Hoseok söylediği şeyden sonra özür dileyip ortalıktan kaybolmuştu.Beni bu ortamda yalnız bırakmıştı. Kendimi timsahların arasına bırakılmış bir et parçası gibi hissediyordum, her an birisi üstüme atlayacak gibiydi. Ve galiba güzel bir timsah gözlerini dikmiş bana doğru geliyordu. Evet bana doğru geliyordu.
" Merhaba Changkyun'du sanırım."
Tahminimden daha tatlı çıkan sesi biraz sakinleşmemi sağlamıştı.
"Merhaba evet adım Changkyun."
"Bende Hoseok'un annesi. Bayan Lee diyebilirsin."
Babasının aksine annesi bana karşı daha iyi ve sevecen bir şekilde yaklaşmıştı. Bayan Lee'nin gözlerinin içi gülüyordu. Hoseok kesinlikle annesine çekmişti bunu gözlerinden anlayabiliyordum.
"Hoseok bizi hiç erkek arkadaşıyla tanıştırmamıştı ."
"Benim içinde bir ilk oldu."
Gizleyemediğim heyecanımı gören Bayan Lee daha çok gülümsedi ve kolumu sıvazlamaya başladı.
"Heyecanını anlayabiliyorum. Bu gece beni ne kadar mutlu ettin biliyor musun?"
Anlamayan gözlerle baktım.
"Hoseok cinsel yönelimini bize açıkladığında babası iyi tepkiler vermemişti ve o günden beri Hoseok etkinliklere gelmez oldu. Eve bile arada geliyor. Sadece beni görmek için."
Duyduklarımı biraz idrak etmeye çalıştım. Cinsel yönelim diyordu. Bu da denek oluyordu ki Hoseok'da benim gibiydi. Gaydi. Ve benim gibi o da dışlanmıştı.
"Onu çok iyi anlıyorum. Bende babam tarafından aynı tepkiyi aldım. Şuan abimin yanında kalıyorum."
"Senin adına üzüldüm. Anneler çocukları için herşeyi kabul edebilir ama babalar için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Babalar,her zaman çocuklarının onlar gibi olmasını ister "
"Ama her zaman onlar gibi olamayız dimi?"
Bir anda yaşadığım yaşadığı ve durumumuzun ne olacagi dusuncesi ile gelen hüzün ile kafamı yere eğdim. Bu konu canımı sıkmıştı. Bunu anlayan Bayan Lee kollarını açıp bana sarıldı ve sırtımı sıvazladı.
"Hoseok ile birlikte olursanız herşeyi atlatırsınız. İkinizde böyle bir konu yüzünden kendinizi üzmeyin."
Sıcak sarılması beni mutlu etmişti. Kollarını benden ayırdığında onunda gozlerinin dolu olduğunu fark ettim. Ona bir daha sarılmak istedim ama bunu daha sonraya saklayacaktım.
"Tanıştığıma memnun oldum Changkyun. Umarım daha sonra görüşürüz."
İçimi ısıtan gülümsemesini gönderip gideceği sırada tekrar bana doğru döndü.
"Hoseok yukarıda ki balkonda. Belki yanına gitmek istersin."
Son bir jest yapıp yanımdan ayrılmıştı.
Deniz manzaralı büyük balkonda bile kendini belli eden Hoseok'a doğru ilerledim. Tek başına oturmuş elinde alkol kullanmadığı için kola bardağı vardı. Denizden vuran ayın ışığı yüzünü kaplarken kafasını eğmiş geldiğimi bile farketmemisti. Boş duran bir sandalyeyi tam karşısına çekip oturdum.
"Erkek arkadaşım he."
Konusmamla kafasını kaldırıp bana baktı kola bardağını kafasına dikip utanmış bir şekilde sırıtıp gözlerini kaçırdı.
"Erkeklerden hoşlandığını bilmiyordum."
"Anlamışsındır diye düşündüm."
Utandığından hala gözlerime bakmıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAGNETİC // Wonkyun
FanfictionTüm gücünü yitirip dizlerinin üstüne bir kez daha düştüğünde, onun yanında olmasını istediği anlarda olduğu gibi gözlerini kapatarak zihninde onu canlandırmaya çalıştı. İçinde oluşan heyecanla ve karanlıkta gözlerinin önünde beliren silüetiyle elini...
