Gülerek önüne döndü
''Daha hayatı bilmiyorsun küçüğüm kimse göründüğü gibi değil. Herkes içine ne atıyorsa o kadar. Kimse kimseyi gerçekten sevmiyor. Herkes birbiriyle yarış içinde. Ama sen..
Sen bir çocuk kadar safsın. Sen bir çocuk kadar özgürsün. Sen bir çocuk kadar mutlusun. Gözlerinin içi parlıyor. O yüzden sen benimsin.''''O kadar saf olduğumu veya o kadar özgür olduğumu nerden biliyorsun ''dedim gülerek
''Belki de çok iyi bir oyuncuyumdur ve sana kendimi göstermiyorumdur. Sana başka bir bedeni başka bir hayatı
Ya da görmek istediklerini gösteriyorumdur. Olamaz mı?''
''Nasıl yani ? ''
''Belki de diyorum sen sadece görmek istediklerini görüyorsundur.Hakan sen gerçek beni istemiyorsun. Sen benim içimde ki çocuğu istiyorsun. Ve sen içimde ki çocuğa aşık oldun bana değil. Ve özür dilerim ben sana aşık olamadım. Benim kalbim Ankarada kaldı. Senden çok özür dilerim ama ben gidiyorum..''
''Ne? Ne diyorsun sen? Nereye gidiyorsun?''
''Kalbimi geri almaya ve ait olduğum yere gidiyorum..''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEN BENİM PRENSESİMSİN
Romansagerçek olaylardan baya bi esinlenilmiştir.. O kapıdan çıktığımda hayatımın tamamen değişeceğini biliyordum.. O kapıdan çıktığımda hayatımın aşkına gideceğimi biliyordum.. O kapıdan çıktığımda bir daha annemi göremeyeceğimi de biliyordum Ama o kapıda...