Evde Kalmış Kız Kurusu

Görücü usulü kefen seçiyoruz!

Bilgilendirme: Kurgu birebir aynı olmasa da aynı ana hatlar üzerinde gidecek. Benim tavsiyem en baştan tekrar okumanız doğrultusunda çünkü karakterlerde ufak kişilik düzenlemeleri yaptım ve uzun zamandır bölüm atmadığım için hikayeyi unutmuş olabilirsiniz. Bu bölüm bolca hüzün az miktarda eğlence içerse de bir sonraki bölüm gülmekten karnınıza ağrı girecek. Bol öpücükler. Medyaya çok sevdiğim bir şarkı bırakıp kaçıyorum.

...

"Hoş geldiniz efendim, buyurun." gelen müşterileri boş masalardan birine oturtup mönüleri almaya gittim.  

"Bunları al Fadik." abimin elime tutuşturduğu boş tabaklara bakıp kafamı kaldırdım.

"Müşteri var canım, sen al." tabakları abimin eline geri verip mönüleri alıp gelen çiftin yanına gittim.  Gülümsememi bozmadan siparişi bekledim. Kadın hâlinden memnun bir şekilde siparişini verirken adam rahatsızca kıpırdandı.

"Yemeğe getireceğim derken kepapçıdan mı bahsediyordun İlknur? İnanamıyorum sana." gülümsemem yavaşça dudaklarımdan silinirken adama baktım.

"Beğenmedin mi aşkım?" kadının yumuşak sesiyle ona döndüm. Ablacım sen mi sustursun ben mi, diye geçirdim içimden.

"Beğenmedin mi de demek İlknur, bayıldım." dedi alaycı bir şekilde. Otuzlarının sonunda olduğunu düşündüğüm kadın mönüyü yavaşça kapatıp adama baktı.

"Kusura bakma, senin beni aldattığın kadına en yakın lokanta burasıydı." dedi kapıyı işaret ederken. Masanın başında hâlâ  siparişi bekleyen ben de kapıya döndüm. Bej topuklularını vura vura gelen kadına baktım. Gözlerim ve ağzım birbiriyle senkronize şekilde açıldı.

"Asu!" adam hızla ayağa kalkıp sandalyeyi devirdi. Hoşt ulan dememek için kendimi tuttum dememi falan bekliyorsanız yanılıyorsunuz.

"Hoşt ulan, yavaş kalk." adam bana döndü. Meymenetsiz herif.  Az önce adını öğrendiğim İlknur Hanım da ayağa kalkıp Asu'nun yanına geçti. 

"Asu tabii. Şerefsiz!" Asu hızla bir tokat attı.  Oy, eline sağlık. Adam daha yeni doğrulmuşken İlknur diğer yanağına tokat attı.

Abim sesleri duyup hızla ön tarafa gelince kaşlarımla olanları gösterdim. Ellerini cebine yerleştirip sırtını duvara yasladı ve bana eşlik edip olanları izlemeye başladı.

"Bakın, açıklayabilirim." İlknur Hanım Asu'nun koluna girip lokantadan çıktılar. Adam arkadan ikisinin çıkışını izledi. 

"Ya, bir tanesiyle yetinmezsen ikisinin de elinden gitmesini izlersin." dedim masaya koyduğum mönüleri alırken.  

"Seni var ya!" üzerime gelen adamla elimdeki mönüleri kafasına geçirdim.

"Beni ne?"  adam acıyla kafasını tutarken abim doğrulup yanıma geldi. Kolunu omzuma atıp karşımızdaki pisliğe baktı.

"Sen mi gidersin biz mi gönderelim seni?" abimin sert bir ses tonuyla söylediklerinden sonra adam hızla lokantadan çıktı. Gözlerimi devirip abimin kolunun altından çıktım. elimdeki mönülerle tekrar kasaya gittim. Hemen ardımdan Yasir geldi peşimden.

"Arkada bulaşık var, yardım lazım." 

"E git o zaman." daha cümlemi bitirmemişken Altın Kızların içeri girişini gördüm. 

"Ben giderim Yasir. Sen kasaya bak." kasanın arkasından çıkıp hızla mutfağa koştum.  Buradaydılar. Benim için gelmişlerdi. Korkuyla yutkunup içerideki insanlara baktım. Yanıma gelen Sedef Abla ile irkildim.