"Evet... Az önce karşılaştığım manzarayı bana açıklamak ister miydin acaba?"
Kihyun, Changkyun ve Minhyuk mutfak masasının çevresinde, Kihyun'un abisinin tam karşısına oturmuşlardı. Hepsinin başı yere eğikti.
"Sanırım istemiyorsun."
"Hoseok abi ben-"
"Sormadım say, tamam?"
Hoseok Kihyun'un üvey abisiydi. Annesiyle babası boşandıktan sonra annesi Hoseok'un babasıyla evlenmişti. Birbirleriyle çok alakaları yoktu ama kardeşlerdi işte. İyi anlaşıyorlardı, iyi bir ilişkileri olduğu söylenebilirdi.
Kore'de hatrı sayılır bir modacı olan Hoseok, Kihyun'un aksine şehir merkezinde yaşıyordu ve sürekli seyahat ediyordu. İkili Hoseok'un bu seyahat hali yüzünden genelde sadece aile toplantılarında görüşüyordu.
"Annem seni kontrol etmemi istedi," diyerek konuşmaya devam etti Hoseok.
"Merak etmiş seni. Son bir haftadır mesajlarına cevap vermiyormuşsun."
"Kafam biraz... Doluydu."
"Şu ikisiyle mi?"
Abinin serzenişi üzerine Changkyun ve Minhyuk biraz ürperdi. Hoseok boğazını temizledi ve ikiliye ithafen sordu.
"Siz kimsiniz?"
Bir süre sessizlik oluştu. Cevap verme cesaretini gösteren ilk kişi Changkyun olmuştu.
"Ben Changkyun."
"Minhyuk..."
Hoseok cevaptan pek de tatmin olmuş gibi gözükmüyordu.
"Demek istediğim neden buradasınız? Kihyun'un nesi oluyorsunuz?"
"O-onlar arkadaşımın kuzenleri..."
Soruyu yönelttiği insancıklar değil de Kihyun lafa atlayınca Hoseok biraz sinirlenmişti. Ama bir şey söylemedi, kafasıyla devam etmesi için bir işaret verdi.
"Arkadaşımın evi müsait olmadığı için bende kalıyorlar..."
"Arkadaşın? Ryujin mi?"
"Evet. Merak etme, iyi anlaşıyoruz. Mutluyum."
"Geldiğimde karşılaştığım manzaradan belli oluyordu."
"Onu... Yanlış anladın..."
"Sence de artık düzenli bir ilişkinin vakti gelmedi mi Kihyun?"
Kihyun duyduğu sorunun üzerine kafasını kaldırdı ve büyüttüğü gözleriyle abisine baktı.
"Beni duydun. Arkadaşının kuzenleriyle gönül eğlendirecek yaşta mısın sence?"
"Gönül eğlend-"
"Hep o adam yüzünden böyle oldun değil mi? Seni bu hale o getirdi. Neden onu aşamıyorsun?"
"Adını bile hatırlamıyorum..."
"Ama güvenin? Paramparça değil mi? Seni bu kadar etkilemesine izin verme artık Kihyun. Senin için çok üzülüyorum."
"Ne-neden üzülüyorsun?"
"Çünkü yalnızsın. Kırılmamak için kendini yalnızlaştırdın ve bununla mutlu olmadığını biliyorum."
Üzücü... Tüm bunları duymak çok üzücüydü. Hatırlamak, birkaç cümleyle adeta yeniden yaşamak...
Oturduğu yerden tişörtünün ucunu sıkmaya başladı. Şimdi ağlamamalıydı. Abisinin karşısında ağlayamazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lick Me, Like Me // changkihyuk
FanfictionGünlerden bir gün kliniğinin önünde bulduğu sahipsiz iki hayvanı evine alan Yoo Kihyun, başına geleceklerden habersizdi. 》Şuraya da formalite icabı bir NSFW uyarısı çizelim, göründüğü kadar yumoş değil. 》Lick Me, Like Me adlı mangadan uyarlamadır.