Hızla Şirkete giriş yapıp üyelerin bulunduğu, devasa büyüklükte olan pratik odasına girdim.
Girişimi kimse duymamıştı ve bu benim için iyi bir şeydi. En azından onların danslarını bir kez daha yakından izleme şansına sahip olmuştum.
Görüş açılarından uzakta olan bir köşede oturdum. Gerçekten dansa fazlasıyla konsantre olmuşlardı.
Şarkı bittiğinde hepsi parmakları ile silah hareketi yaptı ve ben de bu olaya alkışlarım ile katıldım. Bu hem beni fark etmelerini sağlardı hem de içimdeki çığlık atma dürtüsünü azda olsa yok ederdi.
Üyelerin bakışları bana dönünce gerginliğimi bir kenara atıp içtenlikle gülümsedim. "Merhaba Bangtan"
Şaşkın bakışlarla yüzüme bakıyorlardı. "Ben Ceren. İsmimi söylemekte zorluk çekenler bana Cho-Hee diyebilir. Tabii asıl ismimi kullanmanız emin olun beni daha mutlu eder."
Jungkook, Jimin ve J-Hope iki ismimi sessizce tekrarladıklarında ciddi bir yüz ifadesi takındım ve devam ettim. "Çocuklar ben Jung Hoseok'u almaya geldim."
Suga bana kaşları çatılmış bir şekilde bakmaya başladığında yutkundum. Fazla mı hızlı söylemiştim? Duygularını saklama gereği duymadan gözlerimin içine sert bir şekilde bakması beni geriyordu.
RM ise şaşkınlığını ve sinirini gizlemeye çalışarak "Biz 7 kişiyiz dağılamayız"dedi.
Bangtan'ın her üyesi bana kızgındı ve bunu hissediyordum. Bir kaç üyenin gözlerinin dolduklarını fark etmem ile işler benim için iyice zorlaşmıştı.
"Bunun kararını Hoseok vermeli. Emin olun hepiniz çok yeteneklisiniz fakat Hoseok... Seni kendi şirketimize almak istiyoruz."
Bakışlar J-Hope'a çevrildiğinde vereceği kararı herkesin bildiğini fark ettim. Sanki üyeler onun düşüncelerini okuyorlarmış gibiydi.
Hoseok "neden yedimiz olamıyoruz?" diye sorunca biraz duraksadım ve ardından sakin ve net bir şekilde "çünkü biz seni seçtik" dedim.
Hoseok olumsuz bir şekilde 2 kez kafasını salladı ve "bunu kardeşlerime yapmam"dedi.
Ufak bir gülümseme suratıma yayılırken elimle ağzımı kapattım. Bu şakaya son vermem gerekiyordu.
Birden Hoseok'un sesi duyuldu."Biz hep beraber olduk. Kimse bizi tanımazken de beraberdik yükseldiğimizde de beraberdik... Beni seçtiğiniz için gurur duydum ancak ben üyeler olmadan yapamam."
Sakladığım gülümseme artık saklayamadım ve küçük bir kahkaha kopardım. Birbirlerine bu kadar bağlı olan BTS grubunu ayırma düşüncesi çok saçma geliyordu.
Gülmem durduğunda üyeler bana delirmişim gibi bakıyorlardı. Açıklama istedikleri barizdi.
"Şaka için üzgünüm... BTS ben sizin için buradayım. Arabaya binin ve yurda gidin yurtta size daha detaylı anlatabilirim"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAĞIMSIZ K-POP
Fanfictionİdoller özgür olsaydı ne olurdu? Kpop idollerini kurtaran şirketimiz idollere özgürlük tanıyor. Normal insanlar gibi olmaları için fırsat. *Watty de bu ad ve bu kurguda ki ilk k-pop kitabı."