*-*
I seem to experience disappearances in infinity.
____________Uraraka ve arkadaşları Ground Zero'yu bir sandalyeye bağladıklarında eldivenlerini alıp patlama yapamaması için ellerini sıkı demir bir eldivenin içine koyduktan sonra ciddi bir yarası olup olmadığına baktılar ve ciddi bir şey yoktu.
Uraraka diğerlerinden onları yalnız bırakmalarını isteyince onlarda anlayışla karşılayıp odadan çıkmışlardı. Şimdi ise Uraraka sadece uyanmasını bekleyecekti.
O gözlerini çok merak ediyordu. Hiç bir zaman onları canlı olarak görmemişti. Maskesi yüzündende gözleri pek anlaşılmıyordu, şimdi ise maskesi yokken istediği kadar yüzünü inceleyebiliyordu. O akşam keşke daha dikkatli baksaydı diye içinden geçirdi Uraraka. Hemen heyecandan aklına ilk geleni yapmıştı ve kaçmıştı oradan. Ne kadar akıllıca bir hareket (!)
Aklından hayranı olduğu ve sevdiği adam ile hayaller geçmeye başladı. Az röportaj veriyor ve hayran buluşmalarına gitmiyordu bu yüzden Uraraka onun hakkında o kadar bir şey bildiği yoktu. Hangi tepkiye nasıl karşılık vereceğini, hangi espiriye gülüp gülmeyeceğini, hangi renkleri sevdiğini bilmiyordu fakat hepsini karşısında duran sevdiği adam ile öğrenecekti.
Belki bağlandığı için kendisine kızacaktı ama Uraraka artık gerçek aşka inanıyordu. Ölene kadar onunla olmak istiyordu ve hiç bir şeyin aralarına girmesine izin vermeyecekti. Biraz zamanla o da onu sevecekti, o akşam Uraraka ondan nasıl etkilendiyse onun da hissetmeye başladığı hisleri olduğunu biliyordu. Belki bunca yıldan sonra unutmaya yüz tutmuşlardı ama Uraraka onları uyandıracaktı.
Şimdiden çocuklarını hayal edebiliyordu. Bir erkek abi ve onun iki kız kardeşi. Oğlu tıpkı babası gibi yakışıklı ve güçlü olacaktı kızları ise kendisi gibi güzel. Kocası isterse onu kahramanlık işinden alıkoymayacaktı ve 2 katlı küçük bir evde tatlı ve huzurlu bir yaşama sahip olacaklardı.
Bu düşünceler yanaklarının kızarmasına ve yerinde kıpır kıpır hareket etmesine sebep olmuştu ama sürekli gözünün önüne tatlı sahneler görünmesine engel olamıyordu. Kaç saat orada durdu bilmiyordu fakat hayalindeki kocasının baygın yüzü bile nefesini kesiyordu. Hafif hafif nefes alışı hala hayatta olduğunu gösteriyordu ve Uraraka kirpiklerin ardından gözükecek gözlerini görmek için burada bekliyordu.
Gerçekten sanat esiri gibi duruyordu Uraraka'nın karşısında. Uraraka bir sanatçı olsaydı onu resmetmek isterdi. Sadece onu çizer ve başka gözler ona bakmasın diye resimlerini saklardı. Ne giyse yapılı vücudunu beli ediyordu, yüzü de şansına harika yaratılmıştı. Parlak gözlere , küçük bir burnu ve öpülesi dudakları vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kacchako: Gizli Dokunuş
FanfictionNe siyahtı, ne de beyaz. Bu sanki başka bir şeydi. Yeni yeni karşılaştığı renkler kafasını karıştırmaya başlamışken kendisine taşı veren kişiye baktı. O gri tonların yerine bambaşka renkler almıştı. Gözüne nedense daha çekici gelmeye başlayan adamd...