Alarmın iğrenç sesiyle uyandım. Yatakta debelenip yorganı yere attım.
Yatağımda oturup 2-3 saniye hayatı sorguladıktan sonra elimle gözlerimi ovuşturdum. Ve ayağa kalktım.
Yavaş adımlarla odamdaki banyoma girip önce elimi yüzümü yıkadım ardından da saçımı taradım.
Bugün okulun ilk günüydü. Ve annemler üniversite sınavıma 2 sene kaldığı için beni koleje yazdırmışlardı. Bu hiç mantıklı değildi. Kolejdeki ergenlerle uğraşamazdım.
Oflayıp dolabımı açıyordum ki telefonum çalmaya başladı. Arayan Nisan'dı. Gözlerimi devirip açtım.
"Aşkoo hazır mısın kolejee?" Söylemeyi unutmuşum. En yakın arkadaşım Nisan ile birlikte kayıt olmuştuk.
"Daha bir saat var Nisan allah aşkına bir sakin ol ya."
"Ya ama napayım Melis. Çok heyecanlıyım. Neyse ben kapatayım sen hazırlan. Çabuk oll öptüm."
Bu arada ben Melis. Melis Korkmaz.
Dolabımı tekrar açtım ve içinden okul kıyafetlerimi çıkardım.
Altıma siyah şort etek üstüne ise beyaz lagos giydim. Bu neydi böyle. Etek fazla kısa olmuştu. Ve fazla resmi olmuştum.
Gözlerimi devirip makyaj masama oturdum. Hafif bir yüz makyajı yapıp kalktım.
Çantama birkaç defter atıp aşağıya indim. Annemler masaya oturmuş kahvaltı yapıyordu. Sabahları hiçbir şey yiyemiyordum. Midem bulanıyordu.
Abim -abi dediğime bakmayın aramızda sadece bir yaş var- bana döndü.
"Orada öyle dikilirsen eğer geç kalırız. Otur da şuraya bir şeyler ye."
Ah evet onunla aynı okula gitmek zorundaydım. Gözlerimi devirip masaya oturdum. Ağzıma iki üç bir şey atıp geri kalktım.
"Hadi çabuk ol bütün gün seni bekleyemem."
"İki dakika beklesen ölmezsin Melis."
Annem ayağa kalkıp yanıma geldi. "Kızım derslerini iyi dinle. Kimseye bulaşma. Düzgünce git gel. Abinin de sözünden çıkma."
"Tamam anne anladım. Hadi abi kalk artık sen de. Doymadın mı hâlâ ayı?"
"Meliis. Abin o senin düzgün konuş."
Oflayıp kapıya gittim. Beyaz converslerimi giydim ve villanın otoparkına doğru yürüdüm. Abi bozuntusu da arkamdan geliyordu. Siyah range roverın kapısının önünde durdum. Abim kapıyı açınca kapıyı açıp oturdum ve beklemeye başladım.
"Bak Melis."
Kafamı abime cevirdim. Bir anda ciddileşmişti.
"Okul it kopuk dolu. Ben sürekli senin yanında olamam. Kendini koruyabileceğini biliyorum ama sen yine de dikkat et. Seninle uğraşsınlar istemiyorum."
Abimle ne kadar kavga etsek de birbirimize çok değer veriyorduk.
"Tamam abi."
Gülümsedi. Gülümsedim.
Okula vardığımızda Nisan kapıda bizi bekliyordu.
"Nerde kaldınız ya kaç saattir sizi bekliyorum."
"Geldik işte. Hadi size sınıfınızı göstereyim."
Nisan çok heyecanlıydı. Bu kıza anlam veremiyordum. Gülümseyip kafamı cevirdim.
O sırada bir çocukla göz göze geldim. Aşırı ciddi bakıyordu. Korkunçtu. Kendini bad boy sanan salak ergenlerden birisidir diye düşünüp önüme döndüm.