Genç olan aynanın karşısında kendine bakıyordu, daha çok, aynadaki yorgun ve acı dolu yüzüne.
Jeno: nasıl hissediyorsun?
Diğeri hiçbir cevap vermedi, bu sorunun tamamıyla iğnelemelerle dolu olduğunu biliyordu.
Jeno: gittikçe daha ve daha çok bana benzemeye başlıyorsun, Donghyuck.
Aynanın üzerinden ona baktı, gözlerine baktı, o güzel gözlerine, ne demek istediğini anlıyordu, yavaştan kendisini daha da hasta hissetmesine sebep oluyordu.
Jeno: Nasıl hissettiriyor?
Genç adam neredeyse kalçalarını tutabileceği ve bedenleri çok yakın olana kadar yaklaştı.
Jeno: hissediyor musun?
Elini diğerinin karnına yerleştirdi.
Jeno: bu kısımdan başlıyor.
Boynuna kadar parmaklarıyla bir yol çizdi.
Jeno: buraya doğru devam ediyor.
Daha sonra parmağını Donghyuck'un kafasına getirdi.
Jeno: Sonraysa burada bitiyor, bu korkunç ölümcül yerde.
Dudaklarını iyice kulağına yaklaştırdı.
Jeno: ve hep orada kalıyor, hiçbir hareket etmeden.
Jeno, başını eğip dudaklarını boynuna götürdü ve nazikçe orayı öptü.
Jeno: Hiç gitmiyor... Asla...
Sonra yavaşça yok oldu, Jeno'nun öpücüklerini tenindeki hissiyle onu terk etti.
♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧
Yakında anlayacaksınız merak etmeyin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Crazy • Nohyuck
Short StoryGeçmiş her zaman bizi avlıyor olacak. Ve Donghyuck hatasının bedelini ödeyecekti. Kısa hikaye- Nohyuck Writtin by: @DrenLwen-lr