Halid, hemen herkesin sevdiği bir çocuktu. Çok baş kaldıran, tüm duygularını çok sert yaşayan bir çocuk. Her duygusu sert ve derinden olduğundan, deniz dalgalarına karşı koyamayan kum taneleri misali epeyce takılı kalmıştı geçici dünyaya. Ahir zaman ilerleye duruyordu..
Turuncu ile yeşilin karışımında kayboluyordu Halid, keşke eski zamanlarda yaşasam diyordu. Öyle ya; insanların geneli gibi o da bu asırdan bıkmıştı anlaşılan. Çıkış yolu arıyordu, acaba neydi bunca nimet içinde onu bu hale getiren? Genel durumuna bakacak olursak aslında ailesinin maddi durumu iyi, arkadaşlarıyla arası güzel, sıhhati de yerinde idi. Dışarıdan bakıldığında çok önemli görünen şeylerin tümüne sorunsuz bir şekilde sahipti. Aksilik ve sıkıntılar bazen çok buluyor, bazen ise hiç bulmuyordu Halid'i. Sıkıntının bulmadığı vakit boşlukta hisseden, ama sebebini bir türlü bilmeyen bir adamdan bahsediyoruz dostlar. Neden? Bunca iş, güç, telaş, ölüm ve kısıtlı bir hayat vardı. Bu dünyaya gelmenin bir bedeli olmalıydı değil mi, bir görevimiz yahut bir yükümlülüğümüz olmalıydı. Bu konuya giden yollar her zaman tam da burada kesilir dostlar, kesen bellidir. Dünya hayatı ve nefis gaflette uyutur insanı. Uyanabilene ne mutlu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUTLU TOHUM
Short StoryHalid, hemen herkesin sevdiği bir çocuktu. Çok baş kaldıran, tüm duygularını çok sert yaşayan bir çocuk. Her duygusu sert ve derinden olduğundan, deniz dalgalarına karşı koyamayan kum taneleri misali epeyce takılı kalmıştı geçici dünyaya..