Havuz kenarındaydım. Şezlonga uzanmış güneş kremimi sürüyordum. Anneme seslendim ve sırtıma krem sürmesini istedim.
Annem kremi sürdükten sonra yanağından öpüp,teşekkür ettim ve şezlongum da uzandım."Polen bebeğim ben havuza giriyorum."
"Tamam anne dikkat et."
Kuşadasındaydık,burada otelimiz vardı. Normalde yazları Bodrum'da ki yazlığımız da geçirirdik. Orada ki arkadaş ortamımı seviyordum. İzmir'den buraya gelmek kolay oluyordu.Değişiklik olsun bu yazda otelimizde olalım dedik. Güneş tenimi Yakıp kavururken daha fazla dayanamayıp şezlongtan kalktım.
Sarı saçlarımda ki kıstırmalı tokayı açtım.
Saçlarımın savruluşunu hissettim.Küçüklüğümden beri sadece uçlarından kesilen saçlarıma oldukça değer veriyorum.
Gözümde ki güneş gözlüğünü çıkarıp mini masanın üzerine koydum ve havuza doğru ilerledim.
Gözlerim annemi arıyordu. Onu bulduğum an üzerine bombalama atlamayı planlıyordum.Gözlerim hedefi bulduğu an koşar adım ilerledim. Annem suyun üzerinde uzanmıştı.
Aklımda ki planla sırıtmıştım. Nefesimi tutup bütün gücümle suya bombalama atladım.
Suyun üzerine çıkınca annem bana kızıyordu.
Korkmuştu bende büyük bir kahkaha patlattım."Ah be kızım çok korkuttun beni."
"Ya Esil sultan eğlenelim diye yaptım kötü mü ettim ?"
"Tamam kızmıyorum kuzuma."
İşte annem böyleydi,kızsa bile iki dakika sonra geçerdi. Bu yönünü çok seviyordum.
Yanağını öpüp yüzmeye devam ettim.
Suyun içine daldım ve havuzun diğer ucuna yüzdüm. Merdivenlere vardıktan sonra mavi bikinimin yanda ki iplerini düzelttim.Saçlarımda ki suyu sıkıp saçımı savurdum.
Gözlerin üzerimde olduğunu hissediyordum. Bu her zaman olurdu artık alışmıştım.
Akın Taşdemir'in kızı Polen Taşdemir olmak kolay değildi.
Magazinlerde yığınla fotoğraflarım ve röportajlarım vardı. Otelimiz bir tek burada değil Türkiye'nin farklı farklı illerinde vardı.Anlayacağınız o ki Oteller zincirimiz vardı.
Şezlonga doğru ilerledim annem de peşim sıra çıkıyordu havuzdan. Kafamı eğip ayak tırnaklarıma baktım. Yeni pedikür yaptırmıştım ve hoşuma gidiyorlardı.
Önüme bakmadığım için bir şeye toslamıştım.
Bu bir şeyin köprücük kemiklerine çarpıştım.
Klasik çarpma ve tanışma hikayelerinden olmasın diye kafamı kaldırmadım ve pardon dedim.
"Bir daha ki sefere önünüze bakmanızı tercih ederim hanım efendi. Zira sizin yüzünüzden havuza düşebilirdim."
Kafamı çevirdiğimde taş gibi bir şeyin bana baktığını gördüm. Az önce konuşan şey bu muydu ?"Ah şey pardon da burada bir tek ben suçlu değilim. Siz önünüze bakıyor olsaydınız kenara kayabilirdiniz."
"Hem suçlu hem güçlü bücüre bak sen."
"Arkanı bakmanı hiç istemem çünkü birazdan buradan bu otelden atılabilirsin."diyip sinsice gülümsedim. Demekki beni hala tanımayanlar vardı. Tanıtalım o zaman kendimizi.
"Canım ben Polen,Polen Taşdemir. Bu otelin sahibinin kızıyım. Beni Tanımıyor olabilirsin kendimi tanıtayım dedim."
"Senden korkacak değilim. Tatilimi zehir etmene izin verecek de değilim."
"Pekala ben anlatamadım sana galiba. Özür dilemek kolay bir şey tabi önce öğrenmen gerek bunu. Güvenlik arkadaşlar yardımcı olur sana."
Arkama bakmadan şezlonga doğru ilerledim ve çantamı topladım. Şortumu altıma geçirdim. Annemi öpüp odaya çıkacağımı söyledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON BİR DEFA
Teen FictionSeçemez insan kaderini. Sonunu bilmeden hatalar yapar. Yaptığı hataları düzeltmek ise onun elindedir. Tıpkı benim elimde olduğu gibi. Mutluluğumu bozanlardan intikamımı alıcak ve hatalarımı düzeltecektim. SON BİR DEFA mutlu olabilmek için. Ben...