*-*
The most important thing that will bring you to your dreams is your brave.
____________Yıllar geçmişti.
Uraraka sarışın adamı görmeyeli bir kaç yıl geçmişti buna rağmen hala o sahilde onu tekrar görebilme umuduyla bekliyordu. Bazen gece vakti denizin koyu mavi renkine bakarak bazen ise yıldızların gökyüzünde oluşturduğu gökyüzü tablosuna bakarak zamanını geçirirdi.
Arkadaşları onu anlamazdı ama yine de karışmazlardı alışkanlık haline gelmiş bu aktiviteye. Belki bir gün son bulurdu beklemeler ama o güne kadar Uraraka bekleyeceğine dair kendine söz vermişti.
O saçları tekrar görmeyi çok istiyordu.
Sadece haberlerde görürdü onu ama televizyonun soğuk ekranında görmek ile onu gerçek hayatta karşısına almak farklı şeylerdi. O saçlara dokunmak istiyordu.
Belki büyük bir Ground Zero hayranına dönüşüyordu fakat bu kimin umurundaydı ki. O bir kahramandı, bir kahramanlık lisesine giderek oradan mezun olmuş biriydi. Ona "lisans" dedikleri bir parça kağıt ile insanları kurtarma hakkını vermişlerdi sadece o kadar.
Kahraman katili Stain haklıydı.
"Kahramanlar özünü kaybetmiş pisliklerden başka bir şey değildir. Hepsi gösteri amaçlı, insanlara hava atmak için uğraşıyorlar. Hiç kimse artık iyi ile kötünün ayrımını yapamaz artık"
Bu sözler ilk başta duyulduğunda anlamı olmayan 3 cümleden ibaretti belki de ama Uraraka her geçen gün bu düşünceyi benimsemeye başlamıştı. Amaçları gösteriş olan bir grup insan, kendi istediği şeyi yapmasına engel olamazdı.
Kendisine villain bile demiyorken insanların ona bir villain gözüyle bakması can sıkıcıydı. İstediği şeyleri uygun olmayan bir yolla alıyordu sadece o kadar. Bu güne kadar hiç kimseyi bilerek öldürmemişti. Ölenler ise uyarılarına rağmen karşısında duran insanlardı.
Hiç kimse onları uyarmadığını söyleyemezdi.
Ölmek onların seçimiydi.
Gözlerinin önünde ölen kişileri unutarak tekrar gözlerini mavi denize çevirdi. Dalgalar rahatlatıcı bir ortam oluştururken onunla karşılaştığı zaman da dalgaların bu kadar sert çarptığını hatırladı Uraraka. Belki o gün bu gündür.
Bir süre bekledi genç kız. Sürekli onu tekrar görebilmenin hayalini kurdu. Kendisini renklerle tanıştıran o adamı bekledi ama gelen giden yoktu. Ortalığı kendilerini alkole kaptıran ve ne yaptığını bilmeyen adeta zombi gibi ortalıkta gezen kişiler dolmaya başlayınca Uraraka yüzünü ekşitti. Ne alkolü ne de alkol içen insandan hoşlanırdı. Onların yakınında dahi bulunmayı reddederdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kacchako: Gizli Dokunuş
FanfictionNe siyahtı, ne de beyaz. Bu sanki başka bir şeydi. Yeni yeni karşılaştığı renkler kafasını karıştırmaya başlamışken kendisine taşı veren kişiye baktı. O gri tonların yerine bambaşka renkler almıştı. Gözüne nedense daha çekici gelmeye başlayan adamd...