12. Siyah Taraf

8.5K 774 1.1K
                                    

Bol bol yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın. Yorumlara arkadaşlarınızı etiketleyerek hikayeyi birlikte okuyabilirsiniz ❤❤❤

 Yorumlara arkadaşlarınızı etiketleyerek hikayeyi birlikte okuyabilirsiniz ❤❤❤

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Keyifli okumalar...

Pars , dün gece boyunca setin ilk kitabını okumuş ve bitirmişti. Beğendiği yerlerin altlarına sürmeler çekmiş ve defalarca tekrardan okumuştu. Alem gezgini eğitim setleri her yeni seçilen gezginlerle birlikte değişime uğrardı. Üç kuşaktır Mane viatores baş gezginlik yapıyordu ve set tam üç kez tazelenmişti. Geçerliliğini yitiren bilgiler silinir , yenileri yazılırdı. Keşiflerle kitaplara ve tutulan defterlere eklemeler yapılırdı. Gezginler alem gezintilerine bu defterlerle çıkarlardı. Hem içlerindeki bilgilerden yararlanmak için hem de kendi keşiflerini not etmek için. Gezintiden döndüklerindeyse baş gezgin hepsinin defterlerini toplar ve tutulan notları temize çeker , kendi üslubuyla kitaplara geçirirdi. İzin verildiği kadarıyla kitaptan kesitler halka sunulurdu. Meraklı minikler ve eğitimciler bu kesitleri yalar yutarlardı. Eğer insanlar alemlerdeki yaşamı tamamiyle bilmiş olsalardı dehşete kapılırlardı. Efsanelerde dehşete kapılan o insanlar tırnaklarıyla gözlerini yuvalarından , beyinlerini taslarından çıkarırlardı. Alem gezginlerinin bile bu yaşamı tamamiyle bilmeleri mümkün değildi. Kâhinat durmadan genişliyordu ve alemler de sonsuz bir büyümenin içindeydiler. Keşfettikleri kadarını görebiliyorlardı ancak. Keşfetmenin bir sonu yoktu. Kâhinat çok oburdu ve sürekli devleşiyordu. Kitaplarda bahsedilen yüz on sekiz binden fazla alem olduğuydu ama şimdiye kadar buna daha nice yüz on sekiz bin Âlem daha eklenmişti. Bu kusursuz işleyiş sekteye uğramadan sürekliliğini sürdürüyordu.

Dün gece altına sürme çektiği bir bilgiyi deneyimlemek istemişti.

"Balçık güneşle sıvanırsa yoğun bir spektrum ortaya çıkar. Yapay dalga yöntemi de denir."

Hemen altında da güneşten kastının ışık saçan bir enerji kaynağı olduğu belirtilmişti. Güçlü olmasa da ışıldakların tozunu balçıkla sıvamıştı ve ateşböceklerine ihtiyacı kalmamıştı. En az onlar kadar huzur verici ve göz yormayan bir dalga spektrumu ortaya çıkmıştı. Tozları oynatarak dalgayı da hareket ettirebiliyordunuz. İşi eğlenceye çevirmiş , dalgaya birkaç dans figürü yaptırmıştı. Aslında bu bilgi alem gezintilerinde gecelerken kendi kontrolünüzde olan ve istediğiniz zaman büyütüp küçültebileceğiniz bir ışık halesi yaratmaktı.

Erkenden uyanmanın verdiği agresiflik bir tek onun üzerinde yoktu. Hazırlığını yapıp odasından çıkar çıkmaz koridorda gezginlerle karşılaşmış ve hepsinden olmasa da çoğundan birkaç hakaret yemişti. Cruz'a da merdivenlerde rastlamışlardı. Keyfi bir hayli yerindeydi. İşte Garrula'nın geldiğini o merdivenlerde öğrenmişti. Mollis'in görevlerini -domuz bakıcılığı hariç- o devralmıştı. Mollis'ten sonra Garrula'nın da tırsıp topuklamayacağı ne malumdu? Hem o anca lak lak yapardı. Elinin iş tutacağını hiç zannetmiyordu.

Yaşam Üçgeni [Âlem Gezginleri Serisi 1]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin