Aptal Kral

57 2 0
                                    

Bunu tahmin etmiştim ama sadece tahminde kalır diye düşündüm. Bu olay bütünüyle ülkeyi yok edebilirdi çünkü Uranya da ne asker fazlaydı ne de silah.
Uranya Hükümeti neden bir savaşa imza atsın ki, herkes durumumuzu biliyordu. Bu adamı alıp Hükümete götürmeliydim ve bu olanların gerçek olup olmadığını sormalıydım. Sonra kendi kendime düşündüm kim 15 yaşındaki bir çocuğu dinlerdiki. Ama bir şeyler yapmak zorundaydım. Zaten Uranya savaşa gireceği için benden daha küçük çocukları bile savaş için alacaktı çünkü çoğu asker Malaton savaşında ölmüştü. Bazıları sakatlanmıştı artık umut kalmamıştı. O yüzden tek umutları olan çocuklara güvenmek zorundalardı.

Adama yine arabayı sürmesini söyledim. O kadar bencildi ki. Vatanı pahasına ölmeyi göze alamıyordu.

İki yada üç dakika sonra şehire vardık. Bi elimle babama destek oluyor diğer elimle adamın boğazına sardığım bıçağı tutuyor ve hızlı hızlı yürüyordum. Etrafımdaki insanlar beni engellemeye çalışıyordu,ben direniyordum.

Hastaneye vardığımda babamı almaları için doktorlara bağırdım. Hemen babamı almaya geldiler. Ama boğazına bıçak dayalı adamı görünce dondular. Bunun bir Egolan askeri olduğunu ve beni kaçırmaya çalıştığını söyledim. Hastanedeki polisler adamı aldı ve götürdü.

Babamı içeri zor yetiştirdiler. Ama babam yaşıyordu. Babamı tekrar kaybetmemiştim. Babama seviniyor ama Ülkem için üzülüyordum.

Babamın odasına gittiğimde bana 5 yıl boyunca bu savaşı engellemek için çalıştığını ve Hükümeti geri çevirmeye çalıştığını söyledi. Son Kral Edardo yüzünden bunlar olmuştu. O kibirli herif ülkeyi göz göre göre savaşa sürüklemişti.

Ben bir asker çocuğu olduğum için bu konularda pek çok bildiğim vardı ve bir yetişkin gibi yetiştirilmiştim. Çok iyi kılıç ve silah kullanabiliyordum.

Adamı Hükümetin adamları götürdüğünde çok acıktığımı fark ettim.
Neredeyse bir gündür bir şey yememiştim. Elimi cebime attığımda annemin yanıma verdiği ekmeğin kırıntıları vardı. Acaba annem ne yapmıştı ? Bir gece bekçi kulübesinde kaldıktan sonra döneceğimi söylemiştim.
Kesin merak etmiştir diye düşündüm.

Yanımda yemek olmayınca hastanedeki doktorun birinden bir kaç zolan( Uranya'nın para birimi) borç aldım
Ve bir parça peynir alıp yemeye başladım.
Çok acıkmama rağmen çabuk bitmesin diye ucundan kemirerek yiyordum.

Aradan bir,iki saat geçti ve babamın yanına gittim doktorlar durumunun daha iyiye gittiğini söyledi sevindim.

Babama olanlar hakkında hiçbir şey sormadım ikimizde bugün yorgun düşmüştük. Ama benim tek merak ettiğim annem babamın yaşadığını biliyor muydu ? Biliyorsa bile neden bana söylememişti?

Bu düşünceleri bir kenara atıp babamın odasındaki koltukta uyumaya başladım.

GünlükHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin