Y̶a̶n̶l̶ı̶ş̶ ̶G̶ü̶v̶e̶n̶

32 7 3
                                    


Başına geçirdiği örtüyü çektiğinde 40 lı yaşlarındaki adam kendi kendine çırpınmaya başladı.Hoseok ise önüne geçip başını yana eğerek bez parçasını omzuna atıp bekledi.Adam bir süre sonra çırpınışlarına, bağırışmalar ve göz yaşları dahil oldu.

"Ne istiyorsun benden lanet olası?"

"Ahh seni evimde misafir ediyorum bana böyle mi davranıyorsun?"

Sandalyesine attığı tekmeyle Min Sang kendini yerde bulurken sırtına batan tahta ile bağırdı.

"Çok yakın zaman da beni sinirlendirmemen gerektiğini sana öğreteceğim Min Sang.Ama önce sana kendini açıklamana izin vereyim hadi.Çünkü ben kibar bir insanım."

Hoseok tezgahın yanındaki sandalyeyi bacaklarının arasına yerleştirerek ceketinin iç cebinden çıkardığı belgeyi okumak için sandalyenin sırt kısmına dirseklerini yerleştirdi.Kısılan gözleriyle belgeyi tararken bulduğu bilgi ile diliyle damağını şaklattı.

"Bir bakalım...ah işte buldum."

"Eşine saldırmışsın Min Sang kemerle,bıçakla ve artık olmayacak ellerinle.Neden? Bunu neden yaptın Min Sang? O kadın bunu hak edecek ne yaptı?"

"Karım değil mi istediğimi yaparım lan"

Duyduğu cümle ile dişlerinin arasından nefes almaya çalıştı Hoseok.Elini ensesine götürüp bir kaç kez sıkarak rahatlamaya çalıştı.Yağmurdan dolayı kıvırcıklaşmış saçlarını karıştırdı.Dişlerini alt dudağına geçirerek belgeyi bir kenara fırlattı.Ayağa kalkıp tezgaha döndü.Gördüğü et döveceği ile gülümseyip başını iki yana salladı.Derin bir nefes alıp iç cebine uzandı. Hayatında ilk defa sigara tutuyordu ancak gördüğü kadarıyla o kadar da acemi durmuyor gibiydi.Hızlı dönüşüyle adamı korkutsa da bakışlarını masumlaştırdı.

"Üzgünüm seni alırken sigara içmek üzereydin.İşte al bakalım."

Çakmağı yakıp dudaklarının arasındaki sigaraya uzandığında adam korkarak da olsa vazgeçemediği alışkanlığını alevlendirdi.

"Dumanını üfleyeceğin zaman söyle ki sana müsaade edeyim."

Ardından sigara paketini çöpe atarken Min Sang dumanı üflemek için mırıldandı.Dudaklarının arasından aldığı sigarayı parmaklarının arasında çevirdi.

"Ne var biliyor musun Min Sang.Güvenmediğin kimseden bir şey almamalısın."

Yanan sigarayı Min Sang'ın yüzüne bastığı an da acı bir feryat duyuldu.

"Birincisi o senin karın beyinsiz.Malın değil.İkincisi bana o kızların yerini söyleyeceksin kime sattığını söyleyeceksin.Sen bunu idrak edene kadar..."

Hoseok yüzünü Min Sang'ın yüzüne yaklaştırıp tısladı.

"Biz daha çok eğleneceğiz ve sen bu işin sonunda gebereceksin."




Ehem nasıl gidiyor ya iyiyiz herhalde değil mi? Bir sıkıntı yok.Herkesin keyfi yerinde evden çıkmıyoruz.Bir de Ramazan geldi.Hayırlı Ramazanlar herkese.Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.Öpüldünüz.😘😘😘

𝘗𝘩𝘰𝘦𝘯𝘪𝘹 & 𝘙𝘰𝘹𝘢𝘯𝘯𝘦/𝘑𝘶𝘯𝘨 𝘏𝘰𝘴𝘦𝘰𝘬Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin