K̶u̶r̶t̶a̶r̶a̶n̶ ̶B̶u̶l̶u̶ş̶m̶a̶

34 7 4
                                    


Alaca mektubuna gelen yanıt ile zamanın geçmesini bekliyordu.Belki de ona yardım etmezdi.Tanımadığı birisine telefon numarasını vermişti.Belki bir sapık gibi peşinde dolanacaktı. Chanyeol bunun için ona kızsa da en ufak bir olayda onun hemen yanında olacağını söyleyerek biraz olsun kendini rahatlatmıştı.Bahçeye uzanan verandanın merdivenlerinde kapalı havanın ayaklarının altındaki çimlerin danslarını izliyordu.Sarı yeşil parıltılar sanki çimenlerin arasında yusufçuklar dolaşıyormuş hissi veriyordu.Beyaz ince triko kazağının sardığı omuzlarının üstüne yerleştirilen şal ile griye çalan mavilerini ,siyahlara yönlendirdi. 40 yaşlarında ama asla göstermeyen teyzesine gülümsedi.Genç yaşta yaşadığı trafik kazası sonucu ailesini kaybeden Alaca bir süre hayatını Türkiye'de idame ettirirken teyzesinin ısrarları üzerine yanına yerleşip başında bir büyüğünün olmasına izin vermişti.Lise sonu Türkiye'de bitirip Kore'de üniversiteye başlayan Alaca daha ilk sınıftan tanıştığı Park Chanyeol ile hiç olmayacak kadar yakın olmuşlardı.Alaca sosyal çevresi bunu biraz garip karşılasa da oldum olası erkeklerle daha iyi anlaşırdı.Türkiye'den bile arada sırada arayan erkek arkadaşları vardı.Veranda merdivenlerinde ona eşlik eden teyzesine öylece baktı.

"İyi misin Alaca?"

Başını salladı.Ancak tek düşündüğü şey çığlıklarla bir minibüse tıkıştırılan genç kızdı.Annesi ve babası onu şu an nerelerde arıyordu? Kız şu an ne haldeydi? Ona zarar vermişler miydi?

Zehirli sorular aklına çoktan zehrini sarmışken telefonun ekranını kendine çevirdiğinde otomatikman açılan ekran ile saate baktı.Daha sonra Chanyeol ile birlikte sol ayak bileğini sağ dizinin üstüne atarak verdikleri poza baktı. Chanyeol bunu eğer biri rahatsız ederse erkek arkadaşının olduğunu belirtmesi için ekran fotoğrafı yapmıştı.

"Düşünceli gözüküyorsun."

Teyzesinin endişesine karşı derin bir nefes bıraktı.Omuz silkerek ellerini çiçekli saten pantolonuna sürttü.Gelen zil sesi ile Chanyeol'un geldiğini anlamıştı.Ayaklanırken teyzesinin sarı saçlarına bir öpücük kondurdu.

"Bugün ya birinin hayatını kurtaracağım ya da birinin vicdan azabı ile yaşayacağım teyzecim ama bana bir şey olmayacak söz veriyorum."


5 gün sonra saat 20.00 da okulun orada buluşalım.Lütfen etrafına dikkat et.

Phoenix





Geriye bakıp okulun karşısında bulunan yemek satış çadırlarından birine giren Chanyeol'a baktı.Onu göreceği bir yere oturacağını biliyordu gözü hep Alaca'da olacaktı.

Yeni yıkayıp kuruttuğu kahveleri savuşturarak karşısında duran genç kıza yaklaştı gözleriyle okulu taradığında başka kimse yoktu.Karşısındaki kız Roxanne'di beyaz tenine hediye olarak verilmiş çillerini griye çalan neredeyse gümüş rengi diyeceği mavi gözlerini gördü.Genç kız etrafına baktığı bakışlarını karşısındaki adama çevirdiğinde onu beklemiyordu.Siyah pantolonun sardığı bacaklarına zıt olarak iki düğmesi açık beyaz bol bir gömlek giymiş siyah maskesiyle yüzünün bir kısmını gizlemişti.Saçları aynı son sınıftaki gibi kahveydi ama daha açıktı.Her zaman sıradanlığını bozacak bir şey yapardı.Son sınıflardaki Hoseok'u bir o biliyordu belki de her zaman giydiği bol kıyafetler ve sıklıkla taktığı maskeler sonrası sessiz sedasız mezun olmuştu.

Hoseok ise kızı bir kez gördüğünü hatırlıyordu.Türk olduğunu duymuştu ama okulunda bolca yabancı öğrenci olduğundan dolayı tam olarak ismini hatırlamıyordu.Sanki bir buluşma uygulamasından anlaşıp buluşmuş gibi heyecanlanmıştı. Neyse ki bunu pek dışarı göstermemişti.Ama kızın gözlerindeki ışıltı ile heyecanlarının karşılıklı olduğunu anladı.Ne yazık ki bu bir buluşma ya da ilişki görüşmesi değildi.Hoseok aklına gelen şeylerle bakışlarını yere indirdi.

"Merhaba Phoenix."

Hoseok bakışlarını gümüşlere çevirirken karşılığında maskesini indirdi.Ya ismini bilmiyordu ya da doğru olmayacağını düşündüğünü fark ettiğinde küçük bir tebessüm bağışladı.

"Merhaba Roxanne."


Hello nasılsınız.Ben de durup durup sokağa çıkma yasağında mı bölüm atmaya başladım.Yoksa bana mı öyle geliyor.Umarım iyisinizdir gençler.Bir kaç kibar insanla muhabbet ettiğim için kendimi gayet hisssediyorum.Kibarlığa naifliğe düşen bir yazar ile karşı karşıyasınız.Malum bu devirde nesli tükenmekte olan insanlar kendileri.Bir iki bölüm sonra final olacak ve Phoenix & Roxanne çiçeklerimin hikayesi son bulacak baştan beri buradaysanız sabrınıza teşekkür ederim.Yeni katıldıysanız hoş geldiniz efendim.Ayrıca yukarıdaki şarkıyı dinlemenizi çokça istiyorum çünkü hikayeden bir kaç ipucu mevcut.zaten panomda bahsettiğim şarkıdır kendisi.Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.Öpüldünüz kızçelerim 😘😘😘

𝘗𝘩𝘰𝘦𝘯𝘪𝘹 & 𝘙𝘰𝘹𝘢𝘯𝘯𝘦/𝘑𝘶𝘯𝘨 𝘏𝘰𝘴𝘦𝘰𝘬Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin