Uzun bir aradan sonra geri döndüm
Babamın o son halini gördüğümde kötü şeyler olacağını anladım. Zor nefes alıyordu ve ağzından kan geliyordu. Babamla son bir bakıştıktan sonra cantayla beraber annemin kolundan tuttum. Evden hızlıca çıktık. Neyse ki birşey unutmamıştım.
Hemen otoparktaki arabamıza yöneldim. Ama bir baktım ki anahtarlar evde kalmış. Bu hiç iyi olmadı. Ne yapmalıydım? Eve dönüp babamla mı karşılaşacaktım? Gerçi ne kadar babam olmaktan çıkıp bir et öğütücüye dönsede baba babadır. Başka bir çarem yoktu annemi apartmana kadar getirip güvenli bir köşeye bıraktım.
Evin kapısını açmamla babam üstüme geliyordu. Artık onu tanıyamıyordum. Eve ilk gelişimde hakladığımız sümsüğün bal kıvamındaki beyin sümükçüklerine basmamla kayıp düşmem bir oldu. Babam üstüme yürüyordu. Onu ellerimle zor tutuyordum. Biraz daha yaklaşsa burnumdan bir parça alacaktı. Kan kokan nefesini içimde hissettiğim anda kafam kanlara bulandı. Kanları silerek zar zor açtığım gözlerim bulanıklığın içinde bir kadın gördü. Bu annemdi. Nasıl oldu da annem babama bunu yapabilmişti. Ne ara şoktan çıkmıştı. Annemin gözleri eskisi gibi merhametli bakmıyordu. Sanki bir canilik perdesi inmişti gözlerine. Hemen beni yerden kaldırdı. Babamı oracıkta bırakıp anahtarlarla beraber aşağıya indik. Arabayı kullanmayı önceden 3 4 kez denemiştim. Pek te iyi olduğum söylenemezdi. Annemin ehliyeti vardı fakat 30 yıldır araba sürmemişti. Hemen direksiyona geçtim. Unutmadığım birkaç şey vardı. Vitesi d ye at , çalıştır , ve el frenini indir evet gidiyorduk...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İstila
Science Fictionilk kitabım umarim beğenirsiniz. oy ve yorumlarinizi bekliyorum Sanki zorla okutuyoruz aq bi hikaye yazalim dedik sacma sapan yorum yapan ve hayatinda zombi hikayesi okumamis zombili dizi film vb. seyler izlememis veletlerden biktim. adam gibi elest...