D-

498 80 61
                                    

✡✡

Selam, Taehyung.

Son yazdığımda senden minik bir beklentim olduğunu söyleyerek bitirmiştim sözlerimi. Bana bir açıklama yapmanı, içimi ferahlatmanı bekledim. Aradan tam bir hafta geçti. Artık kırgınım Taehyung. Artık yeterince bekledim ve üzgünüm. Hüzün kokan düşlerime bir yenisini daha ekledin sen şimdi.

Kaldıramıyorum, omuzlarımdaki bunca yükle yürümeye devam etmek çok zor. Yalnızlığı iliklerime kadar hissedebiliyorum çünkü odamda oturup ağlarken içeridekinin sesimi duyması artık umrumda değil. Çünkü artık içeride kimse yok.

Tanrı'nın ortada bıraktığı, tüm imtihanlardan başarıyla geçmek zorunda olan o aciz gençlerden biriyim ben.
Ettiği duaların kabul olmadığını fark edip, pes etme vaktinin geldiğini düşünen acizlerden de bir farkım yok aynı zamanda. Çünkü ben artık vazgeçiyorum. Çünkü ben artık tükendim. Tutman için uzattığım elim, sıyırdı geçti elinden. Kader ağlarını ördü ve bıraktığı minik aralıktan girip bitirmem gerekiyor her şeyi.

Veda etme vaktim gelmiş gibi hissediyorum ama bir saniye. Şu ileride hızlı adımlarla bana doğru gelen sen misin? Çünkü gözlerindeki endişe gözlerimi delip geçecek gibi hissediyorum. Yanılıyor olmak en büyük temennim şu an ama bir ihtimal, yazdığım mektuplar erken ulaşmış olabilir mi? Eğer öyleyse yüzündeki ifade beni korkuturken aynı zamanda endişelendirdi. Çünkü seni seviyor olmama nasıl bir tepki vereceğini merak ediyorum. Oh, çok yaklaştın. Sanırım şu an, kalemi bırakıp bu mektubu yarıda kesmem gerekiyor. Birazdan geri dönerim.

Bunca zaman sonra ilk defa böyle bir şey yaşıyordum. Evet mektupları ona göndermiştim ama hepsinin ayrı günlerde gönderilmesi gerekiyordu ve bu aksiliğin yaşanacağını düşünmemiştim. Nefes nefese kalmış bedenini çok belli etmeden süzdüm. Aceleyle evden çıktığı çok belli oluyordu çünkü saçlarını ilk defa bu kadar dağınık görmüştüm. Gözleri kararsızlık ifade ediyordu, söylemek istediği şeyleri nasıl ifade edeceğini bilemediğini anlatıyordu sanki.

Başını soluna çevirip gözlerini benden kaçırdı ve birkaç adım daha yaklaştı bana. Aramızdaki mesafe çoktu ancak bir arkadaştan öteydi bu yakınlık. Bu sefer de ben çekindim sanırım. Bir adım geri gitmemin başka bir nedeni olamazdı bundan başka. Ne zaman eğdiğimi bilmediğim başımı, çenemden tutarak kaldırmama sebep oldu. Dudakları bir şey söylemek ister gibi aralandı fakat nasıl diyeceğini bilmiyordu. İçimde beni yiyip bitiren endişe gözlerime nüfuz ederek gözlerimin dolmasına sebep oldu. "Üzgünüm" dedi sonunda. " Üzgünüm, bunları yaşamana sebep olduğum için."

İşte o an anladım, ne bir karşılığı vardı sevgimin ne de bir miktar önemi. Ne mutluluk vardı bana, ne de huzur bu dünyada. Ne istek kalmıştı içimde yaşamak için ne de gücüm vardı daha fazlası için çabalamaya. Akmak için bekleyen gözyaşlarımın birisi dayanamadı ve bıraktı kendini. Ben de engel olmadım zaten. Ne bir silenim vardı ne de bir ağlama diyenim.

Zorla dik tuttuğum başımı eğdim ve farkında olmadan yumruk yaptığım ellerimin titremelerini önlemek için üzerimdeki kazağı sıkmaya başladım. O, bunun farkında değildi sanırım çünkü gözleri biraz önce yarım bıraktığım mektupta takılı kalmıştı. Bakışlarımı gözlerine çıkardığımda saniyelik gözgöze geldik ve sanki elinden alacakmışım gibi hızlıca mektubu aldı ve benden birkaç adım uzaklaşarak okumaya başladı. Zaten eninde sonunda eline geçecekti yazdıklarım ama yanımda okumasını istemiyordum. Bana acırdı belki de ve ben bunu istemiyordum. Bu yüzden siyah sırt çantamı kaptığım gibi uzaklaştım bulunduğum ortamdan. Peşimden geliyor muydu bilmiyordum ama gelmesini istediğimi de sanmıyordum zaten.

Bugün Yine Kapıyı Çaldım | Taehyung ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin