Fall Evenings

60 8 1
                                    

Sonbahar'ı severim.Hatta en sevdiğim mevsim.Çoğunlukla yaz ve kış sevilir.Sonbahar'ı sevmemi bu mevsimde doğmuş olmamla da bağdaştırabiliriz.Ama bir sohbahar akşamı dışarı çıktığında , rüzgâr yüzüne çarpar ,yerler yaprak doludur.Tatlı bir esinti...

Sanırım düşünmek için en iyi mevsim gibi geliyor.En küçük ayrıntısına kadar mükemmel...

Bir sohbahar akşamıydı.Sonbaharın son günleriydi ama ben bittiği düşüncesini kabul etmek istemiyordum.Sırf o havayı solumak için dışarı çıkmıştım.Yalnız.Yürürken aklımda onun yüz hatlarını canlandırıyordum.Bu sürekli yaptığım bir şeydi zaten.

Hava çok soğuk olduğundan soluklanmak için bir kafeye girdim.Tezgahın arkasında duran kadının karşısına geçip yere bakarak bir sütlü kahve istediğimi söyledim.İnsanlarla göz teması kurmaktan hoşlanmazdım.Tabii bir kişi dışında.

Boş bir masaya geçip çantamdan kitabımı çıkarttım."Fısıltı" .Bu kitabı üç terimle özetlemek gerekirse : "Kovulmuş bir melek.Yasak bir aşk.Kutsal bir yemin." Kitabın kapağında yazan buydu.Fantastik-Romantik.Kitap okumayı severdim.Hayatımın yüzde yetmişi kitap okumaktan oluşuyordu.Kitaplar , beni dünyadan uzaklaştırıyordu.Sanki büyülü bir gezegenden gelmiş gibilerdi.Ben bu düşüncelere dalmışken kahvem geldi.Kitap okumayı kestim.Hayatımda olanlardan kaçmak için kitap okuyordum.Kendimi o kitaptaki kızın yerine koyuyordum.İstemediğim bir hayata sahiptim.Doğmadan önce bunu seçme şansı verilmemişti.Kitap okumak benim kaçışımdı adeta.Kitabı kapatıp birkaç dakikalığına gerçek hayat denilen lağım çukuruna döndüm.Lağım çukuru.Evet , bu düşüncelerimi tam olarak ifade edişimdi.Baskı altında olmadan.Bu nadiren olurdu.Çünkü çoğunlukla insanların karşısında düşüncelerimi açıklamaktan çekinirdim.Kitabın içindeki öteki hayatıma geri dönmek istedim ve kafamı yeniden sayfalara gömdüm.

....................................................................

Eğer Bethany mesaj atmasaydı ne kadar zaman geçtiğini anlamayacaktım.Bethany en iyi arkadaşımdı.Zaten 3-4 tane arkadaşım vardı.Ama o,bu topluluğun içinde beni en iyi anlayan kardeşim diyebileceğim tek kişiydi.İki saattir kafede oturup garip bir şekilde kitap okuduğumu farkettim.Hemen hesabı ödeyip çıktım.Yolda ani bir düşünceyle koşma kararı aldım.Var gücümle koşuyordum ve bir nedenim yoktu.Bu benim doğal halimdi.Düşünmeden hareket etmek.Kendi halimde gülüyordum.Taa ki bir ışık ve acı bir ses kulaklarımda çınlayıp bu gülüşü söndürene kadar...

+3 Vote olduğunda yeni bölümü koyacağım.Beğendiyseniz yorum yapmayı unutmayın...:)

Possibilities.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin