tekne durduğunda herkes tek sıra halinde tekneden inmeye başladı, çıkış tarafında ben oturduğum için Bay Wonka'dan önce ben çıkıcaktım.
Ama neden Bay Wonka'yı sinir ertmeyeydimki? Kapıya geldiğimiz zaman durdum ve Bay Wonka'nın gelmesini bekledim. Karşımda durup bana tuhaf bakışlarını atarken elimle dışarıyı hafifçe gösterip:
"Bayanlar önden"
Bay Wonka dediğim bu lafı umursamadan önümden geçti gitti. Sanırım biraz çocukluk yapmıştım, ama bende onu kızdırmak istemiştim.
Önümüzdeki beyaz kapıya doğru adımlamaya başladığımızda, çok geçmeden kapının önüne geldik.
Bay Wonka durup bize o kocaman gülümsemesini bahşetti ve heyecanla soludu:
"hazırmısınız?"
Herkesin ağzından 'evet' nidaları fışkırırken Bay Wonka hızlı ama temkinli bir şekilde kapıyı açtı.
Kapıdan içeri girdiğimizde etrafta türlü türlü makineler olduğunu gördük.Cidden çok güzellerdi tam önümüzde duran devasa makineye doğru adlı aya başladığımızda Bay Wonka herkesin toplanmasını bekledi ve herkes gelince makinenin arkasına geçip makinenin kolunu çevirdi:
"şuna bakın."
Makinenin ibareleri teker teker oynarken aynı zamanda tuhaf metalik sesler çıkarıyordu, bunların hepsini Bay Wonka mı uyarmıştı cidden? Eğer öyleyse o son yüzyılın en büyük dahisiydi, son yüzyılın bile değil. Koca bir Dünya tarihinin en büyük dahisi!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bay Wonka
FanfictionWilly Wonka'nın çikolata fabrikasına gitmeye hak kazanan beş çocuk vardı. Peki ya 6. bir misafir daha olsaydı?