İyi Okumalar...
Oturduğum sandalyeye daha çok yayıldım ve ağrıyan başımı ovaladım. Dün gece işlenen bir cinayet vakası üzerinde araştırma yapıyordum fakat nasıl olduysa katil hiç bir iz bırakmamıştı.
Şuan büroda kimse kalmamıştı, herkes evine gitmişti. Ben ise hâlâ bürodaydım çünkü bu vakayı çözmeyi, katili bulmayı çok istiyordum ve zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştım.
Sandalyede biraz öne kaydım ve şarjı bitmek üzere olan telefonumu elime aldım. Saat gece ikiye geliyordu. Sıkıntılı bir nefes aldım ve eve gitmek için eşyalarımı toparlamaya başladım. Her şeyi aldığımdan emin olduktan sonra sırt çantamı almış ve odamdan çıkmak için kapıya ilerlemeye başlamıştım.
Koca binada sadece benim kısa topuklu botlarımın sesi yankılanıyordu. Ya da ben öyle sanmıştım. Karanlık koridordan gelen sesle hızlı bir hareket yapmış ve hemen odanın birine girmiştim. Yanıma silahımı almadığım için kendime küfürler ederken yumruklarımı sıkmıştım. O sırada bir erkek sesi duydum.
"Kahretsin buraya koyduğuma emindim!!" tanıdık ses ile derin bir nefes almış ve saklandığım odadan çıkmıştım. Personel odasında olan Ali Bey'e bakmış ve odaya ilerlemiştim. Tam odanın önüne geldiğim zaman arkasını dönen Ali Bey bağırarak bana vurmaya kalkmıştı. Bir adım geri giderek yumruk atmaya çalıştığı elini yakalamış ve sessizce küfür etmiştim.
"İzel Hanım, bu saatte ne işiniz var burda?" korktuğu için hızlı nefes alıp veren adam, elini kalbine koymuş ve sakinleşmeye çalışıyordu. "Asıl sizin ne işiniz var?" dedim kollarımı göğsümde birleştirmiş ve tek kaşımı kaldırmıştım.
"Ben cüzdanımı burada unutmuşum. Biliyorsunuz karım hamile ve canı mandalina çekmiş." anlayışla kafamı sallamış ve kendime kahve almaya giderken yerde bulduğum cüzdan aklıma gelmişti. Kollarımı iki yana salmış ve elimle kayıp eşya dolabını işaret etmiştim. "Kendime kahve almaya giderken mutfak kapısının önünde siyah bir cüzdan görmüştüm. Dolaba koydum, bir bakın isterseniz."
Gülümsemiş ve dolaba ilerlemişti. Eline aldığı cüzdanı incelemiş ve tatmin olmuş bir şekilde bana dönmüştü. Gülümseyerek "Teşekkür ederim İzel Hanım." demişti. Bende önemli değil manasında gülümsemiş ve kafamı sallamıştım. "Ben artık gideyim karım daha beklemesin, size iyi geceler." demiş ve hızlı adımlarla çıkışa ilerlemişti.
Arasından uzunca süre bakmış ve yavaş adımlarla bende çıkışa ilerlemiştim. Çıkış kapısına geldiğim zaman kapıyı kitlemiş ve anahtarı güvenliğe bırakmıştım. Büronun otoparkına doğru ilerlemiş ve büyük otoparkta arabamı bulmam kolay olmuştu çünkü şuan tek benim arabam vardı.
Cebimden çıkardığım araba anahtarıyla kapı kilidini açmış ve sürücü koltuğuna oturmuştum. Kemerimi taktıktan sonra arabayı çalıştırmış, otoparktan çıkmak için sürmeye başlamıştım.
Ana yola geldiğim zaman etraf çok sakin ve sessizdi. Bu sessizliğe dayanamayıp, hafif bir şarkı açmıştım. Yavaşça arabayı sürüyor, direksiyondaki parmaklarımla ritim tutarken sessizce şarkıya eşlik ediyordum.
İki katlı evime geldiğim zaman arabayı bagaja park etmiş ve motoruma bakış atmıştım. Evet soğuk havaya rağmen yarın büroya motorla gidecektim. Bagajdan çıkmış ve eve girmiştim. Karanlık evde ışığı açmadan merdivenden çıkmış ve odama girmiştim. Üstümdeki montu ve çantayı yere atımış, telefonumu hemen şarja takmışdım ve üstümü bile değiştirmeden kendimi yatağa attım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
『Beyaz Maske』
Misterio / SuspensoSeri bir katil ve dedektif. "Beyaz maskenin arkasına sığınan, bir korkağı... neden çekici buluyum ki?" ❝Argo, şiddet ve 18+ içerikler olabilir.❞