Ölüm Yıl Dönümü

43 6 11
                                    

(Fotoğraf Emre'nin sevgilisini en son çektiği fotoğraf. Öldüğü günün sabahı.)

Derin Ertekin'den

Her zamanki gibi elimi sağıma doğru uzatıyorum ve huzur bulduğum adama dokunuyor parmaklarım. Ona doğru dönüyorum ve uyanmamasını fırsat bilerek surat hatlarını inceliyorum. Kirli sakallarını o kadar seviyorum ki, her an yanağından öpesim geliyor. Elimi yanağına koyup okşuyorum. Yanında güvende hissettiğim tek insansın sevgilim. Sen bana yaşayamadığım çocukluğumu yaşatıyorsun. Bana çok şey katıyorsun sevgilim. Yaklaşıp dudağının yanına ufak bir buse kondurup yavaşça kalkıyorum yataktan. Ayağıma yumuşacık terliklerimi geçirip,banyoya giriyorum. Yüzümü güzelce yıkayıp, yeni aldığım cilt malzemelerinden sürüyorum. Bunların verdiği ferahlıkla yaşayabilirim. Diş fırçamı alıp pirinç tanesi kadar diş macunu koyup dişlerimi fırçalamaya başlıyorum. Her zamanki gibi dakikalık kum saatini ters çeviriyorum ve dişlerimi güzelce fırçalıyorum. Fırçalama işim bitince yüzümü tekrar yıkayıp kuruluyorum. Emre hala uyanmamış,hayret erkenden kalkan sevgilime neler oluyor. Yavaşça odadan çıkıp alt kata iniyorum.

Merdivenlerden iner inmez oturma odası karşılıyor bizi. Odada gri tonlar ağırlıklı, dekoratif şeylerde ise sarı ve siyahlar hakim. Merdivenin yanındaki duvara bıraktığımız el izleri unutulmayacak bir anıydı artık bizim için. Odada ufak bir şömine vardı. Soğuk akşamlarımız onunla süsleniyordu.Odayı toparlamaya karar verince dün akşamdan kalmış abur cubur paketlerini alıp camı açıyorum. Ev biraz havalansın diye düşünüyorum. Evimiz ikimize yetecek kadardı ve çok huzur vericiydi. 1 yatak odası, çok büyük olmayan iki banyo,ortanca bir mutfak, ve en çok zaman geçirdiğimiz oturma odamız. Aa bir de en güzel yerlerden birisi olan balkonumuz. Eve aldığımız koku saçımın kokusuyla aynıydı hanımeli kokusu... Eve huzur katan en büyük etkenlerden birisi kokusudur diye düşünüyorum her zaman. Bir şey kaldı mı diye bakınıyorum son defa ve mutfağa geçiyorum. Mutfakta ise siyah granit bir tezgah aynı şekilde sarı ve siyah dekoratif eşyalar, dolaplar ise griydi, beyaz eşyalar ise ocak ve bulaşık makinesi siyah buzdolabım ise eski bir model ve çok güzel bir sarı. Mutfağın en göze çarpan ayrıntısı buydu sanırım. Vee küçük bir mutfak masası,yanında iki hoş sandalyesi ile birlikte. Buzdolabından kahvaltılıkları çıkartıp bir tepsiye diziyorum. Çayı ocağa koyup altını kısık ateşte yakıyorum. Son olarak Emre'nin en sevdiği peynirli omleti yapmaya başlıyorum. Harcı hazırlayınca yağı ocağa koyduktan sonra kızgınlaşmasını bekliyorum. Kızgın yağın üzerine yavaşça harcımdan biraz döküyorum ve beklemek yerine kahvaltılıkları balkona taşıyorum. Balkondaysa kiremit tonları hakimdi. Bolca çiçek ve yeşillik olması kendimizi doğayla iç içe hissettiriyor. Omlete bakmak için içeriye giriyorum tekrar ve çeviriyorum. Hemen sarı puantiyeli tabağa alıp yanına bir kaç yaprak maydanoz ekliyorum. Son olarak raftan grili bardakları alıp tabaklarıyla birlikte balkona götürüyorum. Dönüp çayı ve omleti hemen alıp balkona koyuyor ardından ekmek kızartmaya karar veriyorum, o arada hızlıca yukarıya çıkıp sevgilimi uyandırmayı düşünüyorum.

Merdivenleri ikişer ikişer çıkıp Emre'ye sesleniyorum. "Sevgilim, bugün fazla uyumadın mıı?" Ufak tefek rahatsız olduğunu belirten mırıltılar verse de pes etmeye niyetim yoktu. "Hadi ama uykucu, bu kadar uyku yeter kahvaltı hazırladım. Hemde en sevdiğin omletten yaptım." Bu Emre'ye cazip gelmiş olacakki hemen gözlerini açtı. Benim sesime değilde omlete uyandı basbayağı. Omleti kıskanmıştım şuan. "Derin, bugün senin doğum günün çok yorulma güzelim. Akşama enerjin kalsın değil mi?" Yine kıkırdayasım geliyor. 19. yaşım bitip gidiyordu. Ve bu çok heyecanlı bir duyguydu. "Sevgilim sen aşağıya in ben hemen geliyorum." Dudağıma öpücük konduran sevgilime hayretle bakıp aşağıya iniyorum.
Eğlenceli dakikaların geçtiği bir kahvaltı masasındaydık yine. Seninle mutlu olmak çok güzel be adam. Cebinden telefonunu çıkartan sevgilim poz vermemi bekliyor gibiydi. "Nee bu halimle çekmeyeceksin herhalde?" Anlaşılan kararlıydı, yüzüme hafif bir gülümseme katıyorum ve kameraya bakıyorum. Bana fotoğrafı göstermeyen sevgilim merak etmem için elinden geleni yapıyordu yine. Masayı birlikte toplayıp,bulaşıkları makineye koyuyoruz. Bu işte tamamdır. Oturma odasına doğru yol alırken kapı çalıyor.

MÜPTEDİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin