"Taehyung,kahvaltı hazır." Diye bağıran abime yastık fırlatıp uyumaya devam etmiştim.
Dün çok geç yatmıştım,sanırım Jungkook'un omzunda-
BEN DÜN JUNGKOOK'UN OMZUNDA UYUMUŞTUM.
Tanrı benim belamı versin. Nasıl yaparım böyle üst düzey bir salaklık.
Bütün gün Jungkook'tan kaçacaktım. Bu muazzam salaklığımın bedeli buydu işte.
Utana sıkıla ayağı kalktığımda üzerimde hala Jungkook'un hırkası olduğunu görmüştüm. Üzerimden çıkarıp düzenle koltuğun üzerine koymuştum.
Giysilerimi giymek için dolabın önüne vardığımda siyah kot şort ve kısa gri bir tişört giyinmiştim.
Zaten narin bir vücudun var,dikkat etmelisin.
Aklıma gelen cümleyle salak salak sırıtırken kırmızı saçlarımı düzeltiyordum.
Vücut spereyimi sıkıp dudaklarıma renkli nemlendirici geçmiştim. Çok makyajdan yana değildim kesinlike.
Ama bazende iyi hissettiriyordu makyaj yapmak. Ne kadar sevmediğimi söylesemde bende bazen yapıyordum.
Kendime göz attım, dün gece aklıma geldikçe salak salak sırıtıyor ve bir o kadarda Jungkook'un yüzüne nasıl bakacağımı düşünüyordum.
Aşağıya kahvaltıya indiğimde Jungkook'un yumurta yaptığını görmüştüm. Her ne kadar kaçmak istesemde ayıp olmasın diye yanına gittim.
"Yardım edebilir miyim?" Dediğimde bana dönmüş tavşan dişleriyle gülümsemişti.
"Günaydın. Yardım etmene gerek yok bitti zaten." Dedikten sonra yumurtayı tabaklara yerleştirmişti.
Abimde masaya geldiğinde oturmuş kahvaltımızı etmeye başlamıştık.
"Bugün ne yapacaksınız?" Demişti Jungkook abimle bana bakarak. Abimin tek derdi manitasıydı. Onunla vakit geçirirdi muhtemelen.
"Ben Jimin ile buluşacağım. Tae sen?" Dediklerinde onlara bakmıştım.
"Evden çıkmam muhtemelen." Dediğimde abim kafa sallayıp önüne dönmüştü.
"Taehyung evde sıkılmaz mısın? İstersen benimle arkadaşlarımın yanına gelebilirsin." Dediğinde Jungkook'a bakmıştım.
Jungkook senden kaçmaya çalışıyorum, düş yakamdan.
"Ben gelmesem daha iyi olur Jungkook." Demiştim. Abim zaten asosyalliğime alışıktı, o yüzden tepki vermiyordu.
"Gelseydin iyi olurdu aslında ama sen bilirsin." Dediğinde abim bana dönmüştü.
"Gitsene Taehyung, uzun süredir kimseyle arkadaşlık etmiyorsun. Hem Jungkook sana göz kulak olur. Korkmana gerek yok." Dediğinde Jungkook'a bakmıştım. İkiside gereksiz bir şekilde beni evden çıkarmaya çalışıyorlardı.
"İyi tamam." Dediğimde gülmüşler ve birbirlerine beşlik çakmışlardı.
Salaklar
Yemeğimizi yedikten sonra sofrayı toparlamıştık. Abim manitasının yanına defolmuştu. Bizde Jungkook ile biraz oyalanıp daha sonra hazırlanmış ve çıkmıştık.
Ben üzerime tek parça beyaz mini bir elbise giyinmiştim. Bel çantamı takmış ve beyaz sporlarımı giyinip hafif bir parlatıcı ile hazır olmuştum.
Odadan çıktığımda Jungkook'un beni beklediğini gördüm. Aşağı inip yanına gittiğimde beni süzüp geçmem için kapıyı açmıştı.
Teşekkür edip açtığı kapıdan çıkmıştım. Hava aşırı aşırı güzeldi ve üzerimde yeni bir şehirde olmanın verdiği heyecan vardı.
