İşyerine varır varmaz lavaboya gittim, makyaj yaptım. Sabah vakit bulamadığım hafif ve nude tonlardaki makyajı genelde her gün yapardım. Bu gün de öyle bir gündü "herhangi bir gün". Masama geçtim, bilgisayarı açtım, bacak bacak üstüne attım ve geriye doğru yaslandım. Caner'in bakışlarını yakalamam aklıma geldi, acaba hep mi bakıyordu da ben mi yeni fark etmiştim? Yoksa bana yeni başlayan bir ilgisi mi vardı? Yoksa-
"GÜNAYDIN GENÇ HANIM!"
İrkilmiştim. Bu patronum İhsan Bey'di.
"Ben sizi buraya 22 dakika geç gelin diye mi oturtuyorum yoksa o alımlı cazibenizle iki buzdolabı fazla satmamız için mi?"
İlki olmasını yeğlerdim.
"Kızım aç şu düğmeni bu ne hal? Rahibe okulu mu burası? O gömlek 3 düğme açık olacak ki milletin kesesinin ağzı da açık olsun!"
Hiç tereddütsüz dediğini yaptım, alışmıştım artık. Kısa etekler ve dekolte giyimimle müşteri çektiğim doğruydu, burada işe girdiğimden beri satışlar yükselmişti. Öyle ki İhsan Bey yeni şube için çoktan yer aramaya başlamıştı bile.
"Kusura bakmayın İhsan Bey, bir daha vaktinde gelirim."
"İyi edersin! Bak Yaren'cim, şu yeni şubeyi açsak her şey yoluna girecek. İşlerimiz ikiye bölünecek, dolayısıyla daha esnek çalışacaksın. Ama sık dişini be güzelim!"
"Tamam İhsan Bey, sıkarım."
Omzuma babacan bir tavırla dokunup gülümsedikten sonra odasına geçip kapıyı kapatan İhsan Bey, babamdan daha fazla gördüğüm bir adamdı. Belki de kendi kafamda baba figürü olarak oturttuğum bu adamın hırslarını bu yüzden bu kadar kolay görmezden gelebiliyordum, içimdeki bu boşluğu dolduruyordu. Her ne kadar güç ve para hırsıyla yaşasa da onun kimsenin göremediği ama sahiden benden olan bir şeyleri görebildiğini düşünmek istiyordum. Belki de bu yüzden son 5 dakikadır Caner'i düşünüyordum, bu duygusal boşluktan dolayı.
Caner... son dönemde isteğim dışı da olsa ilgisini çekiyordum ve bu benim de ilgimi çekiyordu. Bu kadar içine kapanık birisini sonunda kabuğundan çıkaracak ne yapmış olabilirdim?
Göğüslerim... gözlerini oradan yeterince uzun süre alamamıştı. Kısa bir süre etrafıma göz atıp dükkanın boş olduğundan emin olunca birden elimi göğüslerime attım. Zaten önü açık olan gömleği geçip sütyen üzerinden sol göğsümü sıkmaya başladım. Nefes alış verişim hızlandı, gözlerimi sıkmaya başladım. Elimin Caner'in eli olduğunu düşündükçe sütyenin de içine ulaşıp göğsümü sıkmaya başladım. Artık zevk iniltileri çıkarıp sandalyemde hafif kıpırtılar çıkarıyordum, ama olabildiğince sessiz olmak için de uğraşıyordum. Diğer elimi bacağıma götürdüm, zaten kısa olan eteğimi sıyırdım ve parmak uçlarımı vajinamın siyah tangama yaydığı sıcaklıkla tanıştırdım. Tam parmaklarımla çamaşırımı sıyırıp zevkimi ikiye katlayacaktım ki-
Müşteri gelmişti. Hemen yerimden fırlayıp kendime çeki düzen verdim ve sanki yere bir şey düşmüş gibi yaparak kötü bir oyunculukla gelen müşteriyi karşıladım. Maalesef işim yarım kalmıştı, ama aklım hala Caner'deydi.
EĞER OKUDUYSANIZ YORUM YAPMAYI VE VOTE ATMAYI LÜTFEN UNUTMAYIN :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Komşunun Oğlu
RomanceYaren satış elemanı olarak çalışan orta halli bir ailenin tek kızıdır. Annesinin ölümünden sonra abisinin üstüne titrediği Yaren yan komşusu olan Caner'e karşı değişik duygular içerisindedir, sürekli onu düşünür ve bu tutkusu giderek alevlenir.