Baba Beni Everme! (Modern Klasikler - 1)

TANITIM

Geldik, yazalım bir şeyler, klişe falan olsun dedik ama ben bu kitabın sonunu hayırlı görmüyorum arkadaşlar kskdksldkdk

Bölüm şarkısı: Dolu Kadehi Ters Tut - Madem🎶

Keyifli okumalar...

"Nerede kaldı bu kız?"

Geldiğim kafenin bir köşesinde oturmuş, bir yandan kahve içiyor, diğer yandan babamın görüşmem için üstün bir ısrar sergilediği ve helal süt emmiş diye bahsettiği kızın gelmesini bekliyordum.

Adam beni evlendirmeye kafaya takmıştı resmen! Sen gidip de büyük kızının karnındaki bebekle ilgilen, ne bileyim, küçük kızının okul hayatını düzene sok, değil mi ama?

Sağ parmak uçlarımı ritmik bir biçimde masaya vururken, gözlerimi bir kez daha etrafta gezdirdim. Kafede en fazla birkaç masa doluydu, onların arasında da babamın helal süt emdiğini iddia ettiği kıza benzeyen yoktu. Bu da kızın hâlâ gelmediğini kanıtlıyordu. Parmaklarımı vurmayı bırakıp, oturduğum sandalyede geriye yaslandım; bugün bitmek bilmeyecekti belli ki!

'Kız trafik vardı der, sen de kızı yatağa atma planları kurarsın. Çok zor sanki.'

Kaçıncı olduğunu bilmediğim kahvemi tek yudumda bitirdim. Kupayı kendimden uzağa bıraktım. Cebimdeki telefonu çıkarırken de bu yalanların gerçekliğini sorguladım. Ben. Uluğ Erkmen. Kızların göz bebeği olan bir adam, nasıl olur da bekletilirdi?

'Peder senin sabrını sınıyor olabilir.'

Bu kız her kimse ona bir ders vermem şart. Kimse ama kimse beni bekletemez!

'Hı hı, peki bundan şeyin haberi var mı?..Gelmekte olan kadının?'

Elimdeki telefon ansızın titreyince bir insanın saniyeler ve belki de saliseler içinde yaşayabileceği birçok duyguyu anlık yaşadım. Yeni bir mesaj gelmişti. Babamın bana gönderdiği emir fermanı zannetsem de, geçen gün tavladığım kızın mesaj attığını gördüm. Eee, telefonumu boşuna ona vermemiştim.

'Dur dur! Sakın söyleme! Bunu kaldırabileceğimi sanmıyorum.'

Kızın mesajını kısaca yanıtladım. Bu helal süt emmiş kız gelmezse ben gidecektim artık. Sabahtan akşama kadar burada kalamazdım; iş güç sahibi adamdım!

'Tabii tabii!'

Farkında mısın bilmiyorum ama sesinde feci halde Esin sekreter tonlaması var.

'Esin eşimiz, Polat babamız!'

Yok artık daha neler!

Neden mı buradayım? Çok ama çok saygıdeğer babacığıma göre aşırı yakışıklıymışım. Efendime söyleyeyim, kadınların hepsi benim hasretine dayanamıyormuş. O yüzden evlenmek zorundaymışım falan filan...

'İnsan kandırmak konusunda profesyonelleşmek isteyen herkesin konuştuğu yegane insan: Uluğ Erkmen.'

Babamın düşüncesi, evlendikten sonra düzeleceğim biçiminde şekillenmiş olduğundan, ucuza aldığı dobloyu pahalıya satan enişte misali beni satıyor- yani evlendirmek istiyordu. Oscar Vilde'ın "Güç erkeğe, güzellik kadına verilmiştir. Her güç bir güzelliğe yenilir" sözünü fazlasıyla benimsemiş olmalıydı; zira benim bir kadına yenilebileceğim ihtimalimi düşünüyordu. Başarılı her erkeğin arkasında bir kadının var olduğu konusu tartışmaya açıktı fakat benim başarılarımın ardında bizzati kendisi vardı: Polat Erkmen.

Bunca zamandır babamın ardından iş çevirebilme yeteneğim, ona yakalanma korkusu ile götümün üç buçuk atmasıydı. Zaten hayat denen şey üç buçuk veya dört arasında olurdu; ya üç buçuk atardın ya da dört dörtlük yaşadın. Şahsen ben henüz dört dörtlük yaşayan birine denk gelmemiştim.