0.6

1.4K 50 3
                                    

Eylül ün anlatımıyla

Hafta sonuna kadar Bay ukala ile kavga etmemeye çalıştık. Ama yok çocuğu görünce öldüresim geliyo.

Bugün temizlik günümüzdü yine. Yani her cumartesi temizlik günümüz.
Sabah saat 10 da uyandım. Zorlukla Aybüke yi uyandırdım.
Kahvaltımızı yaptık.

"Hadi bakalım evi temizliycez" dedi.

Saçımı ördüm ve bir bandana bağladım Aybüke de aynı şekilde saçını örüp bandana bağladı. Tam temizlik havasına girdik.

"Aybüke bu halini Tolga görsen senden ayrılır" dedim gülerek.

"Ha ha ha çok komik" dedi.
Aynanın karşısına geçip kendine baktı

"Eylül cidden çok mu çirkin olmuşum"

"Yok bebeğim şaka yaptım sen hep güzelsin"

Öpücük attı ve elektrikli süpürgeyı çalıştırdı.

Ben de bulaşıkları yıkamaya başladım. Normalde 10 dakika süren şeyi yarım saattr yapıyordum. Köpüklerle uğraşmak çok eğlenceli oluyordu.

Aybüke elektrikli süpürgeyi kapatıp "Eylül kapıyı aç" diye bağırdı. Alla alla kapı mı çaldı.

Köpüklü ellerimle kapıya gittim.
Çağrı gelmişti.

"Tünaydın kolay gelsin" diyip ellerimi gösterdi.

"Tünaydın malum temizlik günü"

"Şansa bak bizimde"

Aybüke kimmiş diye bağırdı ve kapıya geldi.

"Eee noldu" dedim.

"Haa şey yerleri silmek için suyun içine ne katılıyor"

"Güzel kokması için yumuşatıcı koy zaten belirli şeyleri yok kafanıza göre, ama parkelere zarar veren şeyleri koymayın" dedim.

"Tamam teşekkürler"

Tam gidicekken Aybüke

"Bak Çağrı beni bu halde gördüğünü Tolga ya sakın söyleme"

"Yenge yukardakilerin hali daha beter"

"Nasıl yani" diye sordum.

"Buğra nın kafasında sizin bağladığınız gibi bişey var Tolga bulaşı önlüğü takmış Orkun elinde bezle oda oda dolaşıyor"

"Ciddi misin" dedi Aybuke gülerek..

"Hemen görmem lazım, bak şimdi sen yukarı çık bir yumusatıcı varmış kızlar getireceklermiş birazdan de onlara" dedi.

"Tamam ama haberiniz yokmuş gibi davranıcaksınız yoksa beni öldürürler"

"Tamam tamam" dedik.

Bulaşıkları yıkadım ve masanın felan tozunu aldım. Aybuke de bu sırada elektrikli süpürgeyle işini bitirdi.

"Hadi gidelim"

"Aybüke ben gelmiyim"

"Aaa Buğra ile dalga geçmek için bahanen olur işte"

"Tamam geliyom"

Birlikte yukarı çıktık. Aybüke yumuşatıcı da aldı.
Kapıyı bizde Çağrı açtı.

"Gelin içeri" diyip göz kırptı.

İçeri girmemizle gülme krizine girdik.

Tolga bulaşık önlüğünü giymiş Orkun la tartışıyordu.
Buğra başına bandana takmış elektirikli süpürgeyle yerleri temizliyordu. Aşırı ciddi duruyordu.

"Kolay gelsin gençler!!" diye bağırdım.

Tolga Aybüke yi görünce hemen önlüğünü çıkardı.
Buğra henüz bizi farketmedi. Elektrikli süpürgenin fişini çektim.

"Lan köpekler hanginiz çek-" diyip bana döndü.

"Köpek sensin lan piç" dedim.

"Kusura bakma Eylül ben bunlar yaptı sandım" dedi.
"Sende ne meraklısın bana piç demeye ben boşuna sana küfürbaz demiyom"

"Hayırdir Buğra bey bu hal ne böyle" diyip gülmeye başladım.

"Temizlik yapan erkek hiç görmedin mi"

"Gördüm de senin gibi işine çok odaklanmış kimseyi görmedim"

"Ben temiz bi insanım kızım"

"He canım he" dedim ve göz devirdim.

"Tolga çok yakışmıştı keşke çıkarmasaydın" dedi Aybüke.

Tolga "Tüm karizma çizildi be"

"Neyse siz devam edin temizliğe baya odaklanmışsınız zaten biz bölmeyelim" dedim. Bugra bana ters ters baktı.

"Bitirince bize gelin kahve içelim" dedi Aybüke.

Hepsi kabul etti ama kimse bana fikrimi sormadı nedennnn. Nerde adalet.

***

"Aybükee penguenimi gördün mü"

"Kirlenmişti makineye attım kuzum"

"Tamam kaybolmasın da"

Penguenim küçük peluş bi oyuncaktı. Annem onu bana 8 yaşımdayken almıştı. Benim en değerli eşyamdı. Annemden bana kalan bir tek o vardı.

Bugün hiç telefona bakmamıştım. Anonim mesaj atmamıştı. Ama Bay Ukala yazmıştı.



Hadi bakalım bu sefer neden kavga edecekler acaba.

İDDİAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin