•BOŞUNA | Texting {Ara Verildi}

Bölüm 5

Dersin bitmesine tam 10 dakika vardı. Bir yanım tükenmişliğini ilan ederken diğer yanım dayan bunlar sana lazım önünde sınav var diye haykırıyordu. Ben mi?
Ben tarafsızım canım banane ne yapıyorlarsa yapsınlar.

Kendimle konuşmaya bir son vererek önüme döndüm. Faruk Hoca usanmadan anlatmaya devam ediyordu. Kalmış şurada 10 dakika neden hâlâ anlatıyorsun. Kapının çalışmasıyla herkez sustu ve dikkatle kapıya odaklandık.

Nöbetçi öğrenci gelmiş. Şaşırdık mı?
Hayır. "Hocam özür dilerim. Ama yeni bir öğrenci geldi. Müdür Bey bu sınıfa gelmesini söyledi."
Hihi bir bu eksikti dönem ortasında
Faruk Hoca "Peki gelsin içeri bakalım."
Dedi  nöbetçi öğrenci çıkarken içeri dönem ortasında başvuru yapan öğrenci girdi.

Ne bunun burada ne işi var ya Eren'in kolumu durmadan dürtüklemesiyle ona döndüm "Ayy tamam gördüm niye hâlâ vuruyorsun." Diye çemkirdim ve o an Can bana döndü evet evet Can döndü ayy sadece Can dönmemiş herkez bana bakıyor. Hafif öksürdüm sesimi temizleyip "Kusura bakmayın Hocam biraz sesim yüksek çıktı." Dedim.

Faruk Hoca kafasını salladı ve Can'a döndü. "Bize kendini tanıt bakayım."
Can gülümseyerek sınıfa döndü.
"Ben Can Kaya taşınma sebebiyle okulumu değiştirdim. Ve buraya gelmeye karar verdik. Birkaç tanıdık sayesinde" derken bana baktı. Niye bana bakıyor tanımıyorum ben bunu şaşkın bakışlar attım. Ve kafamı eğdim zil çalana kadar böyle devam edebilirim.

O sırada Eren kulağıma yaklaştı "Affet beni kurban olduğum" diyerek uzaklaştı. "Hocam Can Asel'in yanına oturabilir ben arka sıraya geçerim." Dedi ve kalktı arka sıraya geçti. Hızla arkamı döndüm. "Ne yaptığını sanıyorsun ya dost bildik bağrımıza bastık yakıştı mı? Bu şerefsizlik sana nasıl yaptın bunu ya nasıl bizim seninle uzun süren dostluğumuzu hiçe saya..." ben çemkireceğim sıra atladı hemen değişik çocuk "Benden bu kadar rahatsız olacağını tahmin edemedim özür dilerim."

Değişik değilmiş ya yani kibar birine benziyor. Neyse konumuz bu değil sanki biraz utandım. Tamam toparlayabilirim "Can sorun sen değilsin Eren'in bana yaptığı adilik bana sormadan arkaya geçti ben seni tanımıyor olsaydım. Hadi yanıma senin yerine başka biri geçseydi bir katil yada bir mafya yada bir tecavüzcü ne yapardım ben o zaman ha" Eren ve Can'ın tuhaf bakışlarıyla saçmaladığımı anladım.

Oysaki toparlarım sanmıştım. Olmadı ama  Can'a döndüm ve "Neyse hoşgeldin Can Kaya" dedim ve gözlerinin dibine dibine bakmaya çalıştım. Ama bakamadım gözleri hiçbir anlam ifade etmiyordu. Boş boş bakıyordu gözlerimi gözlerinden çektim. Uzatılan eline baktım ne yani benden elimi uzatmamı mı istiyordu? Galiba evet uzatılan eline karşılık elimi uzattım. Ve ellerimiz değer değmez irkildim elim elinin içinde küçücük kalmıştı. Can'ın sesiyle kafamı kaldırdım. "Hoşbuldum Asel Barbaros" bu çocuk benim soyadımı nereden biliyor tam ağzımı açıyordum ki o konuşmaya başladı. "Ben bir katil falan değilim. Öyle bakma sınıf listesine göz atmıştım. Oradan biliyorum." Gülerek kafamı salladım ve önüme döndüm.

Yorucu bir günün ardından gölgelerimize bakarak konuşulanları dinliyordum. Can ve Demir'de artık bizim okulumuza gelmişlerdi. Demir bir şekilde Melisa ile aynı sınıfa geçerken Can bizim sınıfımıza geçiş yapmıştı. Şimdi ise bizim tayfa ve bize dahil olan ikizlerle evin yolunu tutmuştuk. Sanırım evleri yol üstündeydi omzuma atılan kol ile kafamı kaldırdım. Eren beni kolu altına çekerken kendini affettirmek için konuşmaya başladı. "Kurban olduğum küs müyüz?" Kafamı ona çevirdim ve sinirli olmaya çalışarak "Çocuk muyuz biz Eren yaa" dedim ve iyice sırnaştım ona kollarımı beline doladım.

Gözlerim ile etrafa bakmaya çalışırken karşılaştığım iki çift gözle şaşırdım. Neden bana böyle bakıyordu. Gözlerini çevirdi ve Demir' dönüp "İkiz ben gitsem iyi olur birkaç işim var." Dedi Demir Melisa'dan gözünü çekip Can'a döndü. "Tamam koçum." Dedi ve göz kırptı Can herkesle vedalaştı bana sadece bakmakla yetindi ve gitti.