4

166 11 37
                                    

Yatağıma oturmuş dizi izlerken telefonuma gelen bildirim sesiyle sıçradım. Diziye fazla dalmıştım anlaşılan.

Instagramdan bildirim gelmişti. Umursamayıp telefonu yatağın diğer tarafına attım.

Geçen olanlardan sonra iyice sersemlemiştim. Dersleri fazla bırakmıştım. Ve annemgil bu durumdan fazlasıyla şikayetçiydi. Haklılardı bir şey diyemezdim.

Yan odadan abimin seslenmesiyle diziyi durdurdum ve yataktan kalktım. Kalkmamla birlikte gözümün kararması bir oldu. Son günlerde doğru düzgün şeyler yediğim de söylenemezdi.

Abimin odasına girdiğimde bana pis pis güldü.

"Bana su getir."

"Ya sen manyak mısın kalk al kendi suyunu. Beni sırf bu yüzden mi çağırdın cidden?"

"Evet. Ve sen de getireceksin."

"Bu seferlik insanlık yapıyorum ama bil ki bir daha böyle bir şey olmayacak."

Aşağı mutfağa gireceğim sırada annem ve babamın sessiz sessiz bir şeyler konuştuklarını duydum. Ve o anlık şeyle dinlemeye başladım.

"Ya Kemal diyorum sana bu kızın okumaya niyeti yok. Verelim Nermin'in oğluna. Zenginler her şeyleri var. Çalışmasına da gerek kalmaz."

Annemin babama dediği şeyle afallamıştım.

"Ne demek okumaya niyeti yok Canan? Mis gibi gidiyor okuluna. Hocalardan da bir şikâyet yok. Hem daha yaşı kaç sanki."

"Ya Kemal bak. Bu sene nişanlarız okulu bitince de evlenir. Ben hemen evlendirelim demiyorum ki. Sadece adı konsun. Çocuk da efendi bir şey. Eli yüzü düzgün."

Daha fazla dinleyemeden odama çıktım. Başım dönüyordu. Kapımı kilitledim ve yatağıma oturup başımı avuçlarım arasına aldım.

Çok kötüydüm. Böyle bir şey düşünmesi beni aşırı derece üzmüştü. O tabii ki de beni düşünmüyordu. Her zaman aynıydı. Onun için sadece abim vardı. Ben hep geri plandaydım. Benim düşüncelerim de önemli değildi.

Telefonumun çalmasıyla elime aldım. Bilmediğim bir numara arıyordu. Şu an hiç halim olmadığı için kapattım. Tekrar tekrar çaldı. En son dayanamadım ve açtım.

"Sonunda be ne işin vardı acaba bu kadar önemli bücür." Can'ın sesini duymamla ağlamaya başladım.

"Melis ne oldu? Cevap versene."

"Hi-hiç. Bir şey olmadı." dedim hıçkırıklarımın arasında.

"Melis sakin ol. Nerdesin şimdi?"

"E-evdeyim."

"On dakikaya ordayım. Penceren açık olsun."dedi ve kapattı.

Şu an tek ihtiyacım olan şey bana değer veren bir kişiydi.

Yaklaşık on dakika sonra penceremden sesler geldi. Evimiz fazla yüksek olmadığı için çıkması kolay olmuştu.

Can gelip yatakta yanıma oturdu. O yeşil gözleriyle gözlerimin en derinine bakıyordu.

Kafamı ellerinin arasına aldı. "Ne oldu? Neden bu kadar ağladın? Bana anlatabilirsin her şeyi. Seni üzen kişinin sonra icabına bakarım."

Sessiz bir şekilde konuşuyordu. Parmaklarıyla gözyaşımı sildi ve beni göğüsüne yasladı.

Her şeyi anlattım. Ben anlattıkça elini sıkıyor çenesi kasılıyordu.

"Ben senin yanında olduğum sürece buna asla izin vermem. Korkma. Hadi ağlamayı da kes artık. Yoksa kötü şeyler olacak."

İKİZLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin