Chanyeol:Size bir ChanBaek hikayesi yazayım mı?
Sehun:Sıkıldık ChanBaek'ten başka çift yok mu?
Chanyeol:Hangi çifti istersin Sehun?
Sehun:SeKook olabilir.
Suho:Çifti Xiumin seçsin.
Xiumin:Neden ben?
Suho:Gönlümden sen geçtin bayır gülü.
Xiumin:Luhan ve Sehun olsun.
Chanyeol:Sevdim bunu.Şimdi kalemimle sizi etkileme zamanı.Olayı Sehun'un ağzından anlatacağım.
''Sehun eğer bir gün seni bırakmak zorunda kalırsam bana çok kızma tamam mı?''Yine ve yine.Son zamanlarda gitme konusunda o kadar ısrarcıydı ki gerçekten benden ayrılacağını düşünüyordum artık.Ama bunu asla ona çaktırmıyordum,her defasında acı bir şekilde gülüyordum.
''Nereye gideceksin?''Ilık bir yaz akşamında rüzgar suratımıza hafifçe çarparken çimlerde yatmış gökyüzüne bakıp konuşuyorduk.Luhan'ın yüzünü görmesem bile nasıl bir ruh hali içerisinde olduğunu biliyordum.Yüzünde her zamanki gibi bir tatlı hüzün vardı.
''Bilmem,bundan emin değilim.''
''Emin olduğun zamanda gideceksin o zaman.''Her akşam bu konuşmanın bahsi açılıyordu.Gidip gitmemek.O kadar çok konuşur olmuştuk ki artık bu bende herhangi bir tepkiye yol açmıyordu.
''Hep aklımda ve kalbimde olacaksın Sehun.''Yıldızlara bakan gözlerim Luhan'ın öpücüğü ile kapanmıştı.Beni öpmeye doyamıyordu son zamanlarda.Etrafta insan olması onun için önemli değildi.Çoğu kez insanlar tarafından yargılanıp dışlansak da bunu takmıyorduk.En azından ben öyle sanıyordum.
''Yarın doğum günüm.''
''Evet.''
''Güzel bir doğum günü geçirmek istiyorum.''
''Buna şüphen olmasın.''
Dışarıda,deniz kenarında biraz daha vakit geçirdikten sonra ikimizde kalktık.Üstümüzü başımızı silkeledikten sonra yavaş adımlarla eve doğru yürümeye başladık.Luhan'ın evi çok yakındı buraya bu yüzden ilk onu evine bıraktım sonra da kendi evime doğru yürümeye koyuldum.Yarın Luhan'ın doğum günüydü.Bu kutlayacağımız ikinci doğum günü olacaktı.Çok uzun bir ilişkimiz yoktu ama çocukluğumuzdan beri beraberdik.Onun kimsesi yokken benim ailem onun ailesi olmuştu.Şimdi ise ikimizinde kimsesi yoktu.
Eve geldikten sonra duşa girdim ve kendime atıştırmalık bir şeyler koydum.Bir yandan telefonuma göz gezdirirken yarın için ne yapacağımı düşündüm.Aslında özel bir şey yapmıyorduk çünkü yarının tarihi iyi bir gün değildi.Annesinin ölüm yıl dönümü Luhan'ın doğum günüydü.Hayatın bir oyunu muydu bu bilmiyordum ama bu Luhan için sorun olmuyordu.
Fazla bir şey düşünmeden her zaman yaptığımız şeyleri yapmaya karar verdim ve bir an önce yarın olsun diyerek uykuya daldım.
Sabah uyanır uyanmaz hemen üstümü giydim ve hiçbir şey atıştırmadan direk pastaneye gittim.Ne ben ne de Luhan pasta sevmezdik ama her kutlamada pasta alırdık.Zorla yemeğe çalışırdık ve bir çatal bile almadan etrafımızdaki herhangi birine pastayı verirdik.Geçen doğum gününde ona spinel taşından yapılmış bir bileklik almıştım ve iyi para dökmüştüm.Fakat onu hiçbir zaman taktığını görmemiştim bu yüzden ona bu doğum gününde ikimiz için bir şey aldım.Bir çift yüzüğü ve buna da gerçekten iyi para döktüm.Kendime part-time işler aradım ve iki aylık çalışmamın sonunda bu yüzükleri alabilmiştim.Basit görünümlü gümüş yüzüklerdi ama ikimiz için de iyi bir anlam taşıyacağından emindim.Pastayı alıp parasını ödedikten sonra Luhan'ın evine doğru yürümeye koyuldum.Aslında ikimizde ayrı evlerde tek başımıza yaşıyorduk.Beraber yaşamayı istesem de o bir türlü kabul etmiyordu.Çünkü yalnız kalmaya ihtiyacı olduğunu söylüyordu.Luhan her zaman depresif biriydi.Çocukluğundan beri.Çok fazla konuşmazdı,insanların verdiği tepkilerin benzerini vermezdi.Her zaman diğer insanlardan farklıydı ve aklında hep bir düşünce vardı.Son zamanlarda da ise gitmeyi istediğini söylüyordu,benden sıkıldığını düşünüp bunun üzerine gitmiyordum.O da benim gibi part-time bir işte çalışıyordu ve okula gidiyordu.Okulda hiç arkadaşı yoktu çünkü okulda bir kere yakalanmıştık ve tüm okul tarafından dışlanmıştık.Ben okulu bıraktım Luhan ise devam ediyordu.O lise üçe giderken ben lise birde okulu bırakmıştım ve şimdi ise Luhan'ın bu sene son senesiydi.Mezun olduğunda nerede okumak istediğini sorardım ama o karar veremezdi buna.Luhan'ın annesi ve babası öldükten sonra bizim evde yaşadı,eski evini bırakıp.Benim ailem öldükten sonra da benimle yaşamayı bırakıp eski evinde yaşamaya devam etti.Hoş bir çocuktu,bir erkek için fazla güzeldi.Saçları bakır tonlarındaydı,gözleri ise dünyanın en güzel bakan gözleriydi.Her zaman uzun kolu bir şeyler giyerdi,bazı izleri saklamak için.Onu çok seviyordum çünkü o benim tek varlığımdı.Hayattaki tek umudumdu.Ben Luhan'ın aksine sosyal biriydim,arkadaşlarım vardı ama benim için hayat Luhan'da başlıyor ve devam ediyordu.Onunla ilk öpüştüğümüz an,ilk kavga ettiğimiz an,ilk sarıldığımız an her an beni oluşturan birer parçaydı.